Genç Memur-Sen Başkanı Başkara: Türkiye'de her dört gençten biri işsiz
Memur-Sen Konfederasyonu'na bağlı Genç Memur-Sen, Genç İstihdam ile ilgili hazırladığı raporu, düzenlediği basın toplantısıyla kamuoyuyla paylaştı.
Türkiye'de her dört gençten birinin işsiz olması, genç istihdamı konusunu Genç Memur-Sen tarafından hazırlanan raporda 11 milyon genç nüfusa sahip Türkiye'de oluşan genç işsizlik probleminin ekonomik sıkıntıların yanında birçok sosyal sorunu da ortaya çıkardığı açıklandı.
Genç Memur-Sen Başkanı Mustafa Başkara, genç istihdam ile ilgili hazırlanan rapor ve sonuçları hakkında değerlendirmelerde bulundu.
Ülkede her dört gençten birinin işsiz olması, genç istihdamı konusunu Genç Memur-Sen için önemli çalışma alanlarından biri haline getirdiğini belirten Başkara, "11 milyon genç nüfusa sahip ülkemizde oluşan genç işsizlik probleminin ekonomik sıkıntıların yanında birçok sosyal sorunu da ortaya çıkarmaktadır. Pandeminin sebep olduğu ekonomik yavaşlama sebebiyle gençler bu süreçte işgücü piyasasının dışına itilme riskiyle her zamankinden daha fazla karşı karşıya kalmışlardır. Dünya'da Krizin bir sonucu olarak genç işçiler, yetişkinlerin yaşadığından neredeyse 2,5 kat daha fazla bir istihdam düşüşü yaşamışlardır." şeklinde konuştu.
Genç Memur-Sen tarafından AR-GE Başkanlığı koordinasyonunda kapsamlı bir "Genç İstihdamı" raporu hazırlandığını belirten Başkara, "Yakın dönem işgücü piyasasının mevcut durumu, düzenleyici aktörleri ve konuya ilişkin politika dokümanları incelenerek işgücü piyasası arz ve talep yönüyle ele alınmıştır. Var olan problemlere farklı bir bakış açısı kazandırmak gayesiyle ortaya konulan bu çalışmada istihdam yaratan ekonomik yapı ve işgücü üreten eğitim alanı arasındaki uyumsuzluklara ve ortaya çıkardığı tehditlere de dikkat çekilmeye çalışılırken bu iki alanı düzenlemekle sorumlu politika yapıcıların temel dokümanları üzerinden eleştiri ve öneriler oluşturulmuştur. Yapılan çalışmada akademik bakış açısı ve kamu yaklaşımı sentezlenerek gençlerin beklentileri, endişe ve umutları dikkate alınarak işgücü piyasasının uzun yıllardır süregelen yapısal problemlerine yönelik özgün ve etkili politika alanları belirlenmeye, çözüm önerileri getirilmeye çalışılmıştır. Bunların yanı sıra gençlerin işgücü piyasasından beklentilerinin de bir anket çalışmasıyla değerlendirildiği, raporda gençlerin bakış açıları ve istekleri kamuoyuyla paylaşılmıştır." ifadelerini kullandı.
"Türkiye'de en yüksek genç işsizliği oranı yükseköğretim mezunları arasındadır"
Mustafa Başkara
Genç istihdamı olgusunun ve işsizlik probleminin çeşitli yönlerden incelendiğini belirten Başkara, şunları aktardı:
Türkiye'de her dört gençten biri günümüzde işsiz olarak karşımıza çıkmaktadır. Türkiye'de en yüksek genç işsizliği oranı yükseköğretim mezunları arasındadır. Gençlerin kayıtlı istihdam sayılarının artmaması, gençlerin işgücü piyasasındaki en kırılgan gruplardan biri olduğunu gösteren önemli bir göstergedir. Gençlerin girişimcilik konusunda istekli olduğunu ancak ülkemiz girişimcilik ekosisteminin gençlerin bu isteklerini karşılamada yetersiz kaldığı görülmektedir. Yükseköğretim mezunlarının her geçen gün arttığı ülkemizde gençlerin birçoğunun nitelik gerektirmeyen işlerde istihdam edilmesinin, ülkemiz işgücü piyasasında ciddi bir beceri uyumsuzluğu probleminin bulunduğunu göstermektedir. Sigorta prim teşviklerin temel amacı istihdam paketleri adı altında açıklandığı gibi istihdamın artırılması ise, yatırım teşviklerinin istihdama etkisinin daha doğrudan olduğunu görmek gerekir. İşverenler prim teşviki almak için fazla istihdamla çalışma maliyet ve sorumluluğuna girmediği gibi; prim teşvikinden faydalanamadığı için ihtiyacı olan işgücünden de vazgeçmemektedir. Piyasanın açık işlerde herhangi bir eğitim düzeyinde işçi aramazken işçilerde mesleki/teknik bilgi ve tecrübe araması okulların istenilen becerileri sağlamadığını veya aranılan mesleki/teknik bilginin daha çok tecrübe olarak ortaya çıktığı olarak yorumlanabilir.
"Ülkemizde yükseköğretim mezunları arasında ciddi bir kesimin niteliğinin altında işlerde istihdam ediliyor"
Yeteri kadar meslek lisesi mezununun işgücü piyasasına girdiği görülmekte olduğuna değinen Başkara, "Türkiye ekonomisin kendine özgü yapısının, ağırlıklı olarak düşük nitelikli işlerin yaratılmasına neden olduğu görülmektedir. Mesleki eğitim mezunlarının kendi alanlarında çalıştıklarında aldıkları ücretle alan dışı çalıştıklarında aldıkları ücrette önemli bir fark olmadığı bu sebeple mezunların kendi tercihleriyle alan dışı işlere yöneldikleri gözlemlenmektedir. Cumhurbaşkanlığı İnsan Kaynakları Ofisi tarafından paylaşılan UNİ-VERİ platformu; ülkemizde yükseköğretim mezunları arasında ciddi bir kesimin niteliğinin altında işlerde istihdam edildiğini göstermektedir. Ülkemizde yükseköğretim mezunlarının genel itibariyle yarıdan fazlası için başlangıç ücreti asgari ücret olarak gözükmektedir. İşgücü piyasasında niteliğinin altında işleri seçmek zorunda kalan gençler iş tatmini ve verimliliğinden uzak bir çalışma hayatı sürdürürken işverenlerin de eğitim sisteminin kazandırdığı yetkinliklerden memnuniyetsizlikleri devam etmektedir. Gençler, mesai kavramı olmayan ve çalışma saatlerini kendilerinin belirlediği yeni mesleklere yönelmektedir." şeklinde belirtti.
"2020 yılında doğan girişimlerin yüzde 61,2'si düşük teknoloji düzeyine sahip girişimlerdir"
Açıklamasının devamında Z kuşağı olarak nitelenen gençlerimizin çoğunun sanayi ve atölye üretimi işlerinde çalışmak istememesi, bu alanlarda ciddi iş açıklarını ortaya çıkardığını ifade eden Başkara, "İş açıkları mülteciler vasıtası ile karşılanmaktadır. Oto sanayi sitelerinde çalışan çırakların hatırı sayılır bir bölümü ile tarım ve hayvancılık alanındaki çalışmaların (özellikle çobanlık ve hayvan bakıcılığı) çoğu Suriyeli ve Afgan göçmenler tarafından karşılanmaktadır. 2011 yılından 2020 yılına bir değerlendirme yapıldığında girişimlerin doğum oranlarının değişmediği, girişimlerin istihdamdaki payının ise yine aynı süre zarfında kıyaslandığında düştüğü görülmektedir. 2020 yılında doğan girişimlerin yüzde 61,2'si düşük teknoloji düzeyine sahip girişimlerdir. Ülkemizde ekonomi politikası ve istihdam politikası veya üst politika belgeleri ve tematik politika belgeleri arasındaki uyum ve ahenk noktasında problemler bulunmaktadır. Cumhurbaşkanlığı Strateji ve Bütçe Başkanlığının Kamuda Stratejik Yönetim internet sitesinde temel politika belgeleri başlığı altında 54 ulusal politika belgesi ve program yer almaktadır." ifadelerini kullandı.
"Büyümeye odaklı bir ekonominin yeteri kadar istihdam oluşturmadığı ortadadır"
Başkara, "Hazırlanan bu üst politika belgelerinin temel önceliği ekonomik büyümedir. Büyümeye odaklı bir ekonominin yeteri kadar istihdam yaratmadığı ortadadır. Ülkenin nitelikli istihdam üreten şirketler ekosistemine dönüşümü noktasında orta ve uzun vadeli yol haritaları belirlenmemiştir ve bu eksiklik belirlenen ekonomi politikalarının istihdam alanı için yol gösterici olmaktan uzak gözükmesine neden olmaktadır. Ekonomide planlanan dönüşüm gerçekleşene kadar, bir ara dönem işgücü planlaması yapılamamaktadır. Bundan dolayıdır ki son 10 yılın bütün politika belgeleri aynı temel sorun alanlarından bahsetmekte ancak sorun bir türlü çözülememektedir. Neredeyse son 10 yılda çıkmış bütün temel politika belgelerinde istihdam teşviklerinin sadeleştirilmesi ve etki analizlerinin yapılması tedbir olarak yer almasına rağmen halen bilinen bir etki analizi ve sadeleştirme çalışması bulunmamaktadır. Ulusal İstihdam Strateji Belgesinin (2014-2023) yürürlük süreci devam ederken yeni eylem planları yayınlanmamış ve belgenin uygulaması yoktur." diye belirtti.
"Sadece otomotiv sektörü özelinde bir tedbir maddesinin Ulusal Genç İstihdam Strateji Belgesinde yer almaktadır"
Son olarak Başkara, "11. Kalkınma Planı'nda belirlenen öncelikli sektörlerden (Kimya, İlaç ve Tıbbi Cihaz, Elektronik, Makine-Elektrikli Teçhizat, Otomotiv, Raylı Sistem Araçları) sadece otomotiv sektörü özelinde bir tedbir maddesinin Ulusal Genç İstihdam Strateji Belgesinde yer almaktadır. Kalkınma Planı yatırım için öncelikli sektörler belirlemiş ancak istihdam politikası buna yönelik bir işgücü stratejisi oluşturmamıştır. Kalkınma Planı da kalkınmada öncelikli sektörlerin plan döneminde ne kadar ve hangi niteliklerde işgücüne ihtiyaç duyacakları veya böyle bir işgücü eksikliği olduğu noktasında herhangi bir analiz ve tahmine yer vermemiştir. Yakın zamanda Yeşil Ekonomiye geçiş hamlesi olarak açıklanan ve son OVP'de de yer alan Yeşil Dönüşüm özelinde konuya baktığımız zaman, Ulusal Genç İstihdam Strateji belgesinde özellikle Geleceğin İşleri Ekseni altında yeşil işlere atfın olmaması ve bu alanda herhangi bir tedbirin yer almaması, ekonomi istihdam politikaları arasındaki kopukluğa son dönem örneklerindendir. Son dönem kalkınma planları, OVP'ler ve istihdam stratejilerini incelediğimizde, belgelerde yer alan çoğu tedbir ve politikaların, kurumların hâlihazırda yaptığı veya kanunen yapmak zorunda olduğu işlerden oluştuğu görülmektedir." ifadelerine yer verdi. (İLKHA)