• DOLAR 34.944
  • EURO 36.745
  • ALTIN 2979.98
  • ...

2 yıldır Dünya çapında yaşanan Covid-19 sebebiyle ekonomik sıkıntılar büyürken Rusya-Ukrayna savaşının başlamasıyla Türkiye'de buğday ve un sıkıntısı da baş gösterdi.

Mardin'in fırıncı esnafı hem yakıtın hem un fiyatlarının 2 kattan fazla artmasından dolayı kapatma seviyesine geldi. Çözüm olarak ekmek fiyatlarına zam yapılması gerektiğini belirten fırıncılar, halkın bundan kötü etkileneceğini dile getirdi.

Un sorunuyla ilgili İLKHA'ya açıklamada bulunan Mardin Fırıncılar, Lokantacılar ve Tatlıcılar Oda Başkanı Murat Sara Covid-19 süreci başladığından bu yana geçen 2 yılda fırıncıların durmadan çalıştığını ama sürekli zarar etmek suretiyle ceplerinden yediklerini belirtti.

 

Bu sorunun nedenlerine değinen Sara, en başta Rusya-Ukrayna arasındaki savaşın bunu tetiklediğini söyledi. Ayrıca ihraç edilen buğdayın Türkiye'de kalmamasının bu sorunların çözümünü de olumsuz yönde etkilediğini belirten Sara, ithalat durduğunda ihracatın da durması gerektiğini söyledi.

Türkiye genelinde en düşük fiyatlı ekmeğin Mardin'de olduğuna değinen Sara, artık buna dayanamadıklarını ve zam yapmalarının an meselesi olduğuna dikkatleri çekti.

TMO'nun 180 TL'ye verdiği unu büyük firmaların aldığını ve küçük bir kısmını sattıktan sonra stokladıklarını söyleyen Sara, bu stokçu firmaların bazılarının 180 TL'lik unu 380 TL'ye sattıklarını bazılarınınsa hiç kimseye satmayarak depoladıklarını belirtti.

Devlet denetleme mekanizmasının ağır çalıştığını ve bunları tespit edemediğini ifade eden Sara, yetkililerin bir an önce bu soruna yoğunlaşmaları gerektiğini belirtirken bu sorunun devam etmesi halinde fırınların çoğunun kapanma tehlikesinde olduğuna dikkati çekti.

"Mardin'deki fabrikalara 10 bin ton un geliyorsa bunun anca bin tonu fırıncılara gelir"

Murat Sara

Mardin'de dağıtılan unların sadece çok küçük bir kısmının fırınlara satıldığını belirten Sara, "Un sorununun temel nedeni dünya çapında 2020 Mart ayında ortaya çıkan Covid-19'dur. Son zamanlarda esnafımız zor duruma düştü. Şimdi hiçbir fırıncımız un bulamıyor. 5 torba bir yerden 4 torba bir yerden idare etmeye çalışılıyor. Tabi bu da bir yere kadar idare edecek. Ondan sonra tıkanma oluşacak. Normal unun fiyatı 380 TL'yi aştı. TMO, unu bize 185 TL'den veriyordu bugünse 280 TL istiyor o da un geldiğinde çünkü şu an yok. Mardin'deki fabrikalara 10 bin ton un geliyorsa bunun anca bin tonu fırıncılara gelir. Kimi arıyorsak 'Unumuz bitmiş, buğdayımız yok.' diyor. Böyle bir sıkıntının içerisindeyiz. Var olan bir şeyi yok çekiyorlar. Diyelim devlet bana 2 bin ton buğday verdi, ben bunun 100 tonunu dağıtıyorum geriye kalan bin 900 tonu da kendi buğdayıma katarak 380 TL'ye satıyorum. 180 TL yerine 380 TL. Devletin bunu araştırması gerekir. Fatura kesiliyor kolay bir işlem. 'A firmasına 500 torba verdim.' diyor ama aslında 50 torba bile vermemiş. Denetim yapıldığında faturalar ibraz ediliyor, tüm firmalara un verildi buğday yok diyorlar ama firmalara tek tek telefon edilse her şey ortaya çıkar. Ne yazık ki denetim eksikliğinden oluşuyor. Bu durumda Mardin genelinde 500 adet fırın varsa 10-15 gün sonra anca yarısı kalır çünkü elde peşin fiyatına un almak için satacak ürün kalmadı. Arabası vardı sattı ve gidip un aldı ondan da zarar etti. Yerine bir şey koyamadığı için satacak bir şeyi de kalmadı." dedi.

Türkiye genelinde Halk ekmeğiyle aynı fiyata sadece Mardin fırıncılarının ekmek sattığına değinen Sara şunları söyledi:

Bugün Türkiye geneline bakıldığı zaman en düşük ekmek fiyatı 200 gramı 2 TL'den Mardin'dedir. İstanbul gibi yerlere bakıldığı zaman Halk ekmeğinin sattığı ekmekle benim sattığım ekmek aynı fiyatta. Ama ben Halk Ekmeği değilim ki. Halk ekmeği devletin verdiği un, maya ve benzeri şeylerle işler. Ben 380 TL'ye un alıyorum ama sattığım fiyatla unun parası dahi çıkmıyor, işçi, maya ve diğer şeyleri saymıyorum bile. Ya fiyat artırımı yapılacak ya da fırınlar teker teker kapanmaya başlayacak. Bu da büyük sıkıntılara yol açacaktır. Bir diğer yolda 185 TL'den verilen unun kime verilip verilmediğini tespit edecekler.

"Dışardan aldığımız buğdayın çoğu artık gelmiyor ama buğday ihracatı devam ediyor"

Yurt dışından alınan buğdayın büyük çoğunluğunun Rusya ve Ukrayna'dan geldiğini ama savaştan bu yana ithalatın durduğunu söyleyen Sara, aynı şekilde İthalatın da durması gerektiğini söyledi.

Sara, "Bugün en büyük çabayı fırıncılar gösteriyor. Savaş da olsa, hastalık da olsa çalışanlar fırıncılardı. Bu kadar cefa çekiliyorsa ardından bir sefa da olmalı ama bu kadar çalışmanın üzerine ben evime kafam rahat gidemiyorsam fırını kapatırım. Buğday ülkemizde çok diyoruz lakin çoğunluğunu ihraç ediyoruz. İhracatı durdursalar bırakın Mardin'i tüm Türkiye'ye yeter. Buğday Ukrayna'dan geliyordu kapandı, Rusya'dan geliyordu kapandı. Dışardan aldığımız buğdayın çoğu artık gelmiyor. Ama buğday ihracatı devam ediyor. İthalat durduğunda ihracat da dursa hiçbir sıkıntı yaşanmaz. Bugün Türkiye'ye 10 milyon ton buğday geliyor diyelim. Bunun 5 milyonunu ihraç ettikten sonra kalan 5 milyon Türkiye'ye yetmez. Ukrayna-Rusya savaşı başladığından bu yana bu krizi yaşıyoruz. Savaş başladığında ihracat dursaydı bu sıkıntılar oluşmazdı." ifadelerini kullandı.

Hem una hem yakıta art arda gelen zamlardan sonra fiyatlarını arttırma ihtiyacı duyduklarını söyleyen Sara, "Şimdi bizler fiyat güncellemek mecburiyetinde olacağız. Üstüne yakıt, elektrik, doğalgaz gibi fırıncıların kullandığı şeyleri katarsak yükseltmek gerekecek. Buğday ekilip biçildikten sonra devlete satmayıp ambar tutuyorlar. Buğdayı oraya kilitleyip evlerinde oturuyorlar. 2,75 TL olan fiyat bu şekilde 6 TL'yi geçti. Hâlâ geçen senenin buğdayını satmamış adam. Stokta duruyor. O satmadığında 6 lirayı da geçer 7 lirayı da çünkü uncu buğday bulamayacak. Kabuğun tonu 800 lirayken şu an 3 bin TL'yi gördü. Üstüne sigorta, asgari ücret, yakıt bunlar fırıncının sırtında bir kambur. Fırıncılar hala 2 TL'ye ekmek satıyor. Hesap yapıyoruz ekmeğin 4 ila 4,5 TL olması gerekiyor ki çark dönsün. Bunu da yapamıyoruz çünkü mağdur olacak olan halk o da ben ve seniz. Biz de kârı yüzde 10'dan yüzde 5'e düşürüyoruz." şeklinde konuştu.

"100 ton un alan fabrika unu satıyor ama bin ton alan satmıyor"

Birkaç küçük firmadan un alabildiklerini ama büyük firmaların un satmayıp stokladıklarını belirten Sara, "Mardin'i ayakta tutan ve fırıncılara un veren 3-4 adet un fabrikası var ama yeterli değil çünkü bunlar az miktarda buğday alabilen küçük fabrikalardır. Ama yüklü alan büyük firmalar bir torba dahi satmıyor. 100 ton un alan fabrika unu satıyor ama bin ton alan satmıyor. Bu durum böyle ne kadar sürdürülebilir bilemiyoruz. Fırıncıda bu 2 senedir zaten para yok. Nakit parayla 100 torba un alamıyor. Sağdan soldan para toplayıp ancak 20-30 torba alabiliyorlar. Her fırıncıda 5-6 torba un bulabilirsin. O da günübirlik alınıyor. Türkiye Devlet Mahsulleri Ofisinin (TMO) denetim kurulları var. Geniş çaplı bir denetlemeyi hemen devreye sokmaları lazım. Bizim devletten ve devlet büyüklerinden isteğimiz budur. Yoksa bu gidişle halk daha fakir olurken bu tür stok yapan fabrika sahipleri daha fazla zengin olacaklar." diye konuştu. (İLKHA)