Erdoğan: Sapkınlığı sanat adı altında normalleştirme gayesi taşıyan sinsi saldırıya karşı imkanlarımızı devreye almalıyız.

Erdoğan, ülkenin kültür ve sanat birikimini milletin her ferdine ulaştırana kadar bu tarz faaliyetlerin artırılarak sürmesi gerektiğini söyledi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Süleymaniye Darüzziyafe'de 2. Yeditepe Bienali'ne katılarak açıklamalarda bulundu.

"Yeditepe Bienali sadece etkinlik mekanlarıyla bile şehrimizin zenginliklerini göstermeye yeterlidir" diyen Erdoğan, "Bienalin bu yılki temasının çerçeve içi ve çerçeve dışı olarak belirlenmiş olması bize muazzam bir tarihi arka plan sunuyor. Bize düşen görev kültür ve sanat hazinelerimizi nerede kaybettiysek orada aramaktır. Başka yerlerde aramaya kalkarsak sadece vaktimizi heba etmiş oluruz. İyi olan, güzel, faydalı olan her şeyi nerede bulursak bulalım almak, kullanmak, daha iyisini yapmak ecdadımızdan bize kalan en önemli miraslardan biridir" dedi.

"Sanat konusunda yaşatıcı, kuşatıcı, geliştirici vasfıyla tarihe damgasını vurmuş bir milletiz" diyen Erdoğan, "Medya mecraları üzerinden dünyaya boca edilen batı menşeili kültür sanat eserlerinin içine özenle yerleştirilen mesajların elbette amacı var. Sapkınlığı sanat adı altında normalleştirme gayesi taşıyan sinsi saldırıya karşı imkanlarımızı devreye almalıyız. Daha çok üreterek, insanın kalbine ulaşarak aradaki farkı kapatmakla mükellefiz" ifadelerini kullandı.

Erdoğan, ülkenin kültür ve sanat birikimini milletin her ferdine ulaştırana kadar bu tarz faaliyetlerin artırılarak sürmesi gerektiğini de belirterek şunları kaydetti:

Sanat kavramına yaklaşımdaki bu derin farkın tezahürlerini Endülüs'ten Büyük Sahra'ya kadar geniş bir alana yayılan eserlerde görmek mümkündür. Sanat Allah'ı aramakmış değer üstat. İnancımızın 'Allah güzeldir, güzel olanı sever' yaklaşımının sanata yaklaşım halini içinde bulunduğumuz Süleymaniye Külliyesi'ne bakarak görebiliriz. Bizim medeniyetimizdeki, sanatımızdaki iyilik anlayışının kaynağı hiç şüphesiz Kuran'ı Kerim'dir. Güneşin tüm evreni ısıttığı gibi bu temel kaynaklar da hayatımızın her alanında yol göstermektedir. Bilginin ve sezginin sınırlarını doğru tayin ettiğimizde sanatımızın önündeki ufku daha iyi kavrayabiliriz. Biz kendi sanatımıza sahip çıkmak için üzerimize düşenleri samimiyetle devam ettirmeyi sürdüreceğiz.