Irak Müslüman Alimler Heyeti Siyasi Bölüm Başkanı Dr. Müsenna Haris Eddari, Irak'taki mevcut duruma ilişkin İLKHA'ya değerlendirmelerde bulundu.

"Irak'taki Amerikan işgali halen sürüyor"

ABD'nin, Irak'ı 2003 yılında işgal ettiğini ve bugüne kadar da halen Irak'tan tamamen çıkmadığını belirten Eddari, "ABD'nin Irak'ta geri çekilmesi yönünde söylenenler tam olarak doğruyu yansıtmamaktadır. 2011'den bu yana birçok Amerikan askerinin ülkemizden geri çekildiği doğrudur ancak Irak'taki Amerikan işgali halen sürüyor ve ülkedeki siyasi yapı da halen Amerika'nın boyunduruğu altında hareket etmeye devam etmektedir. Halk ise kendi kendini yönetmekten uzak bir konumdadır. Bunlardan ötürü de ülkede yaşanan sorunlar olduğu gibi devam etmekte ve hem siyasi hem güvenlik hem iktisadi hem de toplumsal açıdan çok kötü bir duruma doğru gitmektedir." dedi.

"Anayasa, Iraklıları etnik ve mezhepsel açıdan bölmeye yoğunlaşan bir yapıdadır"

Eddari, "Irak'ta büyük bir siyasi sorun ile karşı karşıyayız. İşgal güçleri Iraklıların tümünü temsil etmeyen bir anayasa ortaya koyarak büyük bir siyasi sorun oluşturdular. Anayasada birçok hata ve yanlışlıklar bulunmaktadır. Bu anayasa, Iraklıları etnik ve mezhepsel açıdan bölmeye yoğunlaşan ve bunu kolaylaştıran bir yapıdadır. Diğer açıdan anayasa, Irak halkının üzerinde ittifak etmediği bazı maddeler ortaya koydu. Örneğin Irak'ın bir federal eyalet olduğu ve ilerleyen zamanlarda birçok parçaya bölünebileceği yönünde kararlar ortaya koyan maddeler gibi." diye konuştu.

Ülkedeki anayasa ve siyasi girişimlerin ırkçılık ve mezhepçilik temelleri üzerine kurulduğunu söyleyen Eddari, bunun büyük sorunlara sebep olduğuna dikkat çekti.

"Yönetim, ülkeyi işgal edenlere boyun eğmektedir"

Her 4 yılda bir yapılan seçimlerin artık bir anlamının kalmadığını ifade eden Eddari, "Irak halkı da seçimlerin; bir faydasının olmadığını, sadece medyayı susturup 'Irak'ta demokrasi var' algısının oluşturulmaya ve bazı siyasi amaçlar için yapıldığını düşünüyor. Bu nedenle son seçimlere Irak halkının yüzde 85 katılmadı. Irak'ta ne demokrasi ne de adil bir siyasi yapı bulunmaktadır.  Halk yönetimden uzaklaştırılmış ve yönetim, ülkeyi işgal edenlere boyun eğmektedir." dedi.

"Halk güvenlik korkusu yaşıyor"

Eddari, "Irak'taki durum içler acısıdır. Irak'ta her şeyin yolunda olduğu, düzgün bir siyasi ortamın bulunduğu ve insan haklarına yönelik herhangi bir sorunun bulunmadığı yönündeki iddialar doğruyu yansıtmamakta ve vaka da bunun tam tersi bir durumdadır. Irak halkı, ülkelerinde bulunan güvenlik korkusu ve siyasi sorunların yanı sıra hayatın temel ihtiyaçlarından yoksun bir durumdadır. Her yerde bulunan su, elektrik ve diğer alt yapılar, sağlık ve eğitim gibi doğal olan tüm olanaklar yok denecek düzeydedir. Tüm bunlardan ötürü sorunların devam ettiği ve halkın da bundan ötürü sıkıntı içinde olduğunu söyleyebiliriz." ifadelerini kullandı.

"Dünya basını halkın ayaklanmalarını görmezden geldi"

Tüm bunlara karşı ayaklanan halkın ise engellenmeye çalışıldığını ifade eden Eddari, "2011 ve 2013'te halk ayaklandı ve engellendi. Aynı şekilde 2 yıl önce ekim ayında yaşanan ayaklanmada da çok sert bir şekilde engellenmeye çalışıldı ve olaylar esnasında 100'ü aşkın genç katledildi. Ancak dünya basını bu konuyu görmezden gelerek sanki hiçbir sorun yokmuş gibi davrandı. Irak'ın birçok şehri doğrudan hâlâ askeri yönetim altında bulunmaktadır." diye konuştu.

"PKK siyasi sistem tarafından korunuyor"

PKK'nin Irak'taki varlığına da değinen Eddari, şöyle devam etti:

"PKK'nin Irak'taki varlığı, Irak'taki var olan sorunlara bir yenisini daha eklemiştir. Bizlerin Irak'ta, Türkiye ve Suriye'de sorun çıkaran bir terör örgütü olarak gördüğümüz bu örgüt, ne yazık ki siyasi sistem tarafından korunmaktadır. Siyasi partiler arasında bu örgüte yardım eden ve koruyan taraflar var. Bu örgütün Irak şehirlerini ve kasabalarını yönettiğini ve halkının kaderini kontrol ettiğini ve devletin, ne kadar istese de onu bundan uzak tutamadığını hayal edin. Türkiye’de sorun çıkarmakla yetinmediler, Suriye’de de sorun çıkardılar sonra da Irak’ta sorunlar çıkardılar. Maalesef bu örgüt hâlâ istediği korumayı ve himayeyi bulabiliyor ve terör örgütü olarak suçlanmıyor." (İLKHA)