• DOLAR 34.944
  • EURO 36.745
  • ALTIN 2979.98
  • ...
Yunan Vahşeti!  İNSANLIK DONDU
Google News'te Doğruhaber'e abone olun. 

Dış Haberler Servisi

Edirne'nin İpsala ilçesinde 19 göçmenin cansız bedenine ulaşıldı.

Valilikten yapılan açıklamada, "İpsala ilçemizde Yunanlılar tarafından geri itilen ve donarak hayatını kaybeden göçmenlerin bulunduğu bölgede dün ve bugün devam eden arama ve kurtarma faaliyetlerinde cansız bedenine ulaştığımız göçmen sayısı maalesef 19'a ulaşmıştır." ifadeleri kullanıldı.

İpsala ilçesinde 7 cesedin daha bulunmasıyla önceki günden bu yana donarak ölen göçmenlerin sayısı 19'a yükseldi.

Paşaköy köyü Mandakoru mevkiinde önceki gün donarak ölen 11 göçmenin cansız bedeni bulunmuştu. Hastaneye kaldırılan 1 göçmen de müdahaleye rağmen kurtarılamamıştı. Jandarma, sınır birlikleri, polis ve AFAD ekipleri bölgede arama tarama faaliyetlerine başlamıştı.

SOYLU’DAN AÇIKLAMA

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, konu ile ilgili sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada şu ifadelere yer verdi: "Tarih: 2.2 2022 / Yer: İpsala Yunanistan Sınırı / Ayakkabıları çıkarılmış, elbiseleri soyulmuş Yunan sınır birlikleri tarafından geri itilmiş 22 göçmenden 12'si dondu / AB çaresiz, cılız ve insanlıktan yoksun. / Yunan sınır birlikleri, mağdura cani, / FETÖ'ye müşfik / Allah rahmet eylesin"

“AVRUPA’NIN İKİYÜZLÜLÜĞÜ BİR KEZ DAHA ORTAYA ÇIKTI”

Uluslararası Mülteci Hakları Derneği Başkanı Uğur Yıldırım, konuya ilişkin gazetemize konuştu. Yıldırım, mülteci krizinde Avrupa’nın ikiyüzlülüğünün bir kez daha ortaya çıktığını belirterek, “Müreffeh bir yaşamı, insan haklarına dayalı medeni bir dünyayı sadece kendi insanı için kurgulayan bir Avrupa’dan bahsediyoruz. Çünkü aynı Avrupa, kendi kurallarıyla belirlediği sığınma hakkını hiçe sayıyor.” İfadesini kullandı.

Yunanistan’ın daha önce de defalarca mültecilere yönelik insanlık dışı muamelelerde bulunduğunu hatırlatan Yıldırım, “Yunanistan’ın ‘geri itme’ adı altında mültecilere yönelik adımları vardı. Hatta bunların bir kısmı Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne taşınmıştı. Daha evvel de yapmış oldukları çıplak bir şekilde sınırdan Türkiye’ye geri gönderme, kıyıya ulaşmak üzere olan botların batırılmak suretiyle Akdeniz’in karanlık sularında boğulmaya mahkum etmeleri gibi birçok konu dile getirildi.” Diye konuştu.

“MEDENİ GANGSTERLER TARAFINDAN UYGULANAN BİR SÜREÇ”

Yıldırım konuşmasını şöyle sürdürdü: “Bugün de maalesef sınırda soğuktan donan insanlarla karşı karşıyayız. Bir avukat olarak hukuki açıdan da şunu söyleyebilirim: ‘Geri itme’ diye süsledikleri bu yalan, daha sınıra ulaşmadan mültecilere karşı, ‘sınırı geçmesin de bu hukuki korumadan faydalanmasın’ düşüncesiyle, şehir eşkıyaları diye tabir edebileceğimiz medeni gangsterler tarafından uygulanan bir süreçtir. Fakat burada daha öte bir durum var. Yunanistan’a geçmeyi başarmış ve Avrupa topraklarına ayak basmış ve teknik olarak da hukuki koruma altına girmiş olan insanların bu haklardan istifade ettirilmeyerek yasa dışı bir şekilde sınır dışı edilmesiyle karşı karşıyayız.”

Sınır dışı uygulamasının da kendi içinde hukuki argümanları olduğunu kaydeden Yıldırım, “Sınır dışı etmeyle ilgili davanın açılması, bu davada haklı nedenin varlığının incelenmesi, bu kişinin ülkesine geri iadesi veya kabul edilmemesinin gerekli koşullarının incelenmesi gibi değerlendirilmesi gereken birçok mesele var. Ancak tüm bunlar görmezden gelinerek bu topraklara ulaşmış insanların hakları adeta eşkıyalıkla ve zorbalıkla gasp ediliyor. Üzerlerindeki tüm eşyalar, kendilerini kurtarabilecek tüm para veya yiyecekleri dahi alınıyor ve ortada bırakılıyorlar. Hırsızlık, gasp, insan kaçakçılığı… adına ne derseniz hepsi var. Ve bugün, 21. Yüzyılda hepimizin gözleri önünde bu olaylar cereyan ediyor.” Açıklamasında bulundu.

“HELVADAN YAPTIKLARI PUTLARINI YİYORLAR”

Avrupalı ülkelerin bir kere daha helvadan yaptıkları putlarını yediklerine dikkat çeken Yıldırım, sözlerini şöyle tamamladı: “Bu, insanlık için bir ayıp. Hepimiz için bir ayıp. Hiç kimse yeryüzünde güvenle yaşayabileceği, kendi hayatını kurtarabileceği bir metrekarelik bir alan dahi bulamamaktan dolayı ölmemeli. Bu konuda en iddialı olan Avrupa da elini taşın altına koymalı. En başında mülteciliği doğuran sebepleri ortadan kaldıracak eylemlere daha fazla önem vermeli. Öyle ki bu insanları geri itmeye, yolda bırakmaya veya Avrupa’ya ulaşmasın diye FRONTEX’lere milyonlarca dolar vermeye gerek kalmasın. Bir su kuyusuyla, bir tarım projesiyle çözüm üretilebilir. Avrupa, Afganistan’da yaşanan açlık problemiyle, Suriye’de yaşanan savaş problemini ortadan kaldırabilecekken, insanlara güvenli bölgeler oluşturabilecekken maalesef aynı parayı, göçmenleri Avrupa’ya ulaşmaması için gangsterlik yapan çetelere vermeyi tercih ediyor. Bu mesele, büyük bir insanlık kaybı olarak karşımızda duruyor.”

BM: DEHŞETE DÜŞTÜK!

Uluslararası Göç Örgütü (IOM), 12 göçmenin Yunanistan sınırından geri itildikten sonra donarak hayatını kaybettiğine ilişkin haberlerden dehşete düşüldüğünü bildirdi.

Birleşmiş Milletlerin göç örgütü IOM'un Sözcüsü Safa Msehli, Anadolu Ajansına yaptığı açıklamada, "Bu trajedinin ortaya çıkmasına ilişkin ilgili makamlarla görüşüyoruz." bilgisini paylaştı.

Sözcü Msehli, 12 göçmenin Yunanistan sınırından geri itildikten sonra donarak ölmesinden dehşete düştüklerinin altını çizdi.

IOM tarafından daha önce birçok kez belirtildiği gibi bazı Avrupa ülkelerinin sınırlarında ve dünyanın birçok yerinde hareket halindeki insanlara yönelik artan "geri itme" haberlerinin son derece endişe verici olduğunu vurgulayan Msehli, geri itmelerin soruşturulması için harekete geçilmesi çağrısı yaptı.

Msehli, "Bu tür uygulamaların uluslararası hukuk kapsamında yasak olduğunu ve hiçbir koşulda yapılmaması gerektiğini yineliyoruz." ifadesini kullandı.

IOM Sözcüsü Msehli, herhangi bir sınırda göçmenlerin yaşam hakkına, refahına ve insan haklarına öncelik vermenin hayati önem taşıdığını kaydetti.

ACİL SORUŞTURMA ÇAĞRISI

Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği (BMMYK), Yunanistan sınırında kıyafetleri alınarak geri itilen göçmenlerin donarak ölümüne ilişkin acil soruşturma çağrısı yaptı.

BMMYK Sözcüsü Shabia Mantoo, yaptığı açıklamada, göçmenlerin donarak ölmesini "yürek parçalayıcı" olarak niteledi. Mantoo, "Haberler karşısında şoke olduk ve derin üzüntü içindeyiz." ifadesini kullandı.

Mantoo, Yunanistan'da yaşanan olaya ilişkin ilgili tüm taraflarla konuyu takip ettiklerini belirterek, "Acil bir soruşturma çağrısında bulunuyoruz. Mülteci ve göçmenlerin hayatlarının, haklarının, güvenliklerinin ve esenliklerinin korunmasını ve ilk sıraya konulmasını sağlamaya yönelik çağrımızı yineliyoruz." dedi.

 

Bu haberler de ilginizi çekebilir