İstanbul'da Yunanistan protestosu: Bu zulme dur deyin!
İstanbul'da çok sayıda STK, Yunanistan'ın mültecilere yönelik tutumunu protesto etmek amacıyla Yunanistan Başkonsolosluğu önünde basın açıklaması düzenledi.
Yunanistan’da, eşyaları ve kıyafetleri gasp edilerek sınır dışı edilen 19 mültecinin donarak ölmesi kamuoyu tarafından tepki çekmişti. Yaşanan olumsuz gelişme sonrasında harekete geçen sivil toplum kuruluşları "İnsanlık Dondu!" sloganıyla Yunanistan'ın mülteci politikası ve mültecilere yönelik saldırgan tutumunu protesto etmek adına Yunanistan'ın Taksim'deki Başkonsolosluğu önünde toplanarak ortak basın açıklaması düzenledi.
İHH İnsani Yardım Vakfı, Uluslararası Mülteci Hakları Derneği (UMHD), ÖZGÜRDER, MAZLUMDER, MÜLDER, AKMER, Davet Derneği, Muştu Gençlik ve Rahmet Yolu Derneği'nin katılımıyla gerçekleştirilen basın açıklamasında Birleşmiş Milletlerin ve Avrupalı insan hakları örgütlerinin, duyarlı insanların yapılan zulme karşı çıkması gerektiğine vur yapıldı.
İHH Genel Başkanı Bülent Yıldırım
"Avrupa'daki insan hakları örgütleri bu zulme dur demeli"
Basın açıklaması öncesinde konuşan İHH Genel Başkanı Bülent Yıldırım, "Şu anda modern çağda herkesin gözü önünde insanlar katlediliyor, hukuk çiğneniyor ve önümüze konulan evrensel insan hakları tamamen yok ediliyor. Avrupa bu konuda kendisini sorguya açıyor. Bugüne kadar edindiği tüm kazanımları kaybediyor. Şu anda Yunanistan bunu tek başına gerçekleştirmiyor. Avrupa'nın ortak kararı ve iradesiyle bu geri itmeleri ortaya koyuyor. Üstleri başları soyularak, mal varlıklarına el konularak ölüme terk edilenlere karşı tüm dünya sessiz kalıyor. Buradan Avrupa'daki insan hakları örgütlerine, duyarlı olan herkese seslenerek bu konuda bir an önce harekete geçmelerini ve bu insanlık suçuna, zalimane tutuma dur demeye davet ediyorum." dedi.
Gazeteci-Yazar Kenan Alpay
"Yapılan muamele batının kendisini dünyanın geri kalanından üstün görmesidir"
Daha önce Amerika, Rusya ve israilin zulümleri sebebiyle toplantılar düzenlediklerini ancak bu kez sınır komşumuz olan Yunanistan'ın göçmenlere karşı zulmü sebebiyle toplandıklarını hatırlatarak konuşmasına başlayan Gazeteci-Yazar Kenan Alpay, "Yunanistan maalesef son dönemde Avrupa Birliği ülkelerinin adeta barikatı gibi bir işlev görmekte ve maalesef dünyanın dört bir yanından bombardımandan, işkencelerden, cinayetlerden, yoksulluktan kaçarak hayata tutunmaya çalışarak can havliyle sınırlara dayanan insanlara karşı yüz kızartıcı bir takım iğrençlikleri reva görmektedir. Bunun adına medeniyet, insanlık, hukuk devleti denilebilir mi? Yapılan muamelenin açık bir şekilde batının kendisinin dünyanın geri kalanından üstün görmesi ve onlara karşı her türlü muameleyi reva görmesi anlamına gelir." diye konuştu.
MAZLUMDER Genel Başkanı Kaya Kartal
"Avrupa'daki insan hakları örgütlerine sesleniyorum! Bu utanca ortak olmayın"
Akdeniz'in artık bir mülteci mezarlığına dönüştüğünü ve sınırlarda da insanların donarak öldüğünü söyleyen MAZLUMDER Genel Başkanı Kaya Kartal, "Bu insanlık dışı tutumu kınıyoruz. Yunanistan bir Avrupa ülkesi. Avrupa Birliği'nin onlarca belgesi, yüzlerce standardı mülteciler söz konusu olduğunda paçavraya dönüşmektedir. İnsan hakları düşüncesinin, mücadelesinin bölgemizde bir anlamda maalesef sömürgenin keşif kolu haline getirildiğini gözlemliyoruz. Buna en başta biz karşı çıkıyoruz. Bu mücadeleyi gerekli ve zorunlu görüyoruz. Gerek ülkemizde gerekse de dünyada bu mücadelenin kazanımlarının farkındayız ve terk etmeyeceğiz. Avrupa'daki insan hakları örgütlerine sesleniyorum! Bu utanca ortak olmayın. Bu varlık sebebinizi yerine getirmeniz için olmazsa olmaz bir sorumluluktur." şeklinde konuştu.
Uluslararası Mülteci Hakları Detneği Başkanı Abdullah Resul Demir
"Yunanistan Avrupa'nın jandarmalığını yapıyor"
STK'lar adına basın açıklamasını okuyan Uluslararası Mülteci Hakları Derneği başkanı Abdullah Resul Demir, "Günlerdir Edirne'nin İpsala ilçesinden dehşet verici görüntüler yansıyor medyaya. Yerde, çamurlar içinde uzanmış cesetler, donarak hayatlarını kaybetmiş insanlar vicdanı olan herkesin kanını donduracak cinsten. Yunanistan üzerinden Avrupa'ya geçmeye çalışan çeşitli milliyetlerden mülteciler Yunanistan sınır birlikleri tarafından durduruluyor, üç gün aç-susuz bir şekilde alıkonulduk tan sonra dış giysilerine, kendilerini soğuktan koruyacak aksesuarlara ve ayakkabılarına el konularak geri itiliyorlar. Bu, gerçekten yaşanıyor. Kışın dondurucu soğuğunda üzerlerindeki iç ya da incecik kıyafetleriyle kırsal bölgeye salınan mülteciler Avrupa Birliği'nin, göçmenlerin geçişini engellemek için jandarma görevi biçtiği Yunanistan sinir birliklerinin insanlığı utandıran tavrı sonucunda donarak hayatlarını kaybettiler. 19 kişinin cesedine ulaşıldığını ifade eden Türkiye makamları ölü sayısının artmasından endişe ediyor." dedi.
"Göçmen hukuku batılı sınırların çizilmeye başladığı yerde biter"
Demir, "Görülen o ki Avrupa 'üçüncü dünya' dediği ülkelerin halklarını sömürerek insan hakları konusunda elde ettiği birikimi, şimdi de sınırlarını yine o halkların insanlarına kapatarak korumaya çalışıyor. Bu birikimi sadece kendisine hasrediyor, öteki insanları ise hayvanlara dahi reva görmediği muameleye tabi tutuyor. Sözde insanın ve insan haklarının yüceltildiği 21'inci yüzyılda ırkçılığı yeniden tesis ediyor, kendi topraklarında doğan faşizmi bir kez daha hortlatıyor. İzlediği siyaset ile dünyada meydana gelmesinde bizzat katkıda bulunduğu göçmen sorununu sınırlarına kanlı tel örgüler çekerek çözmeye çalışıyor. Avrupa Birliği'nin jandarmalığına soyunan Yunanistan, bu açık cinayetlerinin hesabını kime verecek peki? Kimseye! Zira uluslararası hukuk kurumlanın Avrupalının refahının riske girmeye başladığı yerden sonrası için çalışmıyor. Göçmen hukuku batılı sınırların çizilmeye başladığı yerde biter. Yunanistan'ın denizde boğulmaları için çocukların, kadınların bulunduğu botları tüm dünyanın gözleri önünde mızraklarla batırmaya çalışmasındaki sınırları kapatıp insanları aç ve çıplak bir şekilde soğuktan donarak ölmeye mahkûm etmesindeki cesareti ve özgüveni buradan geliyor. Biz susmayacağız! Vicdanını körelten, merhametini yitirmiş kimseler gibi gözlerimizi çe vermeyeceğiz. Avrupa'nın süslü insan hakları, hukuk yalanlarını yüzlerine çarpacağız. Sizler katilsiniz bayım! Sizler bu dünyadan merhameti silmeye çalışan bencillersiniz. Şehirlerimizin yaşanmaz hale gelmesinde bizzat katkıda bulunan sizsiniz; Göçmen sorununu büyüten sizin politikalarınız. İnsanlığın utanç duyduğu sayfalarla dolu tarihinize yeni bir utanç eklediniz. Şimdi utanın, utanın, utanın!" diye konuştu.
Yapılan basın açıklamasının ardından STK temsilcileri ve hukukçular, Yunanistan zulmünü telin etmek amacıyla çeşitli sloganların yazılı olduğu dövizleri Yunanistan Konsolosluğu'nun kapısına bıraktı. (İLKHA)