• DOLAR 34.312
  • EURO 37.22
  • ALTIN 3018.549
  • ...
Manşetlerle "Biz demiştik"
Google News'te Doğruhaber'e abone olun. 

Bu yazımızda söz konusu analizin ne kadar gerçekçi ve isabetli olduğunu, yazının yayımlanmasından çok sonra atılan manşetler eşliğinde göstermeye çalışacağız. Tamamını okumak isteyenler için, analizin linkini buraya bırakıyoruz.

Aşağıdaki yazı analizden bir bölümü içermektedir. Her paragraftan sonra, o paragraf ile ilgili güncel manşetler verilmektedir. 

30.01.2022 tarihli Analiz

Peki, başını ABD’nin çektiği NATO savaşa girmeyecekse, ABD’nin Ukrayna’yı ısrarla savaşa teşvik etmesinin altında yatan asıl nedenler nelerdir? Bu sorunun cevabını vermek için henüz çok erken olabilir, ancak olası bir savaş durumunda tarafların neler yapacağı hakkında bazı tahminlerde bulunabiliriz.

  • Her şeyden önce ABD, Ukrayna’nın o kadar kolay teslim olmasını istemiyor. Zira bu, Rusya’nın ekmeğine yağ sürmekten ve SSCB’nin hortlamasını hızlandırmaktan başka bir işe yaramayacaktır. Eğer Rusya, Ukrayna’yı istiyorsa, bunun için ciddi bedeller ödemek zorunda kalmalıdır.
  • Her türlü desteği verme sözünü sık sık dile getiren Batılı ülkeler, Rusya’nın Ukrayna’ya saldırdığı anda geri çekilecek ve Rusya’yı şiddetle kınayacaklardır(!)

 

 

  • Çeşitli boykot kararları alınacaktır. Bu boykotların Rusya’yı durdurmayacağı daha önce defalarca tecrübe edilmiş olsa da belli oranda zarar verdiği de bir gerçektir.

 

 

  • ABD ve NATO, Ukrayna’ya hafif silah yardımında bulunacak, bu yardımlarla savaşı biraz daha uzatabilmesi için teşviklerde bulunacak, ancak asla savaşı kazandıracak büyük silahlar vermeyeceklerdir. Zaten Ukrayna’ya savaşı kazandıracak büyük silahlar onlarda da yok. Nükleer silahı olan bir ülkeye karşı, Ukrayna gibi zayıf bir orduya ne kadar büyük yardımlarda bulunulabilir ki. Ayrıca kaybedilecek bir savaş için, büyük silahlarını heba etmek, pragmatist Batının işine de gelmeyecektir. Geçtiğimiz gün, Almanya’nın Ukrayna’ya 50 bin miğfer hediye etmesini ve bu sözüm ona yardımın tüm dünyada alay konusu olmasını bu bağlamda değerlendirebiliriz.

 

 

  • Savaşın olabildiğince uzaması, Rusya’ya karşı Batı bloğunun işine geleceğinden, bir yandan Rusya’nın önünü bürokratik yollarla kesmeye çalışırken, diğer yandan eski Sovyetler Birliğinden ayrılan uydu ülkelerde, Rusya aleyhine muhalefet çalışmalarında bulunacaklardır. Böylece hem Rusya’nın Ukrayna’daki savaşa odaklanmasının önüne geçecek, hem de Ukrayna ile uğraşan Rusya’nın buralarda bıraktığı boşluktan faydalanarak, uydu ülkeler ile Rusya arasındaki makasın açılmasını sağlayacaklardır.

 

  • Her türlü medya aracılığıyla ölen insanların resimlerini servis ederek, dünya çapında Rusya aleyhine bir antipati oluşturmak için tüm güçleriyle çalışacaklardır. Ne yazık ki, Batı medyasının bu konuda başarılı olmasını engelleyecek organize bir alternatif medya olmadığı da bilinen bir gerçektir. Facebook, Twitter gibi sözde özgürlükçü sosyal medya devlerinin, ulusal çıkarlar söz konusu olduğunda ne derece sansürcü oldukları bilinen gerçeklerdir.

 

  • Savaş Ukrayna’yı bitirecek, Rusya’nın yayılmacı emellerle çıktığı yolda, bir adım daha ilerlemesi için zemin hazırlayacak, ama aynı zamanda yıpranmasına da sebep olacaktır.
  • Rusya ne kadar yıpranırsa yıpransın, bu savaştan görünürde karlı çıkacak, ancak uzun vadede, bu savaşın verdiği zararlarla yüzleşmek zorunda kalacaktır. Uydu ülkelerle ilişkileri sarpa saracak, odak noktası değişecek, daha kolay ele geçirebileceği birçok kazanımından mahrum kalacaktır.
  • Peki, savaşın faturası kime mi çıkacak? Tüm bunlardan hiçbir menfaati olmayan sivil Ukrayna halkına ve Rusya’yla ticareti olan komşu ülkelere tabi ki… Başlayacak yeni mülteci akınları da, ABD hariç birçok ülkenin başını ağrıtmaya devam edecektir.

Bu haberler de ilginizi çekebilir