GAZİANTEP - İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından İslami STK davasında 13 kişiye verilen 113 yıl hapis cezası kararının siyasi olduğunu belirten Av. Hüseyin Kurşun, hukukçu olarak bu tür davalarla çok karşılaştıklarını belirterek, "Devlet, kendisine muhalif olarak gördüğü yapıları `terör örgütü` olarak görüyor" ifadelerini kullandı.

 

Bazı İslami STK yöneticileri ile gazetecilere verilen cezanın çok vahim olduğunu belirten Av Kurşun, bu tür skandal kararların devletin yanlış terör tanımından kaynaklandığını ifade ederek, "Burada bizi hukukçuları endişelendiren husus devletin terör tanımıdır. Terörle mücadele kanunu incelendiğinde tamamıyla Laik rejimin merkeze alınarak yapılmış bir tanım olduğu görülür. Yani devlet terör tanımını yaparken kendi rejimine uymayan, devletin kuruluş felsefesiyle bağdaşmayan bir takım düşünceleri, hareketleri terör örgütü olarak görüyor" dedi.

 

Tamamen ideolojik olan terör tanımıyla hareket eden emniyetin, laik devlet felsefesiyle uymadığını tespit ettiği kişilerin normal tüm davranışlarını terör faaliyetleri olarak ele aldığını ve böylece haklarında hukuksuzca fezlekeler hazırladığını belirten Kurşun, "Bu fezlekeler maalesef hiçbir savcının, mahkemenin hukuki değerlendirmesinden geçmeden iddianameye dönüşüyor" ifadelerini kullandı.

 

Emniyetin zanlara dayalı hazırladığı fezlekeleri iddianameye dönüştüren mahkemelerin buna karşı sanık ve avukatların delil toplama taleplerini de reddettiklerini belirten Kurşun, "Biz bunları birebir çok yaşadık" diyerek yaşanan hukuksuzlukların yıllardır devam ettiğini söyledi.

 

Bu tür kararların siyasi olduğunu belirten Kurşun, "Bunlar şekli mahkemelerdir. Siyasi mahkemelerdir ve bu mahkemeler tamamen ön yargı ve varsayımsal suç isnadına dayanıyor. Bir takım vehim ve şüpheler delil olarak kullanılıyor ve neticede dün olduğu gibi sanıklara ceza yağıyor" dedi.

 

Verilen hukuksuz kararlarla toplumun gittikçe gerildiğine vurgu yapan Kurşun, "Birçok İnsan sırf rabbimiz Allah`tır dediği için mağdur edildi. İslam’ın emir ve yasaklarını yerine getirmeye çalışanlar `terör örgütü` üyesi, yöneticisi sıfatıyla yargılanarak mağdur edildi. Bir kısmı da maalesef şu anda halen cezaevinde" ifadelerini kullandı. 

 (Şefik Mert - İLKHA)