Ahlaksız Dizi ve Programlara Bir Tepki de Vanlılardan
TRT dahil birçok Ulusal televizyon kanalında yayınlanan, toplumun İslami değerleriyle örtüşmeyen ve sanal alkol reklamlarının aleni bir şekilde yapıldığı dizi ve programlara tepki gösteren Van halkı, yetkililerden bu ahlaksızlığın önüne geçilmesini istedi.
VAN – TRT dahil birçok Ulusal televizyon kanalında yayınlanan, toplumun İslami değerleriyle örtüşmeyen ve sanal alkol reklamlarının aleni bir şekilde yapıldığı dizi ve programlara bir tepki de Van halkından geldi.
Bu dizilerin evlere büyük bir ahlaksızlık düşürdüğünü ve özellikle de gençleri ifsat ettiğini belirten halk, bu programların evlere huzursuzluk düşürdüğünü belirttiler.
“Bu diziler aile yapısına büyük zarar veriyor”
Bu dizilerin aile yapısına büyük bir zarar verdiğini belirten Bedrettin Çevik, “Bizim genç kızlarımız, çoluk çocuğumuz var. Çoğu zaman bu dizileri izliyorlar. Ondan sonra evde huzursuzluk başlıyor. Yetkililere sesleniyoruz, bir an önce bu dizi ve programlara bir çare bulmaları gerekir. Bunların yerine daha insanca ve Müslümanlığa uygun ahlaki programları ve dizileri istiyoruz” dedi.
“Gençler bu program ve dizilerin etkisiyle hayatlarını berbat ediyorlar”
Gençlere seslenen Çevik, özellikle üniversite gençliğinin bunları örnek aldığını belirterek, “Bir insan üniversiteyi kazanıncaya kadar annesinden emdiği süt burnundan geliyor. Babaları ise, bunlara hizmetçilik yapıyor ki, bu gençler bir yere gelsin. Ancak bu gençler TV’lerde izledikleri filmlerin etkisiyle hayatlarını berbat ediyorlar. Kendilerine zarar veriyorlar” şeklinde konuştu.
“Kendimizi ve ailemizi bunlardan muhafaza etmeliyiz”
Kürtçe konuşan Yusuf Yiğit de, bu programların yasaklanmasının mümkün olmadığını belirterek, “İnsan kendisini ve ailesini kendini bunlardan muhafaza etmelidir. Ve buna bir tedbir alınmalıdır. İçki konusuna gelince, zaten dinimizde haramdır. İnsana bir sürü zararı var. Dolayısıyla kendimizi bunlardan muhafaza etmemiz gerekir” dedi.
Açık saçıklığın bu dizlerden kaynaklandığını ifade eden Turan Cenger ise, “Bunlar hem bize hem de ailelerimize zarar veriyor. Bunlara karşıyız” ifadelerini kullandı.
Türkiye’nin yüzde 99’nun Müslüman olduğunu, Müslüman halkın bu program ve dizilere karşı seslerini çıkarmaları getirdiği aktaran Cafer Aldemir, “Müslümanın Anayasası, her şeyi bellidir. O kurallar çerçevesinde hangi kanallar İslam’a uygun ise, halk onu izlemeli ve diğerlerini izlemediği için reytingleri düştüğü zaman onlada kendilerine çeki düzen verirler, yani her şey halkta bitiyor” dedi.
“Müslüman bir aile o rezil dizilerde kendini bulmaz”
Alkol yasağıyla ilgili olarak çalışmaların gündemde olduğunu belirten Aldemir, “İnşallah bu reklamlarda da yasaklanacak. Okul hayatının işlendiği dizilere gelince de, ailelerimiz uyanık olmalı ve çocuklarını ve gençlerini bundan muhafaza etmeli, yani Müslümanca yaşayan bir aile o rezil dizilerde kendini bulmaz. Çünkü eve gittiği zaman ailesi buna sorar, ‘Sen bunu nasıl izlersin bu inancımıza aykırıdır’ der” şeklinde konuştu.
“Bu senaryolar aile ve ahlakı yozlaştırmak için çizilmiş”
Daha sonra konuşan Serdar Anlamaz da, bu kanalların ve programların tahrip güçlerine değinerek, “Bunlar kadar belki başka hiçbir araç, hiçbir fikir bu kadar toplumu tahrip etmemiş, ifsat etmemiş, aile kurumunu ve ahlaki değerleri yozlaştırmamıştır. Özellikle Türk dizilerine baktığımız zaman sanki bunlar özellikle toplumu yozlaştırmak için düzenlenmiş senaryolar, sırf bu gaye edinerek yapılmış dizilerdir. Son zamanlarda bunlar sadece Türkiye ile sınırlı kalmamış Arap ülkelerine kadar bu olumsuz etkilerini göstermiştir”dedi.
“İçki her kötülüğün anasıdır” Hadisi Şerifini hatırlatan Anlamaz, “Gerçekten de buna nereden bakarsanız bakın, nereden yaklaşırsanız yaklaşın, içkinin hiçbir faydasını göremezsiniz. Zararlarında da herkes mutabıktır. O halde alkol reklamları neden bu kadar cazibeli gösteriliyor. Son zamanlarda alkol yasağı ile ilgili bir çalışma var. Umarım tam manasıyla yürürlüğe konulur. Ve içki reklamını gurur duyarak yapan oteller başta olmak üzere diğer yerler de bundan vazgeçer ve önleri kapatılır” ifadelerini kullandı.
“Her türlü cehaletin panzehiri okumaktır”
Her türlü cehaletin panzehirinin okumak olduğunu vurgulayan Anlamaz, “Başta ailelerde öğrencilerde insani ve ahlaki değerleri inşa edebilecek ve bunların yozlaştırılmasın önüne geçebilecek tek şey okumaktır. Verimli bir okuma programıyla gençlerimizi ve kendimizi bundan muhafaza edebiliriz” şeklinde konuştu. (Sedat Karatay-Murat Dalgın-İLKHA)