• DOLAR 34.312
  • EURO 37.22
  • ALTIN 3018.549
  • ...
Bakan Gül: Milletimiz, siyasete "yeni anayasa" ödevi verdi
Google News'te Doğruhaber'e abone olun. 

Türk Parlamenterler Birliği'nce düzenlenen programda Hukukun Üstünlüğü ve Yargı Reformu başlıklı konferans veren Adalet Bakanı Gül, millete hizmet ve vekalet etmenin, milletin emanetinin yüz akıyla taşımanın büyük bir onur olduğunu söyledi.

Bakan Gül, Türkiye'de eskiden ötekileştiren,  insanı makbul ve makbul olmayan diye tasnif eden bir anlayış olduğunu, devletteki ve bürokrasideki bu anlayışı değiştirmek üzere yola çıktıklarını bildirdi. Bugün de çok önemli neticeler elde ettiklerini vurgulayan Gül, şöyle devam etti:

"Türkiye'deki tüm bu demokratik kazanımların bir anayasal güvence altına alınmasının ihtiyacı vardır. Türkiye'de halkların ve özgürlüklerin genişletilmesi anlamında son 19 yılda çok önemli mesafeler alındı.  Türkiye'de herkesin 'Evet bu benim anayasam' diyebileceği bir anayasaya ihtiyaç var. Milletimiz siyasete bu ödevi vermiştir ve siyasetin bu ödevi yerine getirmesini beklemektedir. Şu anda demokrasiye, özgürlüklere inanan bir hükümet var. Ve bu haklar uygulanıyor. Dolayısıyla haklar bir anayasal teminata kavuşmak zorundadır. Bu çerçevede Türkiye'de özellikle toplumun her kesiminin anayasa anlamında 'Bu benim haklarımı koruyor. Özgürlüklerimi teminat altına alıyor. Daha iyi bir Türkiye'ye bakmamı sağlıyor' düşüncesine kavuşacağı bir anayasaya ihtiyacı var. Özellikle Türkiye'de bir toplumsal sözleşmeye ihtiyaç var. Toplumsal sözleşme derken de 'Ben ey toplum, sana bu sözleşmeyi layık görüyorum al ve imzala' diye buyurgan, hazırlanmış, şablon bir sözleşme değil. Yani devletin hazırlayıp 'Ey toplum sana bu sözleşmeyi layık görüyorum' demesi değil. Toplum bir araya gelir, bireyler bir araya gelir. 'Ben böyle bir sözleşmeye imza atıyorum' der, işte o zaman toplumsal sözleşme olur. Yani yukarıdan, tepeden, buyurgan bir sözleşme toplumsal sözleşme değildir. Bilakis genciyle yaşlısıyla, kadınıyla, erkeğiyle doğusuyla, batısıyla Hakkari'nin en ücra köyündeki Ahmet amcanın da 'Ben böyle bir sözleşmeye imza atıyorum' diyeceği, Sinop'un en ücra köşesindeki bir gencimizin de, bir metropol merkezindeki genç bir üniversiteli arkadaşımızın da istediği bir toplumsal sözleşme imzalanır ve bu sözleşmenin hayata geçirilmesi için de siyaset alır bunu anayasaya dönüştürür. Ülkemizin yeni yüzyılına, 2023'e girerken ben inanıyorum ki Türkiye'de artık darbe anayasasına son vermenin vakti gelmiştir. Türkiye'nin sivil, demokratik bir anayasaya, yeni anayasaya ihtiyacı açıktır. Bunu da parlamentomuzun yapabileceğine inancımız tamdır. Milletimizin buna ihtiyacı vardır. Milletimizin siyasete verdiği bir ödev vardır." (İLKHA)



Bu haberler de ilginizi çekebilir