STK`lara verilen cezalar masaya yatırıldı
Van`da yayın yapan Serhad FM`de yayınlanan "Hafta Ertesi" programında İstanbul ve Adana`da STK yetkililerine verilen cezalar masaya yatırıldı.
VAN - Sunuculuğunu İLKHA Van Bölge Temsilcisi ve Van Olay Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Fikret Özkan’ın yaptığı "Hafta Ertesi" programına Hür Dava Partisi Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Mehdi Oğuz ile İkra- Der Van Şubesi Yönetim Kurulu Üyesi Yusuf Türk katıldı.
İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesinde 3 yıldır devam eden ve geçtiğimiz günlerde sonuçlanan İslami STK davasında somut hiçbir delil olmamasına rağmen mahkeme heyetinin oy birliğiyle 13 kişiye 113 yıl 3 ay hapis cezası vermesi ile Adana Yargıtay 9. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen İslami STK duruşmasında 5 kişiye verilen 37.5 yıllık ceza ile ilgili Fikret Özkan’ın sorularını yanıtlayan M. Mehdi Oğuz, ceza gerekçelerinden çok iyi bir fıkra kitabı çıkarılabileceğini söyledi.
“İslami STK’lar birileri tarafından pazarlık malzemesi mi yapılıyor?”
Elazığ İhya-Der’e verilen akla ziyan cezayı hatırlatan Oğuz, “İçinde kadın ve yaşlıların olduğu dernek üyelerine cezalar verilmişti. Bu cezalar da hatırlarsanız polisin yapmış olduğu bir komplo sonucu derneğe doküman bırakıp, o dokümanlar üzerinden dernek üyelerine örgüt üyeliğinden cezalar verildiği ortaya çıkmıştı. Biz bütün bunları basın yoluyla sivil toplum kuruluşları ile siyasilerle meclisteki yetkililer ile görüştük, onlara rapor sunduk. Fakat ne gariptir ki, hükümetten tek bir açıklama gelmedi. Yani Elazığ dosyası çok vahim bir dosyaydı. Halen insanlar cezaevinde yatıyor. Sanki birileri pazarlık masasına otururken, Mustazaflar Cemiyetini de camiasını da bu pazarlığın bir şartı ise, tabiri caizse ‘Sizinle bu bölgede anlaşırız yalnız bunları tasfiye etmeniz, bunlara izin vermemeniz ve bunların faaliyetlerini engelleme şartıyla. Ve bakıyoruz 2009-2010 yıllarına, Oslo süreçleri açığa çıkınca saldırılar durdu. Yine bakıyoruz ki İmralı ile görüşmeler başladı ve camiamıza yönelik saldırılar da başladı” dedi.
“Hükümet bu cezalara neden tepkisiz kalıyor?”
Yüksekova Mustazaf- Der Şubesine 2011’de yapılan saldırılarda da aynı durumun söz konusu olduğunu belirten Oğuz, “Yüksekova’da bir dernek, emniyet müdürünün gözleri önünde 17 kez saldırıya uğruyor. Dernek başkan yardımcısı şehid ediliyor. Ama buna rağmen hükümetten veya Ak Partiden ve diğer siyasilerden tek bir açıklama yok. Öbür taraftan bir çocuk mayına basması sonucu hayatını kaybedince, medyanın ve hükümetin gündeminde olduğunu görüyoruz” ifadelerini kullandı.
“Türkiye’de yargı bağımsız değil”
Son dört-beş yıl içerisinde İslami STK’lara 600 yıla yakın ceza verildiğini belirten M. Mehdi Oğuz, “Bu insanlar silaha bulaşmamış. Silahlı eylem yapmamışlar. Örgütsel bir faaliyet içerisine girmemişler. Tamamen STK bazında hayırlı hizmetler yapmışlar. Hükümet bunları görmüyor mu? Kimse kalkıp, bize yargı bağımsızdır demesin. Türkiye’de yargının bağımsız olmadığını geçmişten bugüne, cumhuriyetin kurulduğu tarihten bu yana yargının sistemin elinde bir silah olarak muhaliflere karşı kullanıldığı ortadadır” şeklinde konuştu.
Programda konuşan İkra-Der Yönetim Kurulu Üyesi Yusuf Türk ise, süreç itibari ile İslami faaliyet gösteren STK’lara karşı art niyetli bazı faaliyetler yürütüldüğünü belirterek, “Bir faaliyet yürüttüğümüzde, yönetim kurulumuzu topluyoruz, alınması gereken bir karar varsa onu alıyoruz. Daha sonra başvurulması gereken resmi makamlara gidiyoruz. Bunlar da faaliyetlerimizin uygun olduğunu söylüyorlar. O zaman uygun olduğunu söyleyenler de suçludur” şeklinde konuştu.
“Bu dosyalardan güzel bir fıkra kitabı çıkar”
Avukat olduklarından dolayı İstanbul dosyasını inceleme imkanı bulduklarını ifade eden Oğuz, “Bu dosyalar incelendiğinde bu dosyalar üzerinde çok güzel bir fıkra kitabı çıkarılabilir. Çok da satılır. Dosyalar da iki kişi arasındaki konuşma şöyle geçiyor: ‘Ne yapıyorsun?’, diğeri ‘Yeni uyandım’ diyor. Öbürü, ‘Camışlar bile bu saatte uyanmış, sen daha uyuyor musun’ diyor. Bu ifadeleri alıp dosyalara bırakıyorlar. Polisin ve savcı telefon konuşmasında geçen camışın kim ve camışla olan bağlantının ne olduğunu soruyor” dedi.
İstanbul davasında verilen cezaların partilerine yönelik olduğunu belirten Oğuz, “Verilen cezaların HÜDA-PAR’ın önünü kesmek için verildiği çok net bir şekilde ortaya çıkıyor. 4.yargı paketinde şiddet içermeyen, şiddete davet etmeyen bütün düşüncelerin serbest olması noktasında bir yasal düzenleme yapıldı. Bakın bu cezan alan gerek siyasi parti yöneticileri gerekse sivil toplum kuruluşu yöneticilerinin hangi açıklama hangi faaliyetinde bu var” diye sordu. (Murat Dalgın-İLKHA)