Bize Sayı Boncukları Lazım
Nerden çıktı bu sayı boncukları, konumuzla ne alakası var merak ediyorsunuz sanırım. Bu boncuklar olmazsa biz taklidi imanımızı nasıl tahkiki imana çevireceğiz(!)?
Taklidi iman ve tahkiki iman kelimeleri her sohbetin başında ve sonunda tekrarlanan ve dilden dile dolaşan iki kavramdan ibaret olmuş. Bu iki kavramın ifade ettiği anlam o sohbet halkasının içine hapsedilmiş ve neden böylesine üzerinde durulduğu göz ardı edilmiş. Madem vaziyet böyle, o halde biz biraz daha karıştıralım ortalığı. İşin içine sayı boncuğu da katalım tam olsun.
Nerden çıktı bu sayı boncukları, konumuzla ne alakası var merak ediyorsunuz sanırım. Bu boncuklar olmazsa biz taklidi imanımızı nasıl tahkiki imana çevireceğiz(!)? Yaptığımız işleri kayıt altına almazsak ne çaba sarf ettiğimizi nerden bileceğiz?
Son zamanlarda farkına daha iyi vardığımız bir konu var önümüzde duran. Kişileri dindarlaştırma adı altında kişilerin yaptıkları ibadetlerin mahremiyetini ihlal eden ve bu şekilde dini hassasiyetleri suiistimal eden bir yapılaşma bulunuyor. Kim, nerede, ne zaman, ne kadar ve nasıl şekilde ibadet ediyor? Bunu yaparken nelere dikkat ediyor gibi durum bu yapılaşmanın ilgi alanı içerisinde değil elbette. Onların ilgi alanı bu gibi insanları daha iyi bir şekilde makineleştirmeden ibaret. Yapılan ibadetlerin mahiyetleri, bu yaptıklarından ne kadar fayda sağladıkları meselesi ise sadece o kişiye kalmış bir durum. Fayda almıyorsa da mutlaka ilerde alacaktır; ancak onları alakadar eden durum kişinin yaptıklarının ne kadar olan kısmıdır. Sayı boncuğunu tamamlatmak en önemli vazife!
İlk bakışta bunu yapmalarındaki amaç için sundukları gerekçe akla uygun geliyor. Ancak dikkat edildiğinde bu gerekçenin amacından sapmış olduğu ve kişileri taklidi imana mahkum ettiği açıkça görülüyor. Gerekçeleri şu: Bazı insanları zorlamazsanız ne namaz kılarlar ne de diğer ibadetlerini yaparlar. Faydalı işler yapmaktan uzaklaşırlar. Arkadaşlarının yaptıkları kayıt altına alınıp ödüllendirilince onlara bir örnek olur ve onlar da motive olup onlara özenebilir. Bu şekilde onlar da kazanılabilir. Yani sadece teşvik amaçlı tüm bunlar.
Çok masumane bir amaç (!) İyilikte yarışın emri düstur alınmış sanki. İşin görünen yüzü böyle. Bir de diğer tarafından bakalım. “Sen vazifelerini tamamla sonucunda ödül var.” cümlesi ilk önce zihinlere yerleştiriliyor. Şunu yaparsan sonucunda bu var, bunu yaparsan şu… Bunu duyan zihinler ödüle odaklı bir ibadet etme ya da okuma eylemi yapmaya koyulur. Yapacağı işte ne bir şey anlayıp hayatına uygulama amacı vardır ne de ne okuyup yaptığının farkındadır. O zihnin tek düşündüğü bir an önce boncuğunu tamamlayıp ödülüne kavuşmaktır. Görevlerini tamamlayıp hediyesine kavuşunca da geriye yaptıklarından hiçbir iz kalmamıştır.
Bu böyle sürüp gittikten sonra o kişiden tam bir ödül odaklı makine elde edilmiştir. Yapacağı işin sonucuna kendisine fayda sağlayacak bir şey yerleştirilip o kişi istenilen şekilde yönlendirilmeye başlanır. Ve bu durum öyle bir hal alır ki kişi, zamanla, yaptıklarını kendi iradesiyle seçtiğini zannetmeye başlar. Böylelikle emre amade, kendisinden yapılması istenen her şeyi kesin doğru kabul eden ve ondan başkasına inanmayan, sorgulamayan bir birey, topluma hizmet etmeye hazır hale gelmiştir(!). Dindar ve dindar nesiller yetiştirmeye aday bir kişi daha kazanılmıştır. O kişi kendi sayı boncuğunu tamamlayarak en büyük sayı boncuğundaki yerini almıştır.
Nereden nereye geliniyor görüyoruz. İnsanların zaaflarını kullanarak onları kullanılmaya elverişli hale getirenler toplum nezdinde de gayet iyi bir yerde bulunuyor. Taklidi imana onları hapsedip, aynı kişileri tahkiki imana sahip olduklarına inandırmayı gayet iyi başarıyorlar. Taklidi, tahkik görenler diğer her şeyi yanlış diye değerlendirebiliyorlar. Teşvik adı altında Allah ile olan münasebetlerini birer gurur tablosu şeklinde diğer tüm çevrelerinin önüne serebiliyorlar. Ve bunu çok masum bir durum gibi gösterebiliyorlar. Dikkat edin! Bir şeyi çoğu kişi yapıyor diye o şey doğru olma sıfatı kazanmaz! Bize sayı boncukları lazım diyenler bunu açıkça söylemez! Siz, siz olun, büyük sayı boncuğunda bir boncuk olmayın.
Meryem Aslan / Batman - Yaş: 20