Mersin Polisi`nden `Derneğe gitme` baskısı
Mersin`de öğrencilere yönelik İslami faaliyetlerde bulunan Bilge Eğitim Der`e giden R. İ, okuduğu Mersin Anadolu İmam Hatip Lisesi`nde, okul başmüdür yardımcısının odasında polislerin `Bilge Eğitim Der`e gitme` baskısına maruz kaldığını iddia etti.
MERSİN - Mersin’de öğrencilere yönelik İslami faaliyetlerde bulunan Bilge Eğitim Der’e giden R.İ, okuduğu Mersin Anadolu İmam Hatip Lisesi’nde, okul başmüdür yardımcısının odasında polislerin baskısına maruz kalarak derneğe gitmemesi gerektiği dayatmasında bulunulduğunu ileri sürdü.
“Baş Müdür yardımcısının odasına çağrıldım”
R.İ. başından geçenleri şöyle anlattı. “Ben sınıfta dil eğitimi dersinde iken nöbetçi öğrenci gelip beni çağırdı ve müdür yardımcısının yanına daha sonra oradan beni acilen başmüdür yardımcısının odasına götürdü. Ahmet Aydın’ın odasına girince daha önce hiç görmediğim üç adam, babam ve baş müdür yardımcısı Ahmet Aydın karşımdaydı. Babamı görünce doğrusu şaşırdım. Ve gelenlerin önlerindeki dosyada Terörle Mücadele yazıyordu. Polis olduklarını oradan anladım” dedi.
“Bana hafta sonu nereye gittiğimi sordular”
Başmüdür yardımcısının odasında bulunan üç kişinin öncelikle kendisine hafta sonu nereye gittiğini sorduklarını söyleyen R.İ, “Hafta sonu bir yere gidiyormuşsun gibi sorular sordular. Bende kendilerine ben hafta sonu babamın yanına işe gidiyorum dedim. Onlarda hayır sen hafta sonları başka bir yere gidiyormuşsun diye tekrarladılar. Bende kendilerine nereye gittiğimi sordum? Onlarda bana, Bilge Eğitim Der’e gittiğimi söylediler. Bende kendilerine evet ben Bilge Eğitim Der’e gidiyorum dedim, ardından bana nasihat etmeye başladılar.
“Başmüdürün odasında sorguya çekildim”
Polislerin kendilerinin de Müslüman olduğunu anlattığını söyleyen mağdur genç, polisin Başmüdür odasında kendisini sorguya çeker gibi soru sorduklarını kaydetti. R.İ. aklında kalan şu soruları örnek verdi: “Bu okul bize yeter. Buradaki öğretmenlerin her biri ilahiyat profesörü kadar bilgilidir, türünden konuşmalar yaptıktan sonra sen oraya neye gidiyorsun? Ne buluyorsun? Seni oraya iten amaç nedir? Biz biliyoruz Bilge Eğitim Der kime bağlı? Bak babanda buradadır. Babanın yanında konuşuyoruz. Sen geçen senelerde Bilge Eğitim Der’in düzenlemiş olduğu bir öğrenci etkinliğine niçin gittin?”
“Yasal olan etkinlik hakkında soru sordular”
Daha önce Bilge Eğitim-Der’in Mersin’de düzenlemiş olduğu Aşure programı ile alakalı kendisine sorular yöneltildiğini söyleyen R.İ, konuşmanın içeriğini ise şöyle anlattı: “ Yapılacak etkinlik öncesi el ilanı dağıtıp dağıtmadığı mı? Sordular. Bende dağıtmadığım için, hayır dağıtmadım dedim. Daha sonra Aşure programının yapılma amacı hakkında sorular sordular.”
Babamı alıp okula gelmişler
Babasının polisler tarafından okula getirildiğini söyleyen R.İ, “Babam evdeyken bahsettiğim şahıslar babamı telefonla arıyorlar ve derhal Mersin İl Emniyet Müdürlüğü’ne gelmelerini istiyorlar. Sonra babam gelemeyeceğini söylüyor. Daha sonra Şevket Sümer Mahallesi’nde bulunan Siteler Polis Amirliği’ne gitmesini söylüyorlar. Babamda oraya gidiyor. Üç polis gelerek babamı polis karakolundan alıp okula getirmişler” dedi.
“Başmüdür yardımcısı derneğe gidenlerin isimlerini yazmamı istedi”
Okul başmüdür yardımcısının böyle bir şey yapmasının, kendisini polislerle birlikte sorguya çeker gibi bir hava vermesinin hiç hoş olmadığını söyleyen R.İ, “Başmüdür yardımcısının odasında bulunduğumuzdan dolayı başmüdür yardımcısı Ahmet Aydın polislerin yanında bana boş bir kağıt uzatarak okuldan Bilge Eğitim-Der’e giden öğrencilerin ismimi yazmamı söyledi. Sonra ben yazmayınca geri çekti. Baktığımız zaman müdürün polislerle haşir neşir olduğunu gördüm. Sanki uzun süreli bir dostluk varmış gibi gördüm. Başmüdür yardımcısının beni polisin eline teslim etmesi hiç ahlaki değil, hoş değil. Kendisine yakıştıramadım” dedi. R.İ. konuşmasının devamında, gelişen bu olaydan okul müdürünün haberinin olduğunu düşünmediğini, müdürün haberinin olması halinde kendisinin de orada bulunacağını belirtti.
“Derneğin yaptığı bütün faaliyetler yasal”
Dernek tarafından yapılan etkinliklerin tümünün yasal olduğunun altını çizen R.İ. konuşmasına şöyle devam etti; “Eğer yasal değilse gidin o dernekleri kapatın. Sonra bu izni veren Devlet. O zaman gidin kapatın. Bir tezatlık bir karışıklık var. Bu Valinin imzası ile açılmış. Yasal olarak açılan bu dernek hakkında böyle konuşulması ahlaki değil.”
“Derneğin bana olan katkısı sayamacağım kadar çoktur”
Derneğin kendisine olan katkısının sayamacağı kadar çok olduğunu belirten R.İ, “ Okul derslerimde olsun. Özellikle ilmi konularda, dini konularda olsun kendimi yetiştirdim. Dersler hususunda kendimi yetiştirdim. O açıdan faydaları çoktur.”
“Eroin, esrar ve hap satan gençlerle uğraşsınlar”
Son zamanlarda uyuşturucudan dolayı ölümlerin artığını kaydeden R.İ, “Kenar mahallelerde sokak ve cadde başlarında bulunan esrar ve eroin satıcıları, polislerin gözleri önünde bu satışları yapıyor. Esrar yaşının 12’ye kadar indiği söyleniyor. İnternetler küçük çocuklar ile dolup taşıyor. Eğer ıslah edilmesi gereken birileri varsa polis gitsin onlarla uğraşsın bizimle değil. Sözde halkın güvenliği için çalışıyorlar. Fakat tam aksine halkın güvenliği ve ıslahı için çalışanlara gelip müdahale ediliyor. Hırsızlarla değil. Halkın güvenliğini tehdit edenlerle değil. Bizimle uğraşıyorlar. Bizimle uğraşmayın gidin onlarla uğraşın!” şeklinde konuştu.
“Toplumun Islahı için çalışan STK’ların önüne set koymayın”
R.İ. konuşmasına şöyle son verdi: “İnsanların islahı için çalışan STK’lar ve insanların, önüne kimsenin engel ve set koymaması gerekir.” (Osman Öksüz-İLKHA)