Elbette tüm Müslümanlar beşer oldukları için hataya müsaittirler.

Enes Kara ismindeki delikanlı bunalımın en feci halini yaşarken bunun farkında olamamak elbette hata olarak Enes’in çevresine yeter de artar ama “Enes bugünlere nasıl geldi?” sorusu sorulmadan tarikatlara, cemaatlere, İslami gruplara saldırmak kötü niyetten başka bir şey değildir.

Öncelikle Eneslerin bu sistemin kurbanları olduğunun altı çizilmelidir.

Zira Enes’in videosu dikkatli bir şekilde incelendiğinde genç kardeşimizin ciddi bir ekonomik sorunsal yaşadığı gözlemleniyor.

Psikiyatri Derneği’nden intihar haberleri uyarısı!

İntihar vakalarını sorumsuzca haberleştiren medya kuruluşlarına Psikiyatri Derneğinden uyarı geldi

Bir tarafta eğitim adı verilen ve kişiyi adeta bir mahkuma dönüştüren klasik yöntemin doğurduğu sonuç, diğer yandan gençlik arasında hızla yayılan “işsiz kalırsak mahvoluruz” düşüncesinin Enes’te travma oluşturduğu ortada.

Oysa keşke Enes’e Rezzak olan ALLAH anlatımında bulunulsaydı.

Hiç şüphe yok! Ailesinin genç ile diyaloğu son derece sorunlu.

Çocuğun ailesine açılamamış olması tam bir kabus.

Yurtta kalanların, okul arkadaşlarının bu dramatik süreci görememeleri, önlem alamamaları, delikanlının dertlerine ortak olmamaları, yaşama sevinci sunamamaları…

Evet bütün bunlar komplike eksikliklerdir ve herkes hepimiz suçluyuz.

Şüphesiz her ölüm acıdır, hele hele ölen gencecik bir insan olursa…

Bu intiharda tarikatları suçlu göstermek ideolojik düşmanlıktan kaynaklıdır. Hakikat odur ki… Burada herkes suçludur!

İlla da tek suçlu tarikatlardır diye ısrar edilirse sorulacak sorular doğar.

Misal;

Türkiye’de ve dünyada milyonlarca genç İslami kurumlarda, tarikatlarda kalıyor iddia edildiği gibi bu kurumlar bunalım nedeni ise neden bu kadar rağbet ediliyor?

Bütün dünyada din insanı psikolojik olarak rahatlatırken bu olayda bunalımın kaynağı gibi sunulması illüzyondan başka bir şey değildir. Nitekim Enes, videosunda yaşadığı yurdu sevmediğini söylerken asla yurttakileri kötülememiştir. Sadece orada kalmak istemediğini belirtmiştir ki ailesinin delikanlıyı zorlaması kesinlikle yanlış olmuştur.

Bir diğer soru;

Eğer bir insan bir yerde intihar etti diye kapatılması talep edilecekse devlet yurtlarında da intihar eden gençler oldu? O yurtlar da kapatılmalı mı?

Bir başka soru

Bir olay ve nesneden dolayı ölüm gerçekleştiğinde toptancı bir mantıkla yasakçı kesilmek gerekiyorsa, yani tarikatlar ve yurtlar kapatılmalı ise trafik kazasına neden olduğu için alkol yasaklanmalı değil midir?

Enes Kara üzerinden “tarikatlar, yurtlar kapatılsın” diyenler neden tek bir kere alkol yasaklansın demezler?

El hasıl, Enes Kara gibi gencecik bedenler üzerinde tepinmeyi bırakıp ‘gençlere nasıl bir sistem sunduk’ sorusunu kendinize sorun!