• DOLAR 34.423
  • EURO 36.45
  • ALTIN 2844.154
  • ...
Rusya'nın kasasındaki döviz ve altın rezervi belli oldu
Google News'te Doğruhaber'e abone olun. 

Moskova yönetiminin, Ukrayna'ya askeri harekat düğmesine basmadan önce, uğrayabileceği yaptırımlar karşısında tedbirler aldığı ortaya çıktı.

Daha önce Rusya basınında yer alan haberlerde, uluslararası para transfer sistemi olan SWIFT'ten çıkarılma ihtimaline karşılık Rusya, nakit para rezervini ABD'den getirdiği yüklü miktarda bir tutarla artırdı.

50 TON AĞIRLIĞINDA DOLAR
Rusya'ya aktarılan 100 dolarlık banknotların toplam ağırlığının 50 ton olduğu belirtiliyor.

ABD, İngiltere ve Avrupa Birliği, Ukrayna'ya askeri harekatın ardından Moskova'ya "sert yaptırımlarla" hedef alacağını duyurdu.

MOSKOVA'DAN YAPTIRIMLARA KARŞI HAMLE
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'e yakın iş insanlarına ve çeşitli Rus bankalarına işlem kısıtlamaları ve varlıkların dondurulması gibi yaptırımların uygulanması kararlaştırıldı.

DÖVİZ VE ALTIN REZERVİ EN AZ 5 YIL YETECEK SEVİYEDE
Buna karşılık Rusya Merkez Bankası'nın kasasında halihazırda yaklaşık 600 milyar dolarlık döviz ve altın rezervinin olduğu kaydedildi.

Yapılan hesaplamalara göre, söz konusu döviz ve altın rezervinin, Batı'nın uygulayacağı ekonomik yaptırımlar karşısında en az 5 yıl yeteceğine dikkat çekildi.


BATI'DAN RUSYA'YA YAPTIRIMLAR
Rusya'nın Ukrayna'ya yönelik başlattığı askeri operasyon sonrası ABD yönetimi, Rusya'nın en büyük ikinci finans kurumu VTB Bank dahil 4 Rus bankasını yaptırım listesine ekledi.

Rusya'nın en büyük bankası Sberbank ve 25 iştirakinin ise ABD merkezli bankalarda muhabir hesabı açması engellenirken, Sberbank ile Gazprom dahil 13 büyük Rus işletmesine yönelik yeni borç ve öz sermaye kısıtlamaları getirildi.

"SWIFT'TEN ÇIKARMAK HER ZAMAN BİR SEÇENEK DEĞİL"
Yaptırımların Rus ekonomisine ciddi maliyetler getireceğini vurgulayan ABD Başkanı Joe Biden, Rusya'nın dolar, euro, sterlin ve yen ile iş yapma kabiliyetini sınırlayacaklarını ifade etti.

Biden, Rusya'nın SWIFT sisteminden çıkarılmasının ise "her zaman bir seçenek" olduğunu, ancak şu anda Avrupa'nın geri kalanının almak istediği bir karar olmadığını belirtti.

Bu haberler de ilginizi çekebilir