Arınç: Cezaevi şartları hasta mahkumların tedavisi için uygun değil!
TBMM Eski Başkanı Bülent Arınç, FETÖ soruşturması kapsamında cezaevinde olan ve koronavirüse yakalandıktan sonra hayatını kaybeden 84 yaşındaki Nusret Muğla’nın ardından yaptığı paylaşımda cezaevlerinin hasta mahkumların tedavisi için uygun olmadığını söyledi.
Nusret Muğla için ''Maalesef tam teşekküllü üniversite hastanesinden alınan raporlar Adli Tip Kurumu tarafından onanmadığı için cezaevi şartlarında kalmaya devam etti.'' diyen Arınç mesajında şu ifadeleri paylaştı;
''Cezaevi şartları hasta mahkumların tedavileri ve tedavi süreçlerinde gerekli koşullar açısından uygun değildir. Kalp ameliyatı olması gerekenler var, kanser hastaları var. Tedavileri mevcut şartlar altında mümkün değil. Bu insanların cezaevinde kalmasının kamuya hiçbir faydası yok. Cezalarının büyük bölümünü zaten cezaevinde geçirmiş insanlar. İnfazlarının ertelenmesinin kamusal faydalarının olduğu gibi bu insanların daha kolay şifa bulabilmelerine de imkan sağlayacaktır. Anayasamızın 17. maddesine göre cezaevlerinde dahi olsalar vatandaşların mutlaka insan onuruna yaraşır bir hayat yaşamaları gerekiyor.
Çoklu ilaç kullanan, çocukları ile birlikte cezaevinde kalan kanser hastaları var, üstelik kovid riski altındalar. Bunların infazının ertelenmesi Adli Tip Kurumunun raporları onaylamasına bağlı. Eğer kurum, söz konusu raporları onaylar ise cezaevinden infazları ertelenerek çıkacaklar, belki iyileşmeyecekler ama ev ya da hastane şartları altında tedavileri mümkün olabilecek. Doktorlar inançlı olur, merhametli olur, adaletli olur. Onlar, Hipokrat yemini etmiş insanlardır. Bu insanların cezaevinde kalıp ölüme terk edilmesinin size, yargıya, toplumsal bütünlüğümüze ne gibi bir zararı olabilir? Lütfen bunları düşünün ve bu şekilde hareket edin. Burada sadece Anayasa’nın 17. maddesi değil, Cumhurbaşkanının da af yetkisi önem taşıyor. Sayın Sezer de, Gül de, Erdoğan da bazı hükümlüler için de bu yetkilerini kullanmışlardı. Kaldı ki Adli Tıp Kurumu, kendisine kanun ve yönetmelikler ile verilen yetkiyi hiçbir makam ve mevkiden korkmadan, hukuka uygun şekilde kullansa Cumhurbaşkanın af yetkisini kullanmasına dahi gerek kalmayacaktır.''
Arınç'ın ifadeleri akıllara 2000 yılından bu yana cezaevinde bulunan ve yakalandığı 3. derece kolon kanseri hastalığı sebebiyle büyük acılar çeken Şeyhmus Alpsoy ve 75 yaşındaki Mehmet Emin Alpsoy'u getirdi. Baba Alpsoy yaşlı ve hasta. Kolon kanseri olan oğul Şehmus Alpsoy ise beş kez ameliyat geçirmesine ve bakıma muhtaç olmasına rağmen ağır koşullarda hücrede tutulmaya devam ediliyor. Alpsoy ailesi ve kamuoyu, vicdanı taşlaşmamış yetkililerden hasta olan baba ve oğlunun derhal serbest bırakılması için harekete geçilmesi çağrısında bulundu ancak sonuç alınamadı.