Türkiye mi Büyüdü, ABD mi Küçüldü?
Bildiğiniz gibi önümüzdeki günlerde Başbakan Erdoğan, ABDye bir seyahat gerçekleştirecek.
Hüseyin Sağlam / Haber-yorum
Bildiğiniz gibi önümüzdeki günlerde Başbakan Erdoğan, ABD’ye bir seyahat gerçekleştirecek. John Kerry’nin çok kısa bir zaman aralığına sığdırmayı başardığı seri ziyaretlerin “hikmetleri” henüz tam açığa çıkmamışken, hatta üzerinde epeyce spekülasyon yapılırken Başbakan’ın yapacağı seyahat, bu anlamda dikkatleri üzerine çekmeye yetmektedir.
Bu sefer ki seyahat; ABD’deki temaslar, görüşülecek konular, imzalanacak anlaşmalardan falan daha ziyade herhalde uygulanacak protokollerle de çok konuşulacak. ABD başkanlarıyla görüşmek, bilirsiniz başlı başına bir vakıadır. Görüşebilenlerin ise ne şekilde kabul edildikleri, kaç dakika görüştükleri, oturma pozisyonları, suratlarının şekli, birlikte basın karşısına çıkıp çıkmadıkları gibi tüm safhaların her birinin ayrı bir önemi ve anlamı bulunmaktadır. Mesela herhangi bir Arap kralı için bir ABD başkanıyla çekecekleri fotoğraf, büyük bir prestij kaynağı olabilmektedir.
Hal bu iken Amerika seyahati öncesi basına yansıyan açıklamalara bakılırsa bu anlamda Başbakan’ın seyahatinde uygulanacak karşılama-görüşme protokolleri, Türk liderler açısından bir ilk sayıldığı gibi ziyaretin önemini göstermesi açısından da hayli enteresan.
Buna göre Başbakanlık kaynaklarından gelen bilgilere göre Erdoğan hem havaalanında hem de Beyaz Saray’da askeri törenle karşılanacak. Bunun ilk kez bir Türk siyasetçi için uygulanacağı, dünya devlet başkanları için de nadir uygulamalardan biri olduğu belirtiliyor. Yine aynı şekilde programda, ABD Başkanı Barack Obama ile Erdoğan arasında “baş başa yemek” de olacak. Bunun da nadir uygulanan “diplomatik bir jest” olduğu belirtiliyor. Başbakan Erdoğan ve ailesi, Beyaz Saray’ın resmi misafirhanesi Blair House’da ağırlanacak. İki liderin ortak basın toplantısı için de 1 saat gibi rekor bir zaman diliminin ayrıldığı kaydedildi. AK Parti Dış İlişkilerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Mevlüt Çavuşoğlu, “Biz Türkiye olarak daima ABD ziyaretlerine önem veririz. Ancak bu kez Amerika’nın da ziyarete ve Türkiye Başbakanı’na ne kadar önem verdiğini gösteren bir program hazırlandı. Ziyarete yüklenen anlam üst seviyede” dedi. Başbakanlık kaynaklarına göre ziyaretin en önemli gündem maddesi de Suriye olacak. Görüşmede ne konuşacaklar, hangi konularda anlaşacaklar belki bilemeyeceğiz. Ta ki uygulamaları “tecelli” edene kadar! Ancak şunu sormak herhalde hakkımız: Türkiye mi çok büyüdü, yoksa ABD mi küçüldü?! Obama, “güçlenen Türkiye”ye karşı mahcubiyetinin telafisi için mi olağanüstü protokol kurallarını devreye soktu, yoksa One Minute’den özür ve özrün kabulüne giden serüvene karşı bir teşekkür dürtüsüyle mi hareket ediyor?
Bölgesel çalkantıda ABD Türkiye’ye mecbur kaldığı için mi protokol uygulamasını değiştirdi, yoksa kendi politikalarını başarıyla uyguladığı için Türkiye’ye küçük bir şükranda mı bulunmak istedi?
Bizimkisi soru, biraz da merak işte! Tüm bunların gerçek cevabı ise neye, nereden, nasıl baktığınızda gizli!