• DOLAR 34.454
  • EURO 36.282
  • ALTIN 2832.02
  • ...
DEMBİR-DER Halepçe'yi andı
Google News'te Doğruhaber'e abone olun. 

ABD ve Avrupa’nın tahrik ve teşvikiyle İran’ın üstüne saldırtılan Irak’ın eli kanlı diktatör başkanı Saddam Hüseyin’in İran-Irak savaşının en kanlı ve dramatik bir anında İran sınırında Kürtlerin yaşadığı Irak Kürdistan’ına ait Halepçe kentine kimyasal bombalarla saldırdığı günün yıl dönümü bugün.

Bundan 34 yıl önce 16 Mart’ 1988’de yapılan bu soykırımın acısı hala yüreklerimizde tüm ağırlığıyla duruyor. O görüntüleri hatırladıkça insanlık adına utanç duyuyoruz. Tıpkı Hiroşima ve Nagazaki’deki soykırımdan duyduğumuz utanç ve nefret gibi.

Halepçe yüzyılımızın Hiroşima’sıydı.

Günlerden Cuma’ydı.

Halepçeli Kürtler savaşın bütün olumsuzlarının ağırlığı altında yeni bir güne uyanmışlardı.

Bir yanda süregiden savaş öte yanda fukaralığın dibe vurmuş hali.

Birden gökyüzünden ölüm yağdırıldı üzerlerine. Saddam helikopterlerinin taşıdığı kimyasallar bir toz bulutu gibi ölüm taşıyorlardı o yoksul ama onurlu Müslüman Kürtlerin üstüne. Yere düşen düşeneydi. Çocuk yaşlı genç kadın erkek demeden herkes üzerlerine yağdırılan ölümden nasibini alıyordu. Ölümden kaçış yoktu. Çünkü ölüm namertçe gelmişti ve her yerdeydi bir toz bulutu misali. Bebeklerinin üstüne kapanan anneler ve evlatları kucaklarında ölen babalar dramatik bir manzara oluşturuyordu. Şehrin her yeri ölülerle doluydu.

Peki ne mi oldu?

Sadece ardı ardına gelen göstermelik kınamalar. ABD, kendisine tehdit oluşturan İran’ın gücünün kırılması için Saddam’a ihtiyaç duyuyordu. O yüzden göstermelik kınamaların ötesine geçmedi uluslarası tepkiler. Ayrıca ABD Hiroşima ve Nagazaki’ye nükleer bomba atmış bir devletti. Geçmişinde bin beter soykırımlar yapmış bir ülkenin Saddam rejimini kınaması da elbette kendi çıkarlarıyla örtüştüğü oranda olurdu.

Biz Kürtler o katliamda sadece Saddam gibi diktatörlerin kanlı yüzünü değil, ABD ve Avrupa gibi demokrasi ve insan hakları diyen ve gerektiğinde Kürtleri başkalarına karşı bu değerler maskesiyle kullanan ülkelerin gerçek yüzünü de gördük. Ne yazık ki ABD’nin gerçek yüzünü göremeyenler bugün mazlum Müslüman Kürt halkının evlatlarını Suriye’nin kuzeyinde ABD çıkarları uğruna ölüme göndermekten kaçınmıyorlar. ABD’nin-Avrupa’nın Kürtlerinin hangi yüzle Halepçe katliamını kınadıklarını da o yüzden anlayabilmiş değiliz.

Demokrasi ve Birlik Derneği (DEMBİR-DER) olarak Halepçe soykırımını bu gerçeklik temelinde her daim hatırlatmayı sadece Kürt halkı namına değil insanlık adına gerekli görüyoruz.

Halepçe’yi unutmadık.

Unutturmayacağız.

Bundan 34 yıl önce Halepçe’de Müslüman Kürt kardeşlerimizin üstüne yağdırılan ölümün derin yarasını yüreğimizde ve belleğimizde saklı tutuyoruz.

Halepçe’de o gün şehit edilen tüm kardeşlerimize ve bacılarımıza Allah’tan sonsuz rahmet diliyoruz.

O şehitlerimizin şahsında Kürt halkına başsağlığı diliyoruz.

Zalimler elbet yaptıklarının bedelini öderler.

Ödediler.

Ödeyecekler.

Yaşasın zalimler için cehennem!

Genel Başkan Mehmet Metiner

Demokrasi ve Birlik Derneği (DEMBİR-DER)

Bu haberler de ilginizi çekebilir