• DOLAR 34.55
  • EURO 36.015
  • ALTIN 3006.52
  • ...
Muhammed Şakir'in zindan yarenleri: Ümidimiz cezaevinde hiçbir kardeşimizin kalmamasıdır
Google News'te Doğruhaber'e abone olun.  Haberin Videosunu İzlemek İçin Tıklayınız

90'lı yıllarda karanlık yapıların kumpası sonucu 30 yıldır zindan hayatı yaşayan Muhammed Şakir'in, bugün özgürlüğüne kavuşacak olmasından dolayı yakınları, dava arkadaşları ve sevenleri Diyarbakır D Tipi Kapalı Cezaevi önüne akın etti.

Şakir'i karşılamaya gelenler arasında Muhammed Şakir'le birlikte aynı gün yakalanan ve geçtiğimiz aylarda özgürlüklerine kavuşan İbrahim Halil Göv ile Abdullah Zengin de vardı.

Her şeyden önce, İslami davada yürümeyi kendilerine bahşeden Allah'a hamd ettiklerini söyleyen Göv, 18 yaşındayken cezaevine girdiğini, dosya ortağı Muhammed Şakir'in de o dönem 26 yaşında olduğunu hatırlattı.

"Bu 30 yılın sonunda imanımızı muhafaza ederek imtihanımızı verdiğimiz için şükrediyoruz"

 

Göv, "30 yıla yakın cezaevi hayatımız oldu. İsteğimiz dışında 8-10 cezaevi gezdik. Bu 30 yıl içerisinde cezaevinin her türlü sürecini gördük, her türlü şartlarını yaşadık. Eziyetinden, sıkıntısından, psikolojisinden, fiziki işkencesine kadar her türlüsünü gördük. Allah'a hamdolsun ki onun yoluda olmaktan hiçbir zaman pişman olmadık. O'nun uğrunda gördüğümüz ezalardan dolayı da mücadelemizden geri durmadık, hizmet etmekten geri durmadık. Şükrediyoruz ki bu 30 yılın sonunda halen o imanımızı muhafaza ederek bu imtihanımızı vermişiz. Biliyoruz ki dünya hayatı bir imtihandan ibarettir. Eninde sonunda cezaevinde olan da dışarıda olan da bir imhtihan veriyor, hayatı bitiyor. Yarın ahirete gidip dünyada geçirdiği günlerin hesabını gün gün, saat saat, saniye saniye verecektir. Umut ediyoruz ki içeride geçirdiğimiz bu günler, bu süreçler, yaşadıklarımız hem bizim hem ailemiz için ahirette bir mükafat, bir ecir olur; bütün umudumuz budur. Çektiklerimiz dünyevi beklentiden ziyade ahiret içindir." diye konuştu.

"Cezaevinde müslüman kardeşlerimiz kaldığı sürece tatlı anlarımızın içinde hep bir acılık olacak"

Muhammed Şakir'i karşılamak için cezaevi önüne geldiklerini hatırlatan Göv, "İnşallah onu bugün alacağız ve mutlu bir şekilde döneceğiz. Ümidimiz cezaevinde hiçbir kardeşimizin kalmamasıdır, çünkü bir müslüman kardeşimiz cezaevinde kaldığı sürece boğazımız sürekli düğümlü olacaktır, sürekli yutkunacağız, sürekli bizim tatlı anlarımızın, tatlı saatlerimizin içerisinde bir acılık olacaktır; onu tam özümseyemeyeceğiz. Allah bütün müslümanlara hayırlı kurtuluşlar nasip etsin, hepimizin imtihanını kolaylaştırsın. Özellikle dünya imtihanınında dünyaya kapılmaktan bizi muhafaza etsin. Çünkü bizim için asıl süreç yeni başlıyor. Biz cezaevinde dünyevi imkanlardan ve nimetlerden uzak iken imtihanımız belki bizim için daha kolaydı. Her ne kadar ömrümüzün en güzel günlerini orada geçirmiş olsak bile imtihan kolaydı." şeklinde konuştu.

"Bu zulmü bize reva görenler için hüsran bizim için mükafat olacaktır inşallah"

 

Muhammed Şakir'in bir diğer dosya ortağı Abdullah Zengin ise; "Bundan 3 ay önce tahliye olduk. Bizimle birlikte yakalananlardan biri de Muhammed abiydi. Doğrusu biz tahliye olduğumuzda geride kimseyi bırakmak istemiyorduk. Nihayetinde bizde de bir hüzün oluştu, fakat Allah'ın izniyle bugün onun çıkışını göreceğiz. Elbette çekilen bu sıkıntılar Allah içindir. Bizi içeriye atıp bu kadar süre içeride tutanlar, İslami kimliğimizden dolayı bizi tuttular, hiçbir suçumuz olmadığı halde bu kadar süre içeride kaldık." dedi.

Sadece İslami kimliklerinden dolayı yakalandıklarının altını çizen Zengin, "Bu mübarek Cuma gününde onun çıkışını görmek hem bizim için hem ailesi hem de sevenleri için güzel bir durum olacak. Allah'a hamdolsun Rabbimiz bugünü de bize gösterdi. Bunu bize reva görenler için belki hüsran olacak ama bizim için inşallah mükafat olacaktır. Bizim bir suçumuz yoktu, sadece İslami kimliğimizden dolayı yakalandık." ifadelerini kullandı.

"Zindanın sıkıntıları geride, lezzetleri bize kaldı"

Zindan hayatı süresince çektiklerini manidar sözlerle özetleyen Zengin, şöyle konuştu:

"30 sene kapalı bir defter gibidir, iki kapak arasında olan bir süredir. Bunun zorlukları, zahmetleri, sıkıntıları olmuştur. Fakat Allah'a hamd olsun Üstad Bediüzzaman Said-i Nursi'nin dediği gibi 'Sıkıntılar geride, lezzetleri bize kaldı.' Bu süreci selametle bitirmenin bedeli olarak bugün elhamdülillah imanımızla, akidemizle, sağlam duruşumuzla çıkmış isek, Allah'ın içeride verdiği sabır ve metanet sayesinde olmuştur." (İLKHA)













Haberin Videosunu İzlemek İçin Tıklayınız

Bu haberler de ilginizi çekebilir