DİYARBAKIR - Kürtçe alanındaki çalışmalarıyla bilinen Araştırmacı-Yazar Av. Necat Özdemir, mazlum bir dil olan Kürtçenin önündeki engellerin kaldırılması ve Türkiye`de milyonlarca insanın ana dili olan Kürtçeye sahip çıkılması çağrısında bulundu.

 

Kürtçenin kadim bir dil olduğunu belirten Özdemir, "Kürtçe, Kuran’da Rum Suresi 22. ayeti kerimesinde dikkat çekildiği üzere, Allah’ın ayetlerinden bir ayet olarak saygın görülmesi ve muhafaza edilmesi gereken bir değerimizdir. Bugün elimizde bin sene öncesine dayalı Kürtçe metinler var. Yüzyıllarca Kürdçe’nin farklı lehçeleriyle kitaplar yazıldı, medreselerimizde eğitim yapıldı” dedi.

 

Modern Kürtçenin temellerinin yüz yıl önce atıldığının altını çizen Özdemir, “22 Nisan 1898 yılında Mısır’ın başkenti Kahire’de ilk Kürtçe gazete olan ‘Kürdistan’ yayın hayatına başladı. 1908 yılında Bediüzzaman Mela Said-i Kurdi’nin de yazarları arasında bulunduğu ‘Kürd Teavün ve Terakki gazetesi’ ve ‘Şark ve Kürdistan Gazetesi’ adlı gazeteler İstanbul’da yayımlandı. Mela Said-i Kürdi’nin kendisi de aynı yıl ‘Marifet ve İttihad-ı Ekrad’ adıyla Kürtçe ve Türkçe dillerinde yayın yapacak bir gazete için Osmanlı makamlarına başvurdu” ifadelerini kullandı.

 

1909 yılında Motkili Halil Hayali’nin modern Kürtçe gramerinin ve alfabesinin temelini teşkil eden bir eser hazırladığını ve Bediüzzaman’ın da bu esere önsöz yazdığını belirten Özdemir, “Birçok Kürtçe dergi ve eser basıldı. Ancak Kürtçe, egemen güçlerin baskısına maruz kaldı ve mazlum bir dil olarak tarihteki yerini aldı. Kürtçe konuştuğu için insanlar hakaretlere, işkencelere ve hapis cezalarına maruz bırakıldı. Büyük mağduriyetler yaşandı, Kürtçe onlarca yıl yasaklı bir dil olarak asimilasyonla karşı karşıya bırakıldı, Kürt çocuklarına anadilleri unutturuldu” şeklinde konuştu.

 

Günümüzde Kürtçenin önündeki engellerin yavaş yavaş kaldırıldığının altını çizen Özdemir, “Kürtçe yayın yapan birçok TV ve basın-yayın organı bulunduğu gibi okullarda ve üniversitelerde Kürtçe dilini öğrenen binlerce öğrenci bulunmaktadır. Tüm bunları güzel gelişmeler olarak değerlendirmekteyiz. Kürtçenin Türkiye’de resmi dil olarak kabul edilmesi ve Kürtçe eğitim ve öğretimin önünün tamamen açılması tüm Kürt çevrelerinin ve örgütlü yapılarının ortak talebidir” dedi.

 

Kürdçe’nin önündeki engellerin kaldırılması ile ilgil taleplerin, Zehra Cemaatinden Med-Zehra’ya, Azadi İnisiyatifindan HAK-PAR’a, KADEP’e, HÜDA PAR’ın parti programından Hizbullah Cemaati’nin Manifestosu’na kadar birçok kesim tarafından istenildiğini vurgulayan Özdemir, “Türkiye’de en az yirmi milyon insanın anadili olan Kürtçenin asimilasyon tehlikesiyle karşı karşıya bulunması, halen anadilde eğitim yapılamıyor oluşu ve değiştirilen yer isimlerinin iade edilmemiş olması acilen çözülmesi gereken sorunlar olarak önümüzde durmaktadır” ifadelerine yer verdi.

 

Özdemir son olarak, “Bu anlamda tüm Kürtlerin; Şeyh Ahmed-i Xanîlerin, Cizreli Melaların ve Bediüzzamanların ortak mirası olan bu dile sahip çıkmak suretiyle Kürtçenin yaşadığı mazlumiyete son vermeleri gerektiğini düşünüyor, bu konuda duyarlılık gösteren herkese teşekkür ediyorum” dedi. (Osman İçli, M.Sait Adiyaman - İLKHA)