• DOLAR 34.55
  • EURO 36.015
  • ALTIN 3006.52
  • ...
"İslam'ın şafağına ihtiyaç hissedilen bir zamandan geçiyoruz"
Google News'te Doğruhaber'e abone olun. 

Medeniyet Tasavvuru Okulu (MTO) kurucusu, gazeteci ve yazar Dr. Yusuf Kaplan da "Öncü Kuşak ve Medeniyet Tasavvuru Yolculuğu" başlıklı söyleşide okuyucuyla buluştu.

MTO ile bütün sığ düşüncelere meydan okumaya çalıştıklarını ve ülkenin çocuklarının önünü açmak için çaba sarf ettiklerini vurgulayan Kaplan, "Türkiye'nin en parlak, en inanmış, en donanımlı ve entelektüel kuşağını inşallah Medeniyet Tasavvuru Okulu talebeleri oluşturacak." dedi.

Kaplan, ülke, dünya ve insanlık olarak zor ve zorlu bir süreçten geçildiğini, bu sürecin topyekun bir yok oluşu getirebileceğini, Batının tanrı ve hakikat fikrini yitirmiş, tabiatı delik deşik etmiş, ozon tabakasını delmiş, korona hapishanesine insanlığı hapsetmiş bir medeniyet olduğunu dile getirdi.

“Medeniyetlerin kökünün kazılmaya çalışıldığı bir zaman dilimi oldu”

Nietche'nin insana yitirdiklerini hatırlatan bir düşünür olduğunu ve 120-130 sene önce Batının insanlığı bir felaketin içine sürükleyebileceğini söylediğini aktaran Kaplan, şunları kaydetti: "Nietzche 'Avrupa ölüler evini andırıyor. Virüs bütün vücudu kaplamak üzere. Çöl büyüyor. Eğer böyle giderse önümüzdeki 200 yıllık zaman dilimi içinde insanlığı çok büyük bir yok oluş felaketi bekliyor' dedi. Öngörüsü bu, yani o dönemde sömürgecilik, emperyalizm aşamasına geçmiş. Bütün kıtaların sömürgeleştirildiği bütün denizlerin sömürgeleştirildiği bütün kültürlerin tarumar edildiği, bütün medeniyetlerin kökünün kazılmaya çalışıldığı bir zaman dilimi oldu.

“Tam da İslam'ın şafağına ihtiyaç hisseden bir zamandan geçiyoruz”

Halbuki insanlığın İslam'ın sarıp sarmalayıcı, kucaklayıcı, bütün mahlukata rahmet nazarıyla bakan hakikatine, ekmek kadar, su kadar ihtiyaç hissettiği bir zaman diliminden geçiyoruz." Bugün insanın mutlak sahtenin kölesine dönüştürüldüğüne işaret eden Kaplan, "İnsanların gönüllü köleleşmeyi, tüketmeyi, hızı, hazzı, hayatın kölesine dönüşmeyi özgürlük olarak algıladığı bir zaman dilimi bu. Tam da İslam'ın şafağına ihtiyaç hissedilen bir zamandan geçiyoruz. Onun için bu kuşak önemli bir kuşak bu nedenle gecemizi gündüzümüzü veriyoruz." değerlendirmesinde bulundu. AA

Bu haberler de ilginizi çekebilir