Adana'da "Şehadet Gecesi" temalı program düzenlendi
Anadolu Gençlik Derneği Adana Şubesi tarafından cuma günü Ramazanoğlu Kültür Merkezinde düzenlenen "Şehadet Gecesi" temalı programda "Şubat Ayı" şehidleri hayırla yad edildi.
Program Hacı Tanç tarafından okunan Kur'an-ı Kerim ile başladı. Ardından programa katılan Adana Grup Kervan'ın ilahi ses sanatçıları şehadet ile ilgili ezgi ve marşlar seslendirdi.
Gecede selamlama konuşması yapan Anadolu Gençlik Derneği Şube Başkanı Enes Beyaz, "Şubat ayında İslam davasının büyük adamlarını Rabbimize uğurladık, her biri yolumuzu aydınlatan kandiller gibiydi. 'İslam siyaset, sosyal hayat ve ekonomi değilse başka nedir bilemiyorum.' diyen Hasan El Benna, 'Kimse sana özgürlük, adalet, hürriyet ya da başka bir şey veremez, eğer adamsan sen alırsın.' diyen Malcolm X, dünyaya ve olaylara nasıl bakmamız gerektiğini ve Müslümanın görevinin hakka- adalete ve tevhide dayalı yeni bir dünya düzeninin kurulabileceğini tüm dünyaya göstermek olduğunu hatırlamaktadır." dedi.
Geceye konuşmacı olarak katılan İlahiyatçı-Yazar Abdulaziz Kıranşal, şehadet kavramı ve şehidliğin önemi ile ilgili konuştu.
"Şehidlik kürsülerden edebiyatı yapılacak bir şey değildir"
Abdulaziz Kıranşal
Konuşmasında, Şehid Abdullah Azzam'ın, "Bir avuç pilavı kola olmadan yutamıyorsunuz, sonra masaya oturuyorsunuz kenarda sütlü kahveniz var ve kitap yazıyorsunuz, konuşma yapıyorsunuz, sonra diyorsunuz ki ben çok büyük bir mücahidim, vallahi yalan söylüyorsunuz." sözlerine yer veren Kıranşal, "Maalesef bir dünyevileşme ve vehm hastalığına tutulmuşuz, mal makam mevki ve dünyalıkların peşinde koşar hale gelmişiz, şehidlerin hayatlarıyla kendimizi karşılaştırdığımızda onlar nerede, biz neredeyiz. Şehidlik kürsülerden edebiyatı yapılacak bir şey değildir." şeklinde konuştu.
Kıranşal, "Şehadeti arzu edebiliriz fakat şehid gibi yaşamadıkça nasip olmuyor. Şehidlik bir insanın hayatını gecesi ve gündüzü ile kuşatan hayat yaşam tarzıdır ve Allah-u Teala'nın bir kuluna verebileceği en büyük nimetlerden biridir." dedi.
"Müslümanın ne kadar parası olursa olsun şehadeti satın alabilir mi?"
Günümüz dünyasında şehid olabilmenin, şehidlerin hayatlarının örnek alınması ve yaşantılarının iyi anlaşılmasıyla mümkün olduğunu dile getiren Kıranşal, Şehid Hasan El Benna'nın hayatından pasajlar alıntılayarak, "Nice geceler sabaha kadar Mısır'da Müslüman kardeşlerimizin dertleriyle dertlenirdik. Nasıl olur da memleketimizi İngilizlerin işgalinden kurtarırız, gençlerimizin kahvehanelerde ömürlerini tüketmesine nasıl engel olabiliriz?" sözlerini aktardı.
"Bizlerin de gecemizi ve gündüzünüzü kuşatacak bir dertlenmeye ihtiyacımız var." diyen Kıranşal, "Bizler de toplumumuzu, yakılmış ve yıkılmış olan Suriye'yi, Doğu Türkistan'ı, Filistin'i, Afrika'daki aç kardeşlerimizi, Keşmir'i ve Yemeni dert edinmiyorsak ümmet adına aynı dert ve kaygıyı taşımıyorsak şehadetten nasıl bahsederiz?" diye sordu.
"Müslümanlar zenginleşti, lüks evlere, lüks arabalara bindiler fakat ruhumuzu kaybettik. Bir Müslümanın ne kadar parası olursa olsun bu ruhu, izzeti ya da şehadeti satın alabilir mi?" sorusunu soran Kıranşal, "Şeyh Ahmed Yasin'in kızı 'benim babamın hayatı ikiye ayrılır; bir bölümü namaz, bir bölümü de cihad'dır' diyor. Şimdi biz kendi kızlarımıza ve hanımlarımıza soralım, bizim hayatımız kaça ayrılıyor ve nelerden oluşuyor? Şehadeti hak edip etmediğimiz ortaya çıkacaktır. Allah bizlere şehadet ruhunu kuşanabilmeyi nasip eylesin." cümleleriyle sözlerini tamamladı.
Program yapılan duanın ardından son budu. (İLKHA)