• DOLAR 34.7
  • EURO 36.773
  • ALTIN 2961.825
  • ...

Fiyat istikrarının nihai sorumluluğunun Fed'e ait olduğunu vurgulayan Powell, "Fiyat istikrarına dönüşü sağlamak için gerekli adımları atacağız. Özellikle, bir veya birden fazla toplantıda federal fon oranını 25 baz puanın üzerinde artırarak daha agresif hareket etmenin uygun olduğu sonucuna varırsak, bunu yapacağız. Nötr önlemlerin ötesine ve daha sıkı bir duruşa geçmemiz gerektiğine karar verirsek bunu da gerçekleştireceğiz." diye konuştu.

Enflasyon görünümünün önemli ölçüde kötüleştiğine dikkati çeken Powell, görünümün bu yıl Rusya'nın Ukrayna'ya saldırısından önce bile önemli ölçüde bozulduğunu anlattı.

Enflasyondaki artışın beklenenden çok daha büyük ve daha kalıcı olduğunu belirten Powell, "Dünya nihayetinde yeni bir normale alıştıkça, umut edilen arz yönlü iyileşmenin zaman içinde gelmesi muhtemel görünmeye devam ediyor, ancak bu rahatlamanın zamanlaması ve kapsamı oldukça belirsiz." dedi.

Powell, enflasyondaki artışın büyüklüğü ve kalıcılığı geçen yılın ikinci yarısında giderek daha net hale geldikçe ve iş gücü piyasasındaki toparlanma beklentilerin ötesinde hızlanırken, Federal Açık Piyasa Komitesi'nin (FOMC) giderek daha az destekleyici para politikasına yöneldiğini aktardı.

Rusya'nın Ukrayna'ya saldırısının ekonomiyi ve para politikasını nasıl etkileyeceği sorusuna değinen Powell, şöyle devam etti:

"Rusya'nın Ukrayna'yı işgalinin dünya ekonomisi ve ABD ekonomisi üzerinde önemli etkileri olabilir. Bu etkilerin büyüklüğü ve kalıcılığı oldukça belirsizdir ve gelecek olaylara bağlıdır. Rusya, dünyanın en büyük emtia üreticilerinden biri ve Ukrayna, bilgisayar çiplerinin üretiminde kullanılan neon ve buğday da dahil olmak üzere birçok emtianın da önemli bir üreticisi. Bu kadar geniş bir emtia yelpazesinde önemli piyasa bozulmalarına ilişkin yakın zamanda bir deneyim bulunmamakta.

Yüksek petrol ve emtia fiyatlarının doğrudan etkilerine ek olarak işgal ve ilgili olayların yurt dışındaki ekonomik faaliyeti kısıtlaması ve ABD ekonomisini etkileyecek tedarik zincirlerini daha fazla bozması muhtemel."

Powell, ABD'nin artık petrol fiyatlarındaki şokları atlatmak için çok daha iyi bir konumda olduğunu vurgulayarak, dünyanın en büyük petrol üreticilerinden biri olduklarını ve ülke ekonomisinin 1970'lere göre önemli ölçüde daha az petrole bağımlı olduğunu anlattı.

Petrol fiyatlarındaki artışın ekonomi üzerinde karışık etkileri olduğuna dikkati çeken Powell, söz konusu artışların hanehalkı gelirlerini dolayısıyla talebi düşürdüğünü ancak zamanla sondaj yatırımlarını artırdığını ve genel olarak petrol üreten bölgelere fayda sağladığını aktardı.