• DOLAR 34.653
  • EURO 36.634
  • ALTIN 2939.72
  • ...

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıklamalarından öne çıkanlar;

Biliyorsunuz ülkemizde birileri her ağızlarını açtığında Türkiye'de tarımın öldüğünü, bittiğini çiftçilerin perişan olduğunu söylüyor. Ülkemizde tarıma ve hayvancılığa en büyük destekler bizim dönemimizde verildi. Her alanda çok önemli üretim artışları bu dönemde sağlandı. İşte bakıyoruz benim diyor şu kadar koyunum var, o bürü benim şu kadar mandam var, şu kadar büyükbaş hayvanım var. Biz bu süreci Başbakanlığım döneminde başlattık. Damızlık hayvanlar vermek suretiyle süreci başlattık ve takip ettik. Gerek hanım çiftçi kardeşlerim gerek erkekler bu işin kadir kıymetini çok iyi bildiler.

Çiftçilerimize geçtiğimiz 20 yılda günümüz rakamlarıyla yaklaşık 470 milyar lira destek ödemesi yaptık. Bu yıl için 25,8 milyar lira olarak planlanan tarımsal destekleme bütçesini de ilavelerle 29 milyar liraya yükselttik. Böylece bu yıl buğday, arpa, çavdar, yulav ve tritikale üreticilerine mazot, gübre, sertifikalı tohum ve ek girdi desteği ile dekar başına 116 lira ödemiş olacağız.

 

"Sebze ve meyve üretiminde Avrupa'da birinci sıradayız"

Tarımsal hasılamızın 337 milyar liraya ulaşması verdiğimiz bu desteklerin karşılığını aldığımızı gösteriyor. Geçtiğimiz yıl tarımsal ihracatımız bir önceki yıla göre yaklaşık yüzde 20'lik bir artış ile 25 milyar dolara, dış ticaret fazlamız ise yüzde 31 artışla 7,2 milyar dolara çıktı. Bu nerede olduğumuzu göstermesi bakımından çok çok önemli. Sizlerin gayretli çalışmaları sayesinde sebze ve meyve üretiminde Avrupa'da birinci sıradayız. Son 20 yılda oluşturduğumuz güçlü alt yapı sayesinde gıda tedarikinde sorun yaşamayan kendine yeterlilik oranı yüzde 140 olan bir ülke konumuna geldik.

"Gıda sektörümüz alternatif tedarik kaynakları ile ilgili arayışlarını sürdürmektedir"

Aynı oyunun diğer alanlarda da oynanmak istenmesi muhtemeldir. Halbuki karşımızdaki durum şudur; ülkemizin geçtiğimiz yıl ihracata yönelik üretim yapan gıda sektörler için dışarıdan ithal ettiği 8,1 milyon ton buğdayın 5,6 milyon tonu Rusya ve Ukrayna menşeilidir. Arpa, mısır, küspe, kepek ithalatında da benzer bir tablo vardır. Dolayısıyla Ukrayna-Rusya savaşının yol açabileceği tedarik problemleri elbette bizi etkilemiştir etkileyecektir. Fakat bu etki soframızdaki ekmek değil ihracat üzerinde olacaktır. Gıda sektörümüz Kazakistan, Amerika, Kadana olmak üzere diğer alternatif tedarik kaynakları ile ilgili arayışlarını sürdürmektedir. Ülkemizin savaşan her iki tarafla da sürdürdüğü dengeli ilişkilerin bu bölgeden gelen ürün tedarikini tamamen kesmeyeceğini de ümit ediyoruz.

"Yağlık ayçiçeği tohumunun yüzde 75'i hibeli olarak dağıtılacaktır"

Bunun yanında Tarım ve Orman Bakanlığımız ile Tarım Kredi Kooperatifimiz ayçiçeği ve mısır ekimi ile ilgili gereken tedbirleri alıyor. Sadece Tokat özelinde üreticilerimizle 20 bin ton yağlık ayçiçeği ve 30 bin ton dane mısır için sözleşmeli üretim yapılması planlandı. 35 bin dekar alana ekimi yapılmak üzere 18 bin yağlık ayçiçeği tohumunun yüzde 75'i hibeli olarak dağıtılacaktır. Böylece Tokat'taki yağlık ayçiçeği ve mısır üreticilerimize toplamda 12 milyon liralık üretim desteği sağlanacaktır.

Çiftçilerimizden ülkemizde ekilmedik tek karış yer bırakmayacak şekilde üretime yönelmelerini istiyoruz. Hem kendi gıda sektörümüzün ihtiyacının karşılaması hem de Avrupa piyasasında ortaya çıkması muhtemel boşluğun doldurulması açısından üretimimizi artırmamız hayati öneme sahiptir.

İşte Rusya-Ukrayna savaşı esnasında burada gerek sayın Putin, sayın Zelenskiy onlarla yaptığımız görüşmelerde de yani bizim 50'ye yakın gemimiz bölgedeydi ve bu gemilerimizin önünü açtılar ve gerek ayçiçeği yağı gerek diğer hububat gibi ürünleri getiren gemileri ülkemize gönderdiler ve hemen hemen tamamına yakını da ülkemize ulaştı.''

Tuğba Ezmeci isimli bir kadının, hayvancılık alanında çalıştığını ve bu işi bırakmak istemediğini söylemesi üzerine Erdoğan, Tarım ve Orman Bakanı Vahit Kirişci'nin et hayvancılığında hayvan arayışında olduğuna değindi. Erdoğan, "Hayvanlarınızı hemen alır. Şu anda Uruguay'dan hayvan getirmeye çalışıyoruz. Halbuki burada var." dedi.

Salondakilere et hayvancılığında kaç kişinin besicilik yaptığını soran Erdoğan, "Et noktasında iyi bir noktada ise biz hemen Tokat'tan Vahit Bey bu işin içine girelim. Şu anda çünkü kırmızı ette, et hayvancılığında ihtiyacımız var. Niçin Uruguay'dan alalım? Biz kendi ülkemizdeki hayvanları almak suretiyle bu işi bitirelim. Biz süt değil et hayvancılığında alalım ki çiftçimizi de bu noktada rahatlatalım. O da damızlık noktasında da yetiştirmeye devam etsin." ifadelerini kullandı.