Tarım, ülkelerin geçim kaynaklarının başında gelen ve birçok açıdan ekonomik refah sunan başlıca etkenlerden biridir. Türkiye'nin tarım ülkesi olmasına rağmen gün geçtikçe artan girdi maliyetleri çiftçilerin belini bükse de özellikle Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgesinde yaşayan çoğu insanın geçim kaynağı konumunda.

Tarımda birçok önemli husus vardır. Bunlardan biri olan zirai ilaçlama konusu belki de en önemlisi çünkü hem fazlası hem de azı zarar diyebileceğimiz bir çalışma. Zirai ilaçlama hem ürünün kalitesini hem de verimini artırma konusunda önemli hususlarından en başında yer alır.

Konuyla ilgili dikkat edilmesi ve yapılması gereken hususlara değinen Ziraat Mühendisleri Odası Mardin Şube Başkanı Mesut Türk, zirai ilaçlamanın birçok çeşidi olduğunu söylerken ayrıca uygulama yöntemlerinin de farklılık gösterdiğini belirtti.

Birçok üründe olduğu gibi zirai ilaçlamanın da bir dozu olduğuna dikkati çeken Türk, zirai ilaç uygulanmadığı zaman yabancı otların çoğalacağını bununla beraber verimin çok fazla düşeceğini söylerken aynı zamanda aşırı kullanımda da hem ürünün hem de toprağın zarar göreceğini ifade etti.

"Yabancı otlar, buğdaydan alacağımız verimin düşmesine sebep oluyor"

Zirai ilaçlamanın tanımıyla ilgili konuşan Türk, "Zirai ilaç, zirai mücadelede kullanılan; önleyici, azaltıcı, yok edici, uzaklaştırıcı kimyasal maddelerin karışımından oluşan diğer ismiyle Pestisit dediğimiz ürünlerdir. Şu an buğday dönemi olduğu için onun üzerinden gidelim. Zirai ilaç yabancı ot mücadelesinde kullanılıyor. Yabancı otlar, buğdaydan alacağımız verimin düşmesine sebep oluyor. Yıllarca bunlara kullanmadığınız zaman tarla aşırı derecede yabancı otlarla bulaşık olur ve bu sebepten dolayı verim düşüşüne sebebiyet verir. Bu da çiftçinin kaybına ve dolayısıyla ülkede gelir kaybına sebep olur." dedi.

İlaçlamanın çeşitlerinden bahseden Türk, yabancı otlar dışında mantar ve insktisitler için de ilaçlama yapıldığını söyledi.

Türk, "Diyelim ki tarlanızda yabancı ot var ve bunun yanında siz büyük bir masraf yaparak buğday, mercimek, arpa gibi kültür bitkileri ektiniz. Yabancı ot buğdayın gelişmesini engelliyor. Birincisi verimi düşürüyor, ikincisi emeğiniz boşa gidiyor. Bin metrekareye düşen tohum miktarının içinde yabancı ot yüzde 5'in üzerinde olursa bu size büyük verim kaybı getirir. Dünyada zirai ilaçlama olmadan istediğiniz ürünü elde etme şansınız yok. Tabi ki sadece yabancı ot değil. Bunun yanında insktisitler var, mantar ilaçları var. Şu anda bu bölgede en çok kullanılacak olan yabancı ot ilaçlarıdır. Geri kalanı süne ilaçlaması günü geldiğinde böcek zararlarıyla ilgili dediklerimiz içinde, gerek duyulduğu zaman atılmalıdır. Özellikle buğdayda gerek duyulmadan ilaç atılmaması gerekiyor." ifadelerini kullandı.

"Ruhsatlı ilaç kullanılması taraftarıyız"

 Ziraat Mühendisleri Odası Mardin Şube Başkanı Mesut Türk

Çiftçilerin ve ziraat mühendislerinin mutlaka ruhsatlı ilaç kullanmaları gerektiğini söyleyen Türk şu ifadeleri kullandı:

Aşırı kullanımda da verime etkisi olur. Çünkü her bir ilaç bitkiyi strese koyar. Strese koyduğu zaman da gelişme olmaz. Gelişme olmazdan kasıt burada gelişimin yavaşlamasıdır. Bu da verimin düşmesine sebep olur. Ruhsatlı ilaç kullanılması taraftarıyız. Hiçbir şekilde herhangi bir ziraat mühendisi arkadaşımın ruhsatsız ilaç satacağına zaten inanmıyorum. Herkes mesleğini onurlu bir şekilde yürütüyor. Fakat aynı etken maddede bakanlık tarafından ruhsatlı olmayan ilaçların kullanılmasıyla ilgili sıkıntılar yaşanmasın diye kullanılmaması gerekiyor. Kullanılmadığındaki zararlardan olan; verim kaybı, ekonomik kayıp, toprağa verilen zarar aşırı kullanımda da geçerli. Bazı ilaçlar vardır araziye atıldığı zaman buğdaya hatta tabiata faydası olan birçok hayvanın ölmesine sebep oluyor. Bunların hepsine dikkat edilmeli. Sadece yabancı ot ilacı için değil. Bir mercimek ilacının buğdayda kullanamazsınız. O da yabancı ot ilacıdır. Bizler ot doktoruyuz, biz ziraat mühendislerinin ismi bu. Faydayla zarar göz önüne alınarak ilaçlama yapılması lazım. Kaliteli ve sağlıklı ürün elde etmek için ilaçlama yapmak gerekiyor.

İlaçlamanın zamanıyla ilgili bilgi veren Türk, "Metrekareye düşen yabancı ot sayısına göre ilaçlama yapmak gerekiyor. Mesela her 10-20 adımda bir tane yabancı ot bulduğunuzda ekonomik olarak bakıldığı zaman ilaçlama yapmanın bir anlamı yok. Ama 2-3 metrekarelik alanda 3-5 tane yabancı ot görüldüğü zaman verim kaybına sebep olacağı için ilaçlama yapmak gerekir. Kimisi 20 adımda bir bulsa da yapıyor çünkü çiftçi hepsini göremiyor, özellikle dar yapraklı yabancı otları tanıyamıyor. Bu yüzden kendini riske atmamak adına ilaçlama yapıyor. İlaçlama dönemi geçtikten sonra hava şartlarından dolayı yeniden yeşeren yabancı otlar buğdaya yetişiyor ve çok yüksek verim kayıplarına sebep oluyor. Keşke bunun içinde önleyici ilaç olsa." şeklinde konuştu.

"Artık mekanizasyon değişti ve tarım aletlerimizin tamamı yenilendi"

Birçok yerde olduğu gibi tarımda da sistemin eskiye göre değiştiğini, daha verimli ve kaliteli bir ilaçla için teknolojiye ayak uydurulması gerektiğinin altını çizen Türk, "Düzgün bir ilaçlama yapmak için tjet memeleri alacaklar. Çiftçilerimize önerimiz şudur. Her araziyi ilaçladıklarında ilaçlama makinalarını yıkamaları, yılda bir defa tjet memelerini kontrol etmeleri ve arızalı olanları değiştirmeleri gerekir. Mühendis arkadaşlarımız çiftçilerimizin yanına gittikleri zaman çiftçilerimiz genelde, "Ben biliyorum, anladım, ben bunu daha önce biliyordum" diyorlar. Artık mekanizasyon değişti. Benim babamın kullanmış olduğu Holder artık yok. 8 metreydi, 12 oldular 14, 16 derken şu anda 40 metrelik holderler var. Nedeni de şu buğdayı ezmemek ve geliştirmek için. Holder traktörlerin arkasına atılan ilaçlama deposudur. Şimdi dronlar çıktı ilaçlama için. Özellikle mısır ve ağaç ilaçlamalarında daha uygun olabileceğini düşünüyoruz. Çünkü ilacın zerreciklerini daha da fazla parçalara bölerek ilacın etkili olabileceği görülüyor. Bu da ekonomik olacağını gösteriyor. Gerçekten de traktöre göre bakıldığı zaman dronların yakıtı neredeyse yok. İlk giriş maliyeti yüksek olabilir ama kullandıkça daha ekonomik olduğunu insanlar görecektir." dedi.

Türk, "Tarım aletlerimizin tamamı yenilendi. Eskiden traktörlerin gücü düşüktü, çift çeker traktörler hemen hemen yoktu diyebilirim. Büyük traktörler alınırdı. Buna rağmen pulluk, diskaro ve ilaçlama depoları gibi alet ve depolar küçüktü. 15-20 dönüm atılıyordu. Şimdi 40-50 dönüme atılan ilaçlama makinaları var. Çiftçi bunun farkında. Nasıl mı? Öncelikle ziraat mühendisleri sonrasındaysa tarım aletleri satan bayiiler sayesinde. Dünyada artık görülüyor ki mekanizasyonun modern olması çiftçinin dezavantajına değil avantajınadır. Yani mekanizasyon ne kadar düzgün olursa, ilaçlamada o kadar düzgün olur." diye belirtti.

Son olarak çiftçilere çağrıda bulunan Türk şu ifadeleri kullandı:

"Çiftçilere önerimizde şudur. Lütfen inandıkları, güvendikleri ziraat mühendislerinden ticaret ve alışverişlerini yapsınlar, özelliklede ilaç konusunda. Bu insanlar bu işin okulunu okumuş, bu işin doktorudur. Her türlü hizmette yanlarında olurlar. Belgesi olan, diploması olan ziraat mühendislerine başvursunlar. Ziraat mühendisi olmayan şahıslardan alışveriş yapmamalılar. Çünkü mühendisler doğrusu neyse onu önerecek, uygulatacaktır ve hareket edecektir." (İLKHA)