Adıyaman İl Müftüsü Taşcı: "Ramazan'ın tamamını ilk günkü heyecanla geçirelim"
Adıyaman il Müftüsü Mehmet Taşcı, "On Bir Ayın Sultanı" mübarek Ramazan ayının Müslümanlar için bir fırsat mevsimi olduğunu ve azami derece de istifade edilmesi gerektiğini vurguladı.
Taşcı, 2 Nisan Cumartesi günü ilk sahurla birlikte başlayacak olan Ramazan-ı Şerif'in kıymet ve değerinin çok iyi anlaşılması ve bu aya has ibadetlerin de titizlikle yerine getirilmesi gerektiğini belirtti.
Taşcı, "Bir kez daha günahlarımızdan kurtulacağımız yeryüzünü, kâinatı Cenab-ı Allah'ın rahmetinin mağfiretinin kuşatacağı cennetin kapılarının ardına kadar açılacağı, cehennem kapılarının kapatılacağı, bizlere hayatımızı ve ömrümüzü heba ettiren, israf ettiren şeytanların zincire vurulacağı bir Ramazan ayına daha kavuşturan Rabbimize hamd-u senalar olsun." dedi.
Bazı zamanların ve mekânların diğer zaman ve mekânlardan üstün olduğuna değinen Taşcı, "Zamanlar vardır zamanlara benzemez; mekânlar vardır mekânlara benzemez. O özel ve güzel, hayatımızda da müstesna bir yere sahip olan Ramazan ayımıza bir kez daha kavuştuk. Cenab-ı Allah bizlere ramazan ayının güzelliklerinden bahsederken en önemli özelliklerden birisi olan 'Takvaya' vurgu yapar. 'Ey iman edenler! Sizden öncekilerin üzerine yazıldığı gibi sakınasınız diye sizin üzerinize de sayılı günlerde oruç yazıldı. İçinizden hasta veya yolcu olan, başka günlerden sayısınca tutar. Orucu tutmakta zorlananlar için bir yoksulun (günlük) yiyeceği kadar fidye yeterlidir. Bir iyiliği mecbur olmadan yapan için bu (yaptığı) iyidir. Ama orucu tutmanız -bilirseniz- sizin için daha hayırlıdır.' ayetin Oruç'un sadece bizlere değil bizden önceki ümmetlerde Oruç ibadetinin de olduğunu bizlere bildiriyor. Ayetin sonunda da 'Umulur ki Oruç'un sorumluluk bilincin sahip olursunuz.' Umulur ki takvaya sarılır, haramlardan ve günahlardan kaçınan Allah'ın emirlerine sımsıkı sarılan Mü'minler haline gelirsiniz.' Oruç'un bir ay boyunca bizde gerçekleştirmesi gereken haller hakkındaki hususu da bizlere haber vermiş oluyor." dedi.
Bir kimsenin kendi başına ben hastayım oruç tutamam diye bir yanılgı içine girmesinin yanlış olduğunu vurgulayan Taşcı, "Ramazanla ilgili önemli bir husus da, on bir aylık bir alışkanlıktan sonra yeme ve içmeyi terk ettiğimizden dolayı ilk gün oruç tuttuğumuz doğal olarak bir baş ağrısı ve yorgunluk olabiliyor. Bazen Oruç tutmayan bazı kardeşlerimiz bize, 'Hocam ben ilk gün tuttum başı ağrıdı. Benim şekerim var sanki. Şeker hastalığından dolayı Oruç tutamıyorum.' deyince bizde zannediyoruz ki doktor bunu kendisine söylemiş. Sonra sohbet esnasında öğreniyoruz ki kendisi bunu söylüyor. Kendisi karar vermiş. İnsan kendisi karar veremez. Şayet dini hassasiyeti olan bir doktor sen şeker, kalp veya başka bir hastalıktan dolayı oruç tutamasın ders bu insan tutamayabilir. Yoksa bu öyle herkesin kendi kendine karar vereceği bir husus değildir." ifadelerini kulandı. (İLKHA)