Yapıcıoğlu: Tarımsal alanlardaki projelere ağırlık verilmeli!
Bir dizi temaslarda bulunmak üzere Diyarbakır'ın Bismil ilçesine giden HÜDA PAR Genel Başkanı Zekeriya Yapıcıoğlu, burada STK, kanaat önderi, muhtarlar ve vatandaşlar ile bir araya gelerek toplumsal sorunlar hakkında değerlendirmelerde bulundu.
HÜDA PAR Genel Başkanı Zekeriya Yapıcıoğlu, ilçede ilk olarak Bismil Kanaat Önderleri Derneği Başkanlığı'nı ziyaret etti. Dernek binasında birçok kanaat önderiyle bir araya gelen Yapıcıoğlu, halkın sorun ve sıkıntılarını kanaat önderlerinden dinledi.
Dernek ziyaretinden sonra ilçede bulunan STK ve muhtarlarla yemekte bir araya gelen Yapıcıoğlu, Bismil'in sorunlarını dinledi ve bu sorunların çözümünün takipçisi olacaklarının altını çizdi.
Bismil'in yerel sorunlarının yanında Rusya-Ukrayna krizi sonrası daha da pahalanan gıda fiyatları, uyuşturucu kullanımı ve aile kurumunun geldiği nokta hakkında da konuşan Yapıcıoğlu, STK temsilcileri ve muhtarlara hitaben şunları söyledi:
Gıdada ciddi bir fiyat artışı yaşanırken ve önümüzdeki dönemlerde gıda krizi yaşanacağı düşünülürken şu çağrıda bulunuyoruz; tarımsal alanlardaki projelere ağırlık verilmelidir. Tarıma dayalı sanayi için de bu geçerlidir. Özellikle tarımsal üretim artırılmalıdır. Tarım için toprak ve suyun yanında bu ikisini buluşturacak enerji lazımdır. O toprağa tohum atmak lazımdır. İlaç ve gübre de lazımdır. Eğer siz gübreyi Uzakdoğu'dan getirirseniz ucuza veremezsiniz. Gübreyi üretmek zorundayız. Tohumda dışa bağımlılığı bitirmek zorundayız. Bu projelere ağırlık verilmelidir.
"Uyuşturucuyla mücadelede polisiye tedbirler en son uygulanması gereken yöntemdir"
Türkiye ve bölgede son dönemlerde artış gösteren uyuşturucu kullanımına da değinen Yapıcıoğlu, "Uyuşturucu meselesi çok ciddi bir sorun olmaya başlamıştır. Öyle görünüyor ki bununla ilgili yeterince bir mücadele yok. Cezaevinde uyuşturucudan dolayı yatanların sayısı hiç olmadığı kadar yüksek bir sayıya ulaşmıştır. Eğer uyuşturucuyu üreten baronlarla ciddi bir mücadeleye girişilmezse bu sorun çözülmez. Bu mesele sadece polisiye tedbirlerle çözülecek bir sorun değildir. Ailenin de burada ciddi bir şekilde elini taşın altına koyması lazım. Okullarda da uyuşturucu için eğitimler verilmeli. Uyuşturucuyla mücadelede polisiye tedbirler en son meseledir. Gençlerimize hem okulda hem de aile olarak uyuşturucuya bulaşmamaları için ciddi bir şekilde sahip çıkmamız lazım." dedi.
"Aile, insanı ve özellikle kadını koruyan bir kaledir; aile çökerse toplumda ahlak çöker"
Aile kurumunun son dönemlerde aldığı darbeler hakkında da uyarılarda bulunan Yapıcıoğlu, "Aile kurumu çok ciddi bir saldırı altında, her 5 evlilikten biri 5'inci yılına gelmeden boşanmayla sonlanıyor. Özellikle de 2012 yılında 'Aileyi Koruma Kanunu' adını verdikleri bir kanun çıktıktan sonra boşanmalarda patlamalar yaşandı. Kanunun adı aileyi koruma, kadına yönelik şiddeti durdurmak. Ama bu kanun çıktıktan sonra hem kadına yönelik şiddet arttı hem de boşanmalar çoğaldı. Bu sorun bir yangın gibi giderek daha da büyüyor. Aile kurumunun çökmesi, insanların fert olarak savunmasız olması demektir. Aile; insanı, özellikle de kadını koruyan bir kaledir. Eğer bu kale yıkılırsa sadece neslin gelişimini değil başka sorunları da doğuracak. Aile çökerse toplumsal ahlak da çöker. Eğer buna karşı tedbir alınmazsa aile kurumunun çökmesi geleceğimizi karartır." diye kaydetti.
Yapıcıoğlu, son olarak ilçeye bağlı Ambar beldesine giderek burada halk ile buluştu, halkın sorun ve sıkıntılarını dinledi. (İLKHA)