Doğru-Köşe Haber Yorum

Grup toplantısında açıklamalarda bulunan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın “Edirne'deki İmralı'ya hesap verecek” sözlerinin ardında ne var? Edirne cezaevinde bulunan kişinin İmralı’ya hesap verdiği zaten bilinen bir gerçek. Asıl soru...

İmralı’daki kime hesap verecek?

İmralı’da hala tutuklu bulunan Öcalan Şubat 1999'da Kenya'nın başkenti Nairobi'de (CIA’dan) teslim alınıp Türkiye'ye getirilmişti. O günden itibaren hala tutuklu bulunan ve ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası alan Öcalan’ın İmralı’da devletin gözetiminde olduğu ve zaman zaman devlete mektup yazdığı, yazdığı bazı mektupların dağ kadrosuna devlet eliyle gönderildiği kamuoyu tarafından biliniyor.

Cumhurbaşkanının “Edirne’deki İmralı’ya hesap verecek” sözleri kafa karışıklığına neden oldu.

Cumhurbaşkanının bu sözlerinin ardından “Yeni bir yol haritası mı olacak” sorusunu akla getirdi.

Yapılan yol haritaları ve kangren olmuş olan Kürt meselesi iyi anlaşılmadığı sürece her ne yapılsa ve adım atılsa da istenilen bir sonuç çıkmayacağı kesindir.

“Yanlış yol seni istikamete götürmez” söylemi boşuna değil.

Hükümetin yanlış metotlarla, fikirlerle Kürt meselesini çözemeyeceğini görüldü. Uygulanan çözüm sürecinde edinilen tecrübeler ortadayken yeniden, aynı yöntemlerle, aynı zihniyet ve kafayla çıkılacak yolun sonu şimdiden belli.

Neticesi hüsran olacak bir yola neden çıkılır?

Cevabı çok basit ‘Seçim için’

Yaklaşan seçim için hükümetin kendisinden uzaklaşmış olan Kürt halkıyla arasını tekrar iyi hale getirmek adına yapabileceği tek seçeneği kullanmaya çalışacak.

AK Partinin hükümete geldiği ilk yıllarda yaptığı açıklamalar ve attığı kimi küçük adımlarla bile Kürt halkının sempatisini kazandığını görmüş, tecrübe etmişti. Şimdi yine benzer söylemler ve küçük adımlarla kaybettiği Kürt halkının oylarını alabilmek için adım atması gerektiğini biliyor.  

Her seçim sürecinde olduğu gibi kritik bir öneme sahip olan Kürt halkının belirleyici olduğu biliniyor. Kürt halkının en zayıf damarından girip onların oylarını kazanmak için yaldızlı sözler söyleyenler bir müddet sonra verdikleri sözleri unuttukları gibi Kürt halkına düşmanlık ifade edecek sözleri de sarf etmeye başlıyorlar.

Burası Türkiye ve her seçimde olduğu gibi bu seçimde de bir süreliğine Kürt meselesi gündeme gelecek ve “Onlar bu ülkenin asıl sahipleridirler” gibi manada hakikat ama gerçekte ise yeri olmayan sözler sarf edecekler.