Van İl Sağlık Müdürü Sünnetçioğlu Ramazan ayı için önemli uyarılarda bulundu
Van İl Sağlık Müdürü Prof. Dr. Mahmut Sünnetçioğlu, yeterli ve dengeli beslenmenin sürdürülebilmesi için günün iftar ile sahur arasındaki zaman diliminde en az 2 öğününün tamamlanması gerektiğini söyledi.
Sağlıklı bir şekilde bu ramazan ayını tamamlayabilmek için uygulanması gereken temel başlıkları sıralayan Sünnetçioğlu iftardan sonraki zaman içerisinde sıvı tüketiminin önemine vurgu yaptı.
“Bu dönemde en çok unutulan temel ihtiyaç kaynağı sudur”
Oruçlu olunan süre içerisinde kaybedilen su tüketimini iftar ile sahur arasında saatlere bölüştürülmesini tavsiye eden Prof. Dr. Mahmut Sünnetçioğlu, “İftar esnasında orucumuzu mutlaka suyla açalım. Suyun ardında çorbayla devam edelim. İmkân dâhilinde 10-15 dakika ara verdikten sonra ana yemeğe geçelim. Bu dönemde en çok unutulan temel ihtiyaç kaynağı sudur. Oruç tutulan süre içerisinde kaybedilen suyun iftar ile sahur arasında tamamlanabilmesi adına en az 1,5 litre sıvı tüketilmeli ve bu tüketimi de saatlere bölüştürmeliyiz. İftarda kan şekeri çok düşük olduğundan kısa sürede çok miktarda besin tüketme isteği doğmaktadır. Yapılan en büyük hatalardan birisi de hızlı bir şekilde, yüksek miktarda besin tüketmektir. Bu durum da sağlık açısından risk oluşturabilir, ilerleyen günlerde kilo alımına zemin hazırlayabilir.” şeklinde konuştu
“İftar sofrasında mutlaka yeşillik olsun”
Yapılan yemeklerin çok yağlı olmamasına dikkat edilmesi gerektiğine dikkat çeken Sünnetçioğlu “İftar yemeklerimizde kızartma türü yemekler yerine daha az yağ kullandığımız haşlama, ızgara, fırınlama veya tencere yemeği yöntemini tercih edelim. İftar soframızda mutlaka mevsim yeşilliklerinden oluşan salatalara yer verelim. Bunun yanında hem salatalarda hem de yemeklerde kullandığımız tuz miktarını azaltalım, sofralarımızdan tuzlukları kaldıralım. Dengeli tabaklar, kilo dengemizi sağlamak ve aynı zamanda gün içinde kaybettiğimiz enerji ve besin gruplarını karşılamak adına önem arz eder.” dedi.
“En az 2-2 buçuk litre su tüketelim”
Sıcaklık ve nem artışına bağlı olarak vücut ısısının arttığını ve metabolizmanın bu yeni duruma uyum sağlamaya çalıştığını belirten Sünnetçioğlu, " Artan sıcaklıkların etkisiyle yeterince sıvı alınmazsa terleme ile birlikte su ve mineral kaybı sonucu, bayılma, bulantı, baş dönmesi gibi sağlık problemleri yaşanabilmektedir. Günde ortalama en az 2-2,5 litre yani 10-12 su bardağı su içmeye, bununla birlikte Ramazan ayında sıvı ihtiyacını da karşılayacak ayran, taze sıkılmış meyve-sebze suları, maden suyu ve benzerlerini sık sık tüketilmesine özen gösterilmelidir. Ek olarak, iftar yemeklerinde lif oranı yüksek yiyecekler kuru baklagiller, tahıl grubu besinleri, sebzeler ve ara öğünlerde de taze ve kuru meyveler, hoşaf ve kompostolar, hurma, ceviz, fındık, badem gibi kuru yemişler tercih edebilirsiniz." ifadelerini kullandı.
“İftar sonrası yürüyüş yapalım”
İftardan 1-2 saat sonra kısa mesafeli yürüyüşler yapmanın sindirime yardımcı olacağını ifade eden Sünnetçioğlu, “Vücudumuz Ramazanda bir ay kadar bir açlık yaşıyor. Bunun sonucunda mevcut depolarını korumaya alma eğilimi göstermektedir. Bu da gün içerisinde yorgunluk, halsizlik gibi belirtilerle kendini göstermektedir. Gün içerisinde yaşanılan 16 saatlik uzun açlık süresince metabolizma hızı düşmektedir. İftar, sahur ve aralarda bilinçsizce yediğimiz gıdalar, düşen metabolizma hızından dolayı vücutta yağ olarak depolanmaktadır. Düşen metabolizma hızını arttırmak ve kas iskelet sağlığımızı korumak amacıyla iftardan sonra orta tempolu yürüyüş, bisiklet sürme, masa tenisi, ip atlama gibi egzersizler yapılmalıdır." şeklinde konuştu.
“Sahur, vücudumuz için oldukça önemelidir”
İftar ve sahur arasında geçen süre zarfında bir ara öğünün yapılabileceğini kaydeden Sünnetçioğlu, şu tavsiyelerde bulundu:
“Ara öğünlerde meyve tercih etmeniz, gün boyunca ihtiyacınız olan vitamin, mineral ve su miktarını karşılamada etkili olacaktır. Tatlı tüketimini haftada 2-3 kez ile sınırlandırın ve çoğunlukla az şekerden yapılmış sütlü tatlılar tercih edin. Ara öğünlerinize sağlıklı yağ kaynakları olan ceviz, badem, fındık gibi yağlı tohumları doğru miktarlarda eklemeyi ihmal etmeyin.
Sahur, tüm gün besin alımı yapamayacağımızdan, vücudumuz için oldukça önemlidir. Bu öğünde menünüzü kahvaltı olarak planlayın. Aşırı yağlı yemeklerden kaçının. Tokluk sürenizi uzatmak adına mutlaka yumurta bulundurun. Bunun yanında tüketilen ekmek miktarına da dikkat edin. Oruç süresince susamamak için sahurda tükettiğiniz tatlı gıdaları sınırlandırın. Tahinin de bir yağ kaynağı olduğunu unutmadan miktarını sınırlandırarak tüketimi sağlayın. Sahur yaptıktan hemen sonra uyumak, aldığınız besinleri sindirmede sorun yaşamanıza neden olabilir. Bu nedenle sahurdan en az 45 dakika sonra uykuya hazırlık yapmaya dikkat edin” (İLKHA)