• DOLAR 34.654
  • EURO 36.332
  • ALTIN 2920.495
  • ...
Cumhurbaşkanı Erdoğan: Temennimiz Putin ve Zelenski'yi bir araya getirmek
Google News'te Doğruhaber'e abone olun. 

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Özbekistan temaslarının ardından gazetecilere gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu, gazetecilerin sorularını yanıtladı.

Erdoğan, İstanbul'da Rusya-Ukrayna heyetlerinin görüşmesinin ardından Putin ve Zelenski'nin Türkiye'de buluşma ihtimalinin sorulması üzerine heyetlerin İstanbul'da gerçekleştirmiş oldukları görüşmelerin barış sürecine anlamlı bir ivme kazandırdığını söyledi.

Rusya'nın Kiev ve Çernihiv'deki askeri operasyonlarını kayda değer biçimde azaltma kararının gerçekten önemli bir adım olduğunun altını çizen Erdoğan, aynı şekilde devlet başkanlarının bir anlaşma üzerinde mutabık kalındığında bir araya gelebileceklerini açıklamaları da atılan bu adımın ne kadar önemli olduğunu gösterdiğini söyledi.

Erdoğan, "Tabii aktif diplomasimiz ve dengeli yaklaşımımız sayesinde önemli bir toplantıya ev sahipliği yapmış olmaktan memnuniyet duyduk. Döner dönmez gerek Sayın Putin'le gerek Sayın Zelenski'yle görüşmeler yapma kararlılığım var. Bu görüşmelerde her ikisine şahsım, milletim adına teşekkürlerimi ifade edip 'Artık hedefimiz bir an önce sizi bir araya getirmek.' diyeceğiz. Temenni ediyorum ki inşallah bir araya getirme noktasında kendilerinden bir tarih kaydını alırız. Bu çerçevede, Devlet Başkanları düzeyinde yapılacak toplantıya da ev sahipliği yapmaya hazırız. Ama bu arada geçici ateşkesi de sağlamış olmak büyük önem arz ediyor." dedi.

Ukrayna'nın Avrupa Birliği konusunda da çok ısrarlı bir davranış içinde olacağına ihtimal vermediğini belirten Erdoğan, bu süreçte Avrupa Birliği üyesi ülkelerin, bir kısmı dışında, bu işe ciddi manada asılmadıklarını söyledi.

Bütün bunlara rağmen Putin'in Ukrayna'nın Avrupa Birliği'ne girmesi noktasındaki olumlu baktığını hatırlatan Erdoğan, görüşmeler esnasında nihai durumu da öğreneceklerini ifade etti.

Erdoğan, Türkiye'nin AB üyeliği için 1963'ten bu yana oyalandırıldığını belirterek "Garantörlük konusunda da biz, Ukrayna'nın güvenliğini teminen garantör ülkelerden biri olabiliriz, buna ilke olarak sıcak bakıyoruz, ancak elbette bunun detaylarının açıklığa kavuşması gerekiyor." diye belirtti.

Erdoğan, "Enerji kapıları açılacak, hatta bu nereden çıktı diyeceksiniz." sözünün hatırlatılması üzerine şunları söyledi:

Herzog'un ziyaretinde biz birçok konuyu etraflıca görüştüğümüz gibi, ağırlıklı enerji konusunu da görüştük. Enerji konusunda da geçmişte israil ile Türkiye arasında bazı ilişkiler, münasebetler olmuştu. İş adeta bitme noktasına gelmişti ki -o zaman Netenyahu dönemiydi- olay bir anda terse döndü. Çünkü israilin enerji ihracı noktasında düşündüğü yol, maliyeti itibarıyla uygun olmayan bir yol. Yani kalkıp israilden Yunanistan'a denizin altından borular döşensin, buradan oraya gitsin, oradan Avrupa'ya dağılsın; bu tabii olacak bir iş değil. Yapılan maliyet hesapları neticesinde bu işin en uygun olanının Türkiye üzerinden bu doğal gazın çıkışı olduğu görülüyor. Onlar da tabii kendi aralarında zaten bunu konuşuyorlar. Neticede kendileri de bu iş için en uygun yolun Türkiye üzerinden bunun yapılması dediler. Herzog'la yaptığımız görüşmede dedim ki fazla da uzatmadan ben Dışişleri Bakanı'mı, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı'mı size göndereyim. Bölgeyle ilgili değerlendirmeleri Dışişleri Bakanı'mızla yapacağınız gibi Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı'mla da enerji konusunu şöyle etraflıca bir görüşürseniz biz burada her şeye varız. Yeter ki sizler bu konuda samimi olarak 'Tamam, biz bu adımı atıyoruz.' deyin. Herzog da buna hazır olduğunu gösteren bir cevapla 'Memnuniyetle.' dedi. ‘Ben Başbakan'a da bunu söyleyeceğim. Başbakan'ın Türkiye'ye gelişiyle bu konuyu onunla da bir masaya yatırırsanız isabetli olur.' dedi. Ben de 'memnun olurum.' dedim. Kendilerinde de bu konuda bu çalışma zaten başlamıştır büyük ihtimalle. Ramazan sonrası Bennett'le de bu konuyu bir görüşüp hemen adımları atarsak israil-Türkiye buradaki birlikteliği, bu süreci Doğu Akdeniz petrolüyle, doğal gazıyla ilgili süreci hızlandıracaktır. Bu konuda çok çok umutluyum.

Diğer taraftan malum her yıl ramazanda maalesef Mescid-i Aksa ile ilgili üzüntülerimiz var, sıkıntılarımız var. Ben Cumhurbaşkanı'na onu da söyledim. 'Her yıl bir sıkıntı yaşanıyor. Bu Ramazan Bayramı'nda Müslümanlar huzurlu bir Mescid-i Aksa ziyareti yapabilsin. Bu konuda sizler de gereken desteği verin, bu ramazanda sıkıntılar yaşamayalım. Böylece huzurlu bir Ramazan geçirmiş oluruz.' dedim.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Daha önce 'Önümüze enerjide çok daha farklı alanlar açılacak ve bunu duyduğunuzda (Bu da nereden çıktı.) diyeceksiniz.' şeklinde ifadeniz olmuştu. Bununla ilgili bir ipucu var mı?" sorusuna "Yani bu işte. Bundan daha güzel olur mu?" karşılığını verdi.

Gıda güvenliği noktasında hiçbir sıkıntılarının olmadığını vurgulayan Erdoğan, buğdayda biraz sıkıntının olduğunu ancak bunun da büyük ölçüde aşıldığını belirtti.

Kırmızı et fiyatları

Kırmızı eti fırsata dönüştürmek isteyen bazı fırsatçılar olduğunu söyleyen Erdoğan, konuyla ilgili Tarım Bakanıyla konuştuğunu bildirerek, "Elimizdeki, TİGEM çiftliklerimizdeki kesimlik hayvanları bir an önce keselim ve bu ramazan ayında evlere ucuz et girme imkanı olsun' dedi. Bu arada da yine belki duruma göre Türkiye'nin dört bir yanına ekiplerini gönder, elinde kesimlik hayvanı olanlardan biz bu hayvanları da alalım. Yine ithal noktasında da Ramazan sonrasına yönelik bir adım atmış olalım. Çünkü biz vatandaşımıza ucuz et yedirmekte kararlıyız. Kıymada, kuşbaşı ette bunu başarmamız lazım dedik. Karkas olarak getirirsek, karkas ette de bu adımları atabiliriz dedik. Tarım Bakanı'mız önce ülkemizin dört bir yanında çalışmasını yapacak, ondan sonra da ithalde de neler yapabiliriz, bunun üzerinde de ayrıca çalışmasını sürdürecek. Bunun dışında zaten artık kış mevsimini geride bıraktık, yaza girdik ve bundan sonraki süreç içerisinde de artık tarladan sürme vakti. Herhangi bir sıkıntı yaşamayacağız." diye konuştu.

İnşaat sektöründeki sıkıntı

İnşaat sektöründe yaşanan sıkıntılara değinen Erdoğan, "Maalesef çimento sektöründe, demir çelikte bu işi fırsata dönüştüren sanayiciler var. Bu bir gerçek. Bütün bunlara rağmen, onlar zam üstüne zam yapıyorlar. Bir taraftan da bu evlerin, bu inşaatların yapılması lazım. Şimdi arkadaşlarla değerlendirmeleri yapıyoruz. Diyoruz ki, bunların üzerinde duralım, çalışalım. Ama bir ülkede inşaat sektörü durursa adeta ekonomide hayat durur. Çünkü inşaat sektörünün durduğu yerde yaklaşık 250 civarında kalemde faaliyet gösteren firmalar durur." şeklinde konuştu. (İLKHA)



Bu haberler de ilginizi çekebilir