Hayat pahalılığı her geçen gün artarken, elektrik, doğalgaz ve akaryakıta gelen zamlar ile artan gıda fiyatları halkı mağdur etmeye devam ediyor.

Enflasyon oranlarının rekor seviyelere çıkması, akaryakıt ve gıda zamları derken hayat her geçen gün daha pahalı bir hale geldi. Vatandaş her sabah güne yeni bir zam haberiyle uyanırken, zamlar ve hayat pahalılığı en çok dar gelirlileri zorlamakla birlikte içinden çıkılmaz bir duruma sevk ediyor.

Doğalgaz, elektrik ve ardından akaryakıta gelen zamlarla başlayan zam furyası devam ederken, halk zamlar karşısında artık çaresiz kalıyor.

Zamlar vatandaşları zor durumda bırakırken, zamların yanı sıra artan kiralar ve konut fiyatları, iyice kabaran faturalar, enflasyon ile birlikte vatandaşın gelirini ve alım gücünü düşürdü.

4 bin 253 TL'lik asgari ücret, 5 bin 665 TL'lik memur maaşı ile ailelerini geçindirmeye çalışanlar borç ile hayatlarını idame ettirmeye gayret etse de zamlar nedeniyle zamlara yapılan maaşlarda eridi.

Yaşam koşullarının giderek güçleştiği ve hayat pahalılığının da her geçen gün artması asgari ücretliler ile memurun belini büktü.

Zamlar nedeniyle asgari ücret adeta erirken, zamlar ve enflasyonun artması vatandaşta asgari ücrete zam beklentisine neden oldu.

Vatandaş hükümetin bu konuda atacağı adımları beklerken AK Parti Grup Başkanvekili Cahit Özkan, geçtiğimiz günlerde katıldığı bir televizyon programında, asgari ücrete 6 ayda bir düzeltme yapılmasının mümkün olabileceğini dile getirmişti.

Özkan’ın ardından Cumhurbaşkanlığı Ekonomi Politikaları Üyesi Nihat Zeybekci sonra da AK Parti Adana Milletvekili ve TBMM Tarım Komisyonu Üyesi Abdullah Doğru da asgari ücrete zam konusunda çalışmaların yapılabileceğine söylemişti.

Ancak bir dizi ziyaret ve programlara katılmak üzere Gaziantep’e gelen Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Bilgin, son günlerde gündemde olan asgari ücret tartışmalarını anlamlı bulmadığını söyledi.

Akaryakıt başta olmak üzere gıda ürünlerine ve diğer temel ihtiyaçlara yapılan zamlara dikkat çeken Memur-Sen ve Eğitim Bir-Sen Gaziantep Şube Başkanı Ahmet Gök, eşel mobil sistemine geçilmesini önerdi.

Maaş ve ücretlere enflasyon oranının altında olmamak üzere aylık zam yapılması önerisinde bulunan Gök, “Başta akaryakıt olmak üzere her şeye gelen günlük zamlar toplumu her geçen gün psikolojik olarak geriyor. Hükümet bu psikolojik gerginliği önlemek istiyorsa, acilen eşel mobil sistemine geçmelidir.” dedi.

“Bir an önce eşel mobil sistemine geçilmelidir”

Zamlar nedeniyle asgari ücretle çalışanların maaşlarının yetersiz kaldığına dikkat çeken Gök, “Asgari ücret belirlendiğinde bizi umutlandırmıştı. Ama üst üste gelen zamlar gösterdi ki bu ücret yeterli değil. daha önce uygulanmış olan bir sistem var. 54’üncü hükümet zamanında merhum Necmettin Erbakan’ın uygulamış eşel mobil sistemi var. Her gün akaryakıta gelen zamlarla karşı karşıyayız. Dolayısıyla bu toplumda sadece zammın fiziki etkisini değil, aynı zamanda psikolojik olarak da bir etkisini bize gösteriyor. Gerçekten insanlar psikolojik olarak bu zamlardan çok olumsuz etkileniyorlar. Özellikle akaryakıta yapılan zamlardan daha çok olumsuz etkileniyorlar. Çünkü akaryakıta gelen zamlar her şeye yansıyor. Dolayısıyla hem zammın piyasadaki etkisinin hem de insanlar üzerinde oluşturduğu psikolojik etkisini kaldırabilmek için yetkililere eşel mobil sistemini öneriyorum. Her ay asgari ücretle çalışan işçilerin ve memurların maaşlarına en az o ayki zam oranı baz alarak her ay düzenli olarak zam yapılması önerisinde bulunuyoruz. Eğer bu yapılırsa hem insanlar enflasyona ezdirilmemiş olur hem de toplumda oluşan psikolojik gerginlik önlenmiş olur. O yüzden bu sistemi önemsiyorum. İnşallah yetkililer sesimizi duyarlar, bize kulak verirler. Bir an önce eşel mobil sistemine geçerler.” ifadelerini kullandı.

“Maaşlara aylık zam yapılmalı”

Zamlar ve artan enflasyon nedeniyle asgari ücrete 6 ayda bir zam yapılmasının bile yetersiz olacağına dikkat çeken Gök, şunları söyledi:

“Hükümetimiz çalışanları enflasyona ezdirmek istemiyor, hükümetin bu iyi niyetini biz görüyoruz. O yüzden asgari ücrete 6 ayda bir tekrar güncelleme yapılmasını zaten hükümet gündeme getirdi. İnşallah bu irade devam eder. Hükümetimizin çalışanları, asgari ücretlileri enflasyona ezdirmeme tavırlarını biz takdirle karşılıyoruz. Eşel mobil sistemi ile bu birleşirse daha iyi olur. Memura zaten 6 ayda bir zam var ama bu 6 aylık psikolojik yorgunluk hükümete bir sosyal maliyet olarak da dönecektir. 2023 seçimlerinden önce bu sosyal maliyetin mutlaka göz önünde bulundurmaları gerekiyor. Çünkü her gün akaryakıta zam gelince ve bu zam her gün market raflarına yansıyınca, insanlar psikolojik olarak etkileniyorlar. Bu etkiyi minimize etmenin tek yolu da 6 ayda bir değil, aylık o ayın enflasyonun maaş ve ücrete yansıtmaktan geçiyor. Dolayısıyla bunun yapılması daha doğru olur diye düşünüyorum.”

“Bir memurun maaşının yarısı ev kirasına gidiyor”

Artan pahalılık ve özellikle de konut ile kira fiyatlarından dolayı Gaziantep bir memur şehri olmaktan her geçen gün uzaklaştığına dikkat çeken Gök, “Gaziantep’te ev kiralarının ve hayat pahalılığının İstanbul ile yarıştığını, bazı mahallelerde İstanbul’u da geçtiğini görüyoruz. O yüzden buna da çözüm bulunması lazım. Bir memurun Gaziantep'te evi kira ise yaşamını tek maaş ile devam ettirmesi yoksulluk sınırının altında bir hayat standardına dönüşmesine yol açıyor. Çünkü bugün düzgün bir semtte güzel düzgün kiralık bir daireye baktığınızda 3 bin liradan aşağı kiralık ev bulamıyorsunuz. Dolayısıyla maaşın neredeyse yarısı gidiyor. O yüzden bu ev kiralarının, konut sorunun bir an önce çözülmesi gerekiyor.” şeklinde konuştu.

“Temel ihtiyaçlar vergi dışı bir uygulamaya tabi tutulmalıdır”

Vatandaşın, özellikle de dar gelirlilerin kendisi ve diğer aile fertleri için yapmak zorunda olduğu gıda, barınma, giyim, ısınma, elektrik ve eğitim gibi giderlerinin vergi dışında tutulması gerektiğini belirten Gök, “Bizim inancımızda bile bu böyledir. Aslında barınma, giyinme yani belli bir süreye yetecek kadar gıda buna dahil edilir. Bunun dışında kalan kısım örneğin zekata tabidir, temel ihtiyaçlar bunun dışındadır. Şu anki hükümet de buna benzer bir uygulama yapabilir. Yani insanların temel ihtiyaçlarını tespit edip, barınma, gıda, giyim ve eğitimi de buna dahil etmemiz gerekir. Çünkü eğitimde artık zorunlu bir ihtiyaca dönüştü. Zorunlu kesintisiz 12 yıllık bir eğitim süreci var, eğitimi de buna da dahil edip, bu ihtiyaçları tamamen vergi dışı bir uygulamaya tabi tutmak güzel olur diye düşünüyorum.” diye konuştu.

Eşel mobil sistemi nedir?

Tüketicinin alım gücünün düşmesini önlemek amacıyla fiyatlardaki artışların özel tüketim vergisinden otomatik bir şekilde karşılanması suretiyle karşılanarak fiyatların sabit kalması anlamına geliyor. (İLKHA)