• DOLAR 34.944
  • EURO 36.745
  • ALTIN 2979.98
  • ...
Şanlıurfa'da "Gençlik ve Modernizm" konulu etkinlik düzenlendi
Google News'te Doğruhaber'e abone olun.  Haberin Videosunu İzlemek İçin Tıklayınız

Eyyübiye Belediyesi Kültür Salonunda düzenlenen programa; HÜDA PAR Genel İdare Kurulu Üyesi Yunus Emiroğlu, HÜDA PAR Şanlıurfa İl Başkanı Emin Özaslan ve İlçe Başkanları, HÜDA PAR Şanlıurfa İl Gençlik Kolları Başkanı Mustafa Yıldırım, çok sayıda parti üye ve gönüllüleri katıldı.

Sunuculuğunu Müslüm Yıldız'ın üstlendiği program, İbrahim Durmaz tarafından okunan Kur'an-ı Kerim tilavetiyle başladı.

Program, Özlem Ajans sanatçıları tarafından okunan ezgi ve Hür Gençlik Şanlıurfa tarafından hazırlanan sinevizyon gösterimi ile devam etti.

 

"Gençlerimiz ve çocuklarımız, küresel baronların projelerinin bir parçası haline gelmektedir"

Programın açılışında selamlama konuşması yapan HÜDA PAR Şanlıurfa İl Gençlik Kolları Başkanı Mustafa Yıldırım, "Maddi ve manevi olarak büyük bir buhran içerisinde olan gençlerin sorunlarına dikkat çekmek amacıyla burada bulunuyoruz. Günümüz dünyasında toplumlara kendi hayallerindeki tek tip kültürlerini, zehir gibi enjekte eden ve bunu özellikle geleceğimiz olan gençler üzerinde yapan, küresel çaptaki baronlar, genç kardeşlerimizin zihin dünyasını heba ediyor, düşünme, geliştirme, üretme kabiliyetlerini köreltmeye çalışıyorlar ve ne yazık ki bunu başarıyorlar. Gözlerimizden sakladığımız, ayaklarına bir dikenin dahi batmasına gönlümüzün razı olmadığı gençlerimiz ve çocuklarımız, ellerimizin arasından gün be gün kayıp gitmekte, duyarsız birer fert olmakta, geleceğe dair hayalleri çalınmakta, küresel baronların projelerinin bir parçası haline gelmektedir." dedi.

Programa konuşmacı olarak katılan HÜDA PAR Genel İdare Kurulu Üyesi Yunus Emiroğlu, modernitenin temelinde dünyevileşmenin yattığını belirtti.

"Hayatın bütün alanlarıyla ilgili maalesef ciddi tehditler altındayız"

HÜDA PAR Genel İdare Kurulu Üyesi Yunus Emiroğlu

Küresel emperyal güçlerin gençleri hedef aldığına dikkat çeken Emiroğlu, "İslam coğrafyasının tamamında hem ferdi hem de içtimai olarak; bireysel ve toplumsal olarak, sosyal, siyasi, iktisadi ve eğitim gibi hayatın bütün alanlarıyla ilgili maalesef ciddi tehditler altındayız. Dünyanın resmi gözümüzde canlandıralım; kendilerini bu gezegenin efendisi olarak gören, her türlü işi yapma yetkisini kendisinde gören, geri kalan insanları da adeta köle gibi gören bir küresel akıl var. Bu akıl, elindeki sermaye ve diğer araçlarla maalesef bütün insanları baskı ve tahakküm altına almış. Onlar ne isterse insanlarda maalesef onlara göre yaşamak durumunda kalıyor. Özellikle küresel emperyal güçlerin bir hedef kitlesi var ki onun üzerine bizim çok yoğunlaşmamız lazım. O hedef kitlesi de gençlerdir, evlatlarımızdır; yani bizim geleceğimizdir. Özellikle çıkar ve menfaate dayalı sömürü çarkının ağababaları, Üstad Bediüzzaman'ın yıllar önce işaret ettiği 3 unsur üzerine bizi vuruyorlar. Bunlar; celalet, ihtilaf ve fakirliktir. Dünyanın herhangi bir yerinde ya da neresinde olursa olsun eğer bir sorun varsa biliniz ki arkasında bu 3 sebepten birisi vardır." dedi.

"Küresel emperyal güçler, genelde bütün insanları özelde de genç nesli hedef alıyorlar"

Modernitenin temelinde ferdiyetçiliğin yattığını ifade eden Emiroğlu, "Modernizm ya da modernite; 17 yüzyıllarda Batı dünyasında ortaya çıkmış bir toplumsal değerler sistemidir. Aslında modern denilince insanın kulağına hoş geliyor; ama iş öyle değil. Modernitenin temelinde ferdiyetçilik, çıkar ve menfaat, tüketim çılgınlığı ve dünyevileşmeyi barındıran bir değerler sistemidir. Gayesiz, hedefsiz, amaçsız, bencil, enaniyeti yüksek ve sadece kendi menfaatlerini düşünen bir insan profili oluşturmayı amaçlıyorlar. Küresel emperyal güçler, genelde bütün insanları özelde de genç nesli hedef alıyorlar. bunları 3 başlıkta anlatacağım. Gençleri ifsat etmek, onların dünya ve ahiretlerini berbat etmek, sosyal yaşantılarını bitirmek, aileleriyle olan bağlarını bitirmek; tamamen başıboş, gayesiz ve hedefsiz bir nesil istiyorlar." diye konuştu.

"Batıla endeksli bir nesil istiyorlar"

Emperyal güçlerin inançsızlaştırma, kimliksizleştirme ve bireyselleştirme yöntemiyle insanları hedef aldığını belirten Emiroğlu, "Birincisi, inanç kalesini hedef alıyorlar. İkinci sırada kimliksizleştirme var. Üçüncüsü ise bireyselleştirmedir. Emperyal güçler, niçin inancı hedef alıyorlar? Çünkü onlar Allah inancı olmayan, hazcı, kökleriyle bağını koparmış, aile ilişkilerini koparmış, fikri ve kıblesi şerre, batıla endeksli bir nesil istiyorlar. İnsanı insan yapan inançtır, imandır ve Allah'a olan bağlılığıdır. Eğer siz o inancı, insanın kalbinden söküp atarsanız, gönlünden ve aklından söküp alırsanız o insan insan olmaktan çıkar, insaniyetini kaybeder. İnsaniyetini kaybeden fıtratını tahrip etmiş ve bozmuş olur. Bu durumu çok ciddi bir şekilde hedefe koyuyorlar ve biz bazen bunun farkına da varamıyoruz." şeklinde konuştu.

"Ferdiyeyçilik; kişinin kendisinden başkasına güvenmemesidir"

Ferdiyetçiliğin kişinin kendisinden başkasına güvenmemesi demek olduğunu söyleyen Emiroğlu, "Ferdiyetçiliği şu anda bize dayatıyorlar; çünkü bireyselcilik yaygınlaşırsa kontrol kolaylaşır. Bireyselcik, ferdiyeyçilik; kişinin kendisinden başkasına güvenmemesi demektir. Kendisinden başkasına inanmaması demektir. Kendisiyle başkasının yan yana gelmemesi demektir. Dolayısıyla bütün gençleri, hepimizi ve hepinizi bu ferdiyetçilik tehlikesine karşı uyarıyorum." ifadelerini kullandı.

"Biz ayrı olursak bu onların işine gelir"

Ferdiyetçilğe karşı bir direnç ortaya konulmazsa gücün zayıflayacağını vurgulayan Emiroğlu, "Üstad Bediüzzaman'ın güzel bir lafı var; '4 tane 1'i alt alta koyup toplarsanız 4 eder. Yan yana koyarsanız bin yüz on bir kuvvetinde bir güç ortaya çıkar.' Demek ki kuvvet yan yana durmaktadır. Demek ki güç birlikte hareket etmektir. Biz ayrı olursak onların işine kolay gelir. Burada hedef şudur; Müslümanlar, Allah'a karşı vazifelerini yerine getirebilmeleri için mutlak surette bir güç birliğine, akıl birliğine ihtiyaçlarına vardır. Bir istişare mekanizmasına ihtiyaçları vardır. İslam toplumu, istişare mekanizmasını kaybettiği için şu anda şer güçlerin saldırılarına karşı mukavemetsiz ve güçsüz kaldı. Bunlara karşı bizim kendimizi, ailemizi, evlatlarımızı ve ümmeti muhafaza edebilmemiz için sağlam bir inancı kuşanmamız lazım." dedi.

"Kendimizi, ailemizi ve neslimizi mutlak surette muhafaza etmeliyiz"

Modernite ve diğer emperyalist saldırılara karşı Kur'an ve Sünnete uygun bir inancı kuşanmamız gerektiğinin altını çizen Emiroğlu, "Yaradılış gayesini sürekli zihnimizde tutmalıyız. Kendimizi, ailemizi ve neslimizi mutlak surette muhafaza etmeliyiz. Düşünce ve eylemlerimizi muktedir bir şekle, vasat bir duruma getirerek kendimizi her türlü aşırılıktan, tekfircilikten, mealcilikten, ırkçılıktan ve mezhepçilik gibi bütün aşırı uçlardan koruyarak vasat bir düşünceye mutlaka sahip olmamız lazım. En önemlisi de akıl, fikir ve eylem birliği; İslam buna 'cemaat ruhu' diyor. Mutlaka bu ruhu sürekli canlı tutmamız lazım. Öte taraftan bütün bunlarla beraber bu hayatın bir imtihan olduğunu, bedeller istediğini, sabırla, metanetle ve azimle hareket etmemiz gerektiğini unutmayalım. Yoksa işimiz zor." şeklinde konuştu.

Yunus Emiroğlu tarafından "Ben HÜDA PAR'lıyım" adlı okunan şiirle devam eden program, Yunus Edik tarafından okunan dua ile son buldu. (İLKHA)

Haberin Videosunu İzlemek İçin Tıklayınız

Bu haberler de ilginizi çekebilir