Dr. Sezen: Tıbbi hata iddiasıyla açılan tazminat davalarında hekimler güvencede olacak
Adalet ve Sağlık Bakanlıklarınca yürütülen çalışmayla, doktorlara tıbbi hata iddiasıyla açılan tazminat davalarında hekim güvencesi getiriliyor.
Sağlıkçılara “tıbbi hata” iddiasıyla açılan tazminat davaları ve şiddet olaylarına ilişkin kritik düzenleme için harekete geçildi. Adalet ve Sağlık Bakanlıklarınca yürütülen çalışmayla, doktorlara tıbbi hata iddiasıyla açılan tazminat davalarında hekim güvencesi getiriliyor.
Adalet Bakanı Bekir Bozdağ’ın talimatıyla sağlıkta şiddet ile malpraktis (tıbbi hata ihtimali) davalarıyla ilgili yasal düzenleme için çalışma başlatıldı.
Bakanlıklar tarafından yapılan düzenlemeleri İLKHA’ya değerlendiren Sağlık-Der Genel Başkanı Dr. Kasım Sezen, düzenlemenin sağlık çalışanları açısından iyi bir gelişme olduğunu belirtti.
Sezen, “Adalet Bakanlığı ile Sağlık Bakanlığı sağlıkta şiddetle ilgili bir çalışma yaptılar. Hepinizin bildiği gibi özellikle acillerde insanlar sağlık çalışanlara karşı bir şiddet girişiminde bulunuyorlar. Aslında şifayı veren de yaşatan da öldüren de Allah’tır. Sağlık çalışanları ve hekimler birer vesiledir. Sağlıkta şiddetle ilgili hükümet birtakım önlemler almaya çalışıyor. Daha önce bununla ilgili bir yasa çıkmıştı fakat yeterli olmadı. Şiddet her geçen gün daha da artmakta. Şiddet gösterenlerin yaralamayla sonuçlanan durumlarda tutuklama gerekiyordu ama savcı ve hakimler ellerinde yasal gerekçe yeterli olmadığından bunu yapmıyorlardı. Şimdi Sağlık Bakanı ve Adalet Bakanı anlaştılar. Sağlıkta şiddet yani sağlık hizmeti verilen mekanda şiddet gösterildiği zaman yaralamayla ya da vurmayla ilgili bu tür durumlarda ‘Katalog Suç’ kapsamına alınarak bu şiddeti gösteren kişiler karakolda tutuklanabilecekler. Biz bunu sağlık çalışanları olarak oldukça iyi bir önlem olarak görüyoruz ve bu yasa taslağını destekliyoruz.” dedi.
Dr. Kasım Sezen
Hiçbir hekim hastasına bilerek ve isteyerek zarar vermek istemediğinin dile getiren Sezen, “Hastaların ameliyata alındığı zaman ya da herhangi bir girişimde bulunulduğu zaman hastaların durumunun kötüye gitmesi onlarda birtakım sakatlıkların, engelliğin ya da ölümle sonlanması veyahut da bu yapılan işlemlerin komplikasyonların çıkması ve bunların ciddi maddi sonuçlarının olmasına malpraktis diyoruz. Eskiden bunlar yoktu Amerika’da baş göstermişti. Dava yoluna gidildiği zaman çok ciddi tazminatlar çıkıyor. Tabi bu da avukatların hoşuna gidiyor. Avukatlar da bundan gelir elde ediyor. Bundan dolayı bu sıralarda bunlar artmaya başladı. Yaklaşık 6-7 yıl önce hekimler için sorumluluk sigortası çıkarılmıştı. Fakat tazminat davaları bu sigortanın ödediğinden fazla tazminatlar ortaya çıkmaya başlayınca hekimler riskli hastaları ameliyata almamaya başladı. Böyle durumda olan hasta 5-6 tane hastane geziyor ve kimse bu hastayı ameliyata almıyor. Bu neticede hasta yine ölüyor ya da engelli kalıyor.” ifadelerine yer verdi.
Riskten dolayı mezun olan gençlerin riskli bölümleri tercih etmekten çekindiklerini aktaran Sezen, “Tıp fakültesi mezunu olan gençler TUS (Tıpta Uzmanlık Sınavı) imtihanında tercih yaparken artık cerrahlık ve kadın doğum gibi riskli bölümleri tercih etmemeye başladılar. TUS birincileri hiç riski olmayan bölümleri tercih ediyor. Peki bu tıbbın temeli olan cerrahi bölümleri kim yapacak? Böyle bir açmazın içerisine düştük. Bununla ilgili şimdi Sağlık Bakanlığı malpraktis davalarında eğer bir tazminat söz konusu olursa bunu hem özel sektör için hem de devlet sektörü için devlet ödeyecek tazminatı. Sonrasında da oluşturulan kurullar burada hekimin ne kadar kusuru var ya da sağlık çalışanların ne kadar sorunu var? Bu hekim bunu almak zorunda mıydı? Yapmak zorunda mıydı? Bunu değerlendirecekler. Yani bir hekimin kendi alanıyla ilgili bir müdahale yapıyor. Bu müdahale sonucunda bir başarısızlık söz konusuysa kurul buna karar verecek ve devlet bu tazminatı ödeyecek. Ama hekim kendi alanıyla ilgili kusurluysa yani kendi eğitiminin dışında bir müdahale etmiş ve bir şey çıkmışsa bu hekime rücu edecek. Bunu da Sağlık-Der olarak destekliyoruz. Şu an bu iki kanun tasarısı da mecliste görüşmeye açıldı.” şeklinde belirtti. (İLKHA)