Yerel gazete sahipleri kepenk kapatmamak için direniyor
Girdi fiyatlarının arttığına işaret ederek zor durumda olduklarını ifade eden yerel gazete sahipleri, basılı gazetelerin bitme durumuna geldiğini belirterek destek bekliyor.
Döviz kuru ile birlikte gazete basımı yapmakta zorlandığını ifade eden yerel gazeteciler, sektörün önemine değindi.
Destek verilmediği takdirde işlerinin biteceğini vurgulayan yerel gazeteciler, bazı gazetecilerin maliyet yüzünden kepenk kapattıklarını söyledi.
Yerel gazetenin sadece yerel ile kalkınacağını belirten gazete sahipleri, internet medyasının yaygınlaşması ile birlikte gazetelerin okunma oranının düştüğünü belirtti.
Şanlıurfa'daki yerel gazete sahipleri İLKHA'ya konuştu.
"Yerel basının şu anki hali gerçekten içler acısıdır"
Yerel basının çok zor durumda olduğunu belirten Urfanatik Gazetesi Sahibi Tahir Gülebak, "Yerel basının şu anki hali gerçekten içler acısıdır. Ülkemizde kağıt fabrikalarının kapanışı ile birlikte 40 lira olan kağıdın topu 300 liraya çıktı. Kağıt fiyatında çok büyük bir artış yaşandı. Bir gazetenin ayakta durabilmesi için 6 personel istihdam etmesi gerekiyor. 6 kişinin istihdam edilmesi demek en az 50 kişi demektir. Şu an ülkemizde özellikle yerel basın kepenklerini kapatmaya başladı. 30-50 yıllık gazeteler, kepenk kapatıyorlar. Bu durum ülkemiz için üzücü bir olaydır. Basının olmadığı bir ülke bir yere varamaz. Bunlardan dolayı basındaki arkadaşlarımız işyerlerini kapatmaya başladılar." şeklinde konuştu.
"Yerel basın bitirilmek isteniyor"
Yerel gazetelerin sorunları ile ilgili yetkililere seslenen Gülebak, "Hiçbir ülkede basının özgürlüğünü bitirmek için bu kadar uğraşılmamıştır. Şu an yerel basın bitiriliyor, eziliyor ve ayaklarının üzerinde duramıyor. Her kepenk kapandığında 100-150 kişinin ekmeksiz kaldığını düşünmemiz gerekir. Şanlıurfa'mızda da aynı durumu yaşamaktayız. Bir yerel basına 1 liralık bir abonelik ücreti bile çok görülüyor. Bu da acıklı bir olaydır. Basında çalışan arkadaşlarımız açlıkla ve toklukla her zaman mücadelesine devam etmektedir. Biz de sonuna kadar mücadelemize devam edeceğiz. Bu şekilde basını bitirme politikası yaşanıyor diyebilirim. Asgari ücretin ve SSK'nin artışı da; yerel basını bitirmektedir." diye konuştu.
"Yerel basına destek olunması amacıyla acilen abonelik açılmalıdır"
Tahir Gülebak
Yerel gazetelerin gelirlerine değinen Gülebak, "Resmi ilan dışında çok nadir başka gelirlerimiz oluyor. Reklamdan gelir elde ediyorduk ama esnafın şu an durumu ortada olduğu için reklam vermiyorlar. Bunların dışında yerel basının başka geliri yoktur. 2 yıldır Basın İlan Genel Kurulu toplanmadığından dolayı ilanda fiyat artışı yapılmıyor. Bu da yerel basını üzen bir darbedir. Yerel basına destek olmak amacıyla acilen aboneliklerin açılması gerekir. Yerel, yerel ile kalkınır. Kamu kurum ve kuruluşları ve belediyeler, gazetelere abone olmadığı müddetçe yerelin ayakta durma imkânı yoktur. Yıllardır dünyanın her köşesinde bu şekilde yerel basın ayakta durabilmiştir. Ülkemizde yerel basına bir abonelik bile çok görülüyor." diye konuştu.
"Geçmişteki gazetecilik ile şu anki gazetecilik arasında çok büyük farklar var"
Geçmiş yıllarda yerel gazetelerin daha çok okunduğunu belirten Yeni Urfa Gazetesi Haber Müdürü Mehmet Er, "Geçmişte Hizmet Gazetesi'nde Ömer Okutan ile beraber 'tipo' sistemini gördüm; o dönemi yaşayanlardan biriyim. Geçmişteki gazetecilik ile şu anki gazetecilik arasında çok büyük farklar var. Geçmişte haber bulma noktasında büyük sıkıntılar yaşıyorduk. Özellikle haber bulmak için sahaya çıkarak dolaşmak, haberin kaynağını bulmak, fotoğrafını çekmek, bilgileri toplamak ve haberi yazmak zordu. O zaman bilgisayar olmadığı için haberi daktilo ile yazıyorduk. Fotoğrafı da klişe ile Gaziantep'e gönderiyorduk. Fotoğraf 3 ile 5 gün arasında Urfa'ya gelirdi. O şekilde yazılı basında haber çıkardı. Şu anki teknoloji o döneme göre çok ileri boyuttadır. Masa başında gazetecilik yapan çok arkadaşımız var. Sosyal medyadan fotoğraf bularak, altını doldurarak dışarı çıkmadan hemen anında haberi servis edilebiliyor. Şu an dakikalarla yarışıyoruz. 15 yıldır bu sektörün içerisindeyim ve birçok gazetede çalıştım. 3-4 gazetede haber müdürlüğü, yazı işleri müdürlüğü gibi görevlerde bulundum. Geçmişte yerel gazetelerin okunma oranı daha iyiydi. İnternet medyasının yaygınlaşması ile birlikte yerel gazetelerin okunma oranı düşmeye başladı." ifadelerini kullandı.
"Gazetede büyük emek var, çaba var, uğraş var"
Mehmet Er
Yerel gazetelerin en büyük gelirinin resmi ilanlar olduğunu belirten Er, "Geçmişte reklam ve abone geliri, zayi ilanı ve kongre ilanlarından para kazanıyorduk. Yerel gazetelerin şu an için en büyük geliri resmi ilanlardır. Devletin verdiği ihale ilanları dışında yerel gazeteler olarak para kazanmıyoruz. Gazete abonelerinden gelen geliri dağıtıcıya veriyoruz. Şanlıurfa'mızda reklam kültürü zaten hiç yok. Geçmişte kongre ilanları daha çok gelirdi şimdi ise STK sayıları fazla olmasına rağmen iki ayda bir tane kongre ilanı ancak yayınlıyoruz. İşin açıkçası devletin verdiği resmi ilanlar dışında hiçbir ciddi gelirimiz yok. Vatandaşlar bu konuda bize destek vermiyor. Bu durumun oluşmasında sosyal medya ve internet medyasının büyük payı var. Onlar da bir şekilde haklıdır. Biz gazeteyi bugün hazırlıyoruz, yarın ellerine geçiyor. Gazetede büyük emek var, çaba var, uğraş var. Bunu da dikkate almaları gerekir. En azından bakkala giderken bir ürün alırken destek olsun diye bir yerel gazete de alabilirler. Bu şekilde bize küçük de olsa bir destek verebilirler." dedi. (İLKHA)