STK'lar: İşgalci siyonist Hertzog'u Türkiye'ye istemiyoruz
Ankara'daki STK temsilcileri Cumhurbaşkanı Recep Tayip Erdoğan'a çağrıda bulunarak işgalci siyonist rejimi yöneticilerinden Yitzak Hertzog'un, Türkiye'de kabul edilmesini istemediklerini belirttiler.
İşgalci terör rejiminin yönetecisi Yitzak Hertzog'un Türkiye'ye 9-10 Mart tarihleri arasında Türkiye'de kabul edilecek olmasına tepki gösteren Ankara'daki sivil toplum kuruluşları, Türkiye'nin işgalci rejimle normalleşmesinin Filistin davasına zarar vereceğine dikkat çekti.
Ankara Peygamber Sevdalıları Derneği Başkan Yardımcısı Yusuf Alpsoy, "Basına yansıdığı kadarıyla ziyaretin 9-10 Mart tarihleri arasında gerçekleşmesi bekleniyor. 25 Şubat- 4 Mart arasında 'Dünya Kudüs Haftası' için düzenlenecek etkinliklerin hemen arkasından böyle bir ziyaretin gerçekleşecek olması kabul edilebilir bir durum değil." dedi.
"Filistin ve Mescid-i Aksa meselesi bu ümmetin kanayan yarasıdır. Böylesi bir buluşma bu yarayı daha da kanatacaktır "
Yusuf Alpsoy
Filistin ve Mescid-i Aksa meselesinin bu ümmetin kanayan yarası olduğunu dile getiren Alpsoy, "Bizler ülkemizden Kudüs meselesini halletmesi için öncülük yapmasını beklerken yapılacak olan böyle bir buluşma İslam dünyasında kesinlikle iyi niyetle karşılanmayacaktır. Türkiye tarihinde israil tanıyan ilk İslam ülkesi olmakla zaten kara bir leke taşıyor. Bu kara lekeye terör şebekesi ile normalleşme safsatası ile yapılacak böylesi bir buluşma ile yenisi eklenmemelidir. Filistin ve Mescid-i Aksa meselesi bu ümmetin kanayan yarasıdır. Böylesi bir buluşma bu yarayı daha da kanatacaktır. Sayın Cumhurbaşkanı'nı böyle bir vebalin altına girmemeye ve bu ziyareti iptal etmeye davet ediyoruz." ifadelerini kullandı.
"Suç makinası haline dönüşmüş bir kitlenin liderinin Türkiye'ye geliyor olmasının kabul edilir bir yönü yok"
Hanefi Sinan
İşgalci siyonistlerin insan hakları, hukuk ve kuralları yok saydığını hatırlatan Genç Kudüs Şurası Başkanı Hanefi Sinan, şöyle konuştu:
Filistin'i işgal eden bir topluluk ve bölgede yoğun bir şekilde asimilasyon çalışmalarına girmiş bir hareket. Bu hareket yeryüzündeki bütün tabanına yayılmış. Detaylarına baktığımızda muhatap olduğumuz kişi ve sözde devlet, bu halden vazgeçmek bir yana sürece her geçen gün bir adım daha öteye götürüyor. Yani işgal ve zulüm başladığından daha güçlü bir şekilde devam ediyor. Birleşmiş Milletler özel temsilcisi Gazze'nin dünyanın en büyük açık hava hapishanesi olduğunu ifade ediyor. Bugüne kadar uluslararası anlamda israilin yapmış olduğu zulüm ile ilgili alınmış yüzlerce karar var. Yüzlerce soruşturma söz konusu. Bütün bunlara rağmen bütün bunları göz ardı ediyoruz. Türkiye üzerinde de Mavi Marmara süreci yaşanmıştı. Bu çok ciddi bir tramvaydı. Mavi Marmara sürecinde de Birleşmiş Miletler yine işgalci gücün 276 kez suç işlemiş olduğunu tespit etmesine rağmen bu şekilde suç makinası haline dönüşmüş bir kitlenin başındaki liderin Türkiye'ye geliyor olmasının kabul edilir bir yönü yok. Bu işin anlaşılır bir tarafı da yok son derece üzgünüz. Süreci kabullenmemiz mümkün değil, sürecin bir an önce sonlandırılmasını arzu ediyoruz.
"Hertzog bütün dünya ülkeleri arasında ülkemizi ziyaret edebilecek en son kişi bile değildir"
Mustafa Kır
Ankara Sivil Toplum Platformu Başkanı Mustafa Kır, "Filistinli kardeşlerimize, Peygamber Efendimizin emaneti olan Kudüs'e saldırıları olan, orayı kan gölüne çeviren Hertzog'un ülkemize gelişini ve özellikle de ülkemize gelişi için davetini kesinlikle onaylamıyoruz. israil bir asra aşkın süreden beri Filistinli kardeşlerimizi öldüren bir israil cumhurbaşkanı, bütün dünya ülkeleri arasında ülkemizi ziyaret edebilecek en son kişi bile değildir. Bunun için sayın cumhurbaşkanından bu daveti reddetmesini, kabul etmemesini ve ülkemize Hertzog'un gelişini önlemesini talep ediyoruz. Bu bizim hakkımız ve sorumluluğumuzdur." ifadelerine yer verdi.
"Dededen itibaren katil ve zalim olan bir insanı cumhurbaşkanı sıfatıyla da olsa Türkiye'ye gelmesini istemiyoruz"
Hamdi Sürücü
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın, Filistin ve Kudüs'e yönelik olumlu açıklamaları daima desteklerini belirten Şuurlu Öğretmenler Derneği (ÖĞ-DER) Genel Başkanı Hamdi Sürücü, "İngilizlerin deyimiyle 'Ortadoğu' diye adlandırılan Müslüman coğrafyada israille normalleşme süreci diye yapılan çalışmalara Türkiye'nin sürecin bir parçasıymış gibi normalleşmenin içine girmesi de kabul edilecek bir şey değil çünkü israil kurulduğu günden beri (1947) Müslümanların içerisine bir fitne unsuru olmuştur. 60 yıldır Müslümanlara zulmeden, Müslümanlar için bir çıban başı olan israilin bugün Müslümanlarla normalleşmeye çalışması kendi güvenliği açısından yaptığı bir uğraştır. Bunun dışında başka bir mana ifade etmiyor. Kendi güvenliğini sağlamak için etrafındaki ülkelerle barışmaya çalışıyor." dedi.
Sürücü, "O ülkeleri kendi yanına çekmeye çalışıyor ve kendi güvenliğini sağlamak istiyor. Bu da birinci adım. Bunun devamında da israiliin hayallerindeki büyük İsrailii kurma mücadelesi var. Önce kendi güvenliğini sağlayacak çünkü birinci adımı gerçekleştirdiler. 1948'de israili kurdular. İkinci adım bugün var olan israilin güvenliğini sağlamaktır. Üçüncü adım da bu güvenliğin üzerinden 'büyük israil devleti' kurmaktır. Onun için israil cumhurbaşkanının, dededen itibaren katil ve zalim olan bir insanın cumhurbaşkanı sıfatıyla da olsa Türkiye'ye gelmesini istemiyoruz. Gelmemesi gerekir. Aslında davet edilmemesi gerekirdi. Ama davet edilmiş olsa bile bu davetten vazgeçilebilir. Bu insanın buraya gelmesini Türkiye'deki Müslümanlar istemiyorlar. Kesinlikle burada görmek istemiyoruz çünkü senelerdir Mescid-i Aksa'yı koruyan insanlara ve Müslümanlara zulmeden bu insanlarla burada el ele kol kola olmak istemiyoruz." diye konuştu. (İLKHA)