"Halepçe Katliamı yerli işbirlikçilerle beraber yaşanan büyük bir katliamdır"
Halepçe katliamının yıl dönümünde İLKHA mikrofonlarına konuşan siyasiler ve STK temsilcileri duygularını paylaşarak Halepçe Katliamına batının sessiz kaldığını söylediler.
'Halepçe Özel Yayını' Rehber TV tarafından'da canlı yayınlanan programda konuşan yetkililer ve STK Temsilcileri Hnin mazlumiyetinin giderilmesi için çalışmalar yapılması gerektiği hatırlatıldı.
Halepçe Katliamı yıl dönümü nedeni ile güzenlenen program esnasında konuşan ve Kürtlerin Halepçe katliamından önemli derslerin çıkarması gerektiğine dikkat çeken Halepçe Vali Yardımcısı Kawa Ali Halepçe Katliamının dünyaya bir ders niteliğinde olduğunu söyledi.
Ali, "Biz Kürtler özellikle, Halepçe katliamından önemli dersler çıkarmalıyız. Bilindiği üzere 16 Mart 1988’de Halepçe katliama uğramıştır. Halepçe katliamında 5 bin kişi hayatını kaybetmiş, yaklaşık 10 bin kişi çeşitli yerlerinden yaralanmış, sakat kalmış ve 400’den fazla çocuk kaybolmuştu. Elle sayılan birkaç kişi bulunmuştu ama maalesef çoğunluğu hala kayıp. Halepçe olayı dünyaya bir derstir. Barış her şeyden daha iyidir. Biz barış için her şeyi yapabiliriz. Savaş çıkınca, maalesef katliamlar, ölümler, sakatlıklarla sonuçlanır. Maalesef hem o dönemde hem de şu ana kadar özellikle ABD, Avrupa ve AB ülkeleri bu konu hakkında dünyada yeterince ses çıkarmadılar." dedi.
"Halepçe’de dökülen kan mazlumiyeti akla getirir."
Halepçe Katliamının arkasında batının büyük bir payının olduğunu söyleyen HÜDA PAR Genel Başkan Danışmanı Mehmet Bahattin Temel, kimyasal bombaların sadece Saddam tarafından üretilmediğini vurguladı.
Temel, "Bugün hakikaten boğazların düğümlendiği, sıkıntıların doruk olduğu bir ortamdayız. Halepçe’nin 34 yıl önce katledilişinin anma programındayız, biz de partimizin Kürdistan Temsilciliği adına burada bulunmakta ve bu mağdur halkı anmaktayız. Halepçe denince Kürt halkının, Müslümanların mazlumiyeti akla gelir. Halepçe’de dökülen kan, Müslümanların ilk kanı değil, mazlum Kürt halkının da ilk kanı değil. Maalesef emperyalistlerin emperyalistlerin emelleri uğruna, yerli işbirlikçilerle beraber yaşanan büyük bir katliamdır. Bu kimyasalların, Saddam tarafından üretilmediğini tüm dünya bunu biliyor. Ama bugün sessizliğe bürünmelerinin sebebi ise kendi suçluluk psikolojileridir. Yani kendileri, bu suçun arkasındadır ve bu sessizlik te ondan gelmektedir." ifadelerini kullandı.
Serveri Halepçe Derneği Başkanı İqbal Ghafar Amin ise şöyle konuştu:
Biliyorsunuz, Halepçe halkı sakin, barışçıl bir halktır, hiçbir zaman savaştan yana değildir. Her zaman barışı istiyoruz, birlikte yaşamayı istiyoruz. Ama maalesef güçler arasında ortaya çıkan rekabetten, savaştan etkilenenler Halepçe halkı olmuştur.
Halepçe Katliamıyla ilgili duygularını paylaşan Avrupa Yetim Eli Derneği Başkanı Abdurrahim Altun da şöyle konuştu:
"Halepçe, çocukluğumuzun ağıtı, çocukluğumuzun gönül yarasıdır. Biz Halepçe’nin ağıtlarıyla büyüdük. Allah bizlere bu acıları tekrar yaşatmasın. Halepçe katliamı üzerinden 34 sene geçmesine rağmen, halen daha yaraları sarılmamış. " (İLKA)