DİYARBAKIR- Diyarbakır'ın fethinin 1374. Yılı münasebetiyle Diyarbakır'da basın mensuplarıyla yemekte bir araya gelen Anadolu Gençlik Derneği Genel Başkanı Salih Turhan, Diyarbakır'ın 27 Mayıs 639'da Mekke'nin Fethi'nin üzerinden on yıl geçmeden İslam toprağını olduğunu hatırlatarak, Diyarbakır ve bölgenin sakinleri olan Kürtlerin o tarihlerde kendi istekleri ile İslam'ı seçtiğini söyledi.

'Diyarbakır'da 1374 yıldır ezanlar hiç susmadı'
Yemekten sonra basın açıklamasından sonra Diyarbakır'ın fethinin 1374. Yılı münasebetiyle bir basın açıklaması yapan Anadolu Gençlik Derneği Genel Başkanı Turhan, Diyarbakır'da Diyarbakır'ın Ulu Cami'sinde 1374 yıldır ezanların hiç susmadığına vurguda bulundu.

Diyarbakır'ın fetihi esnasında kırk kadar sahabenin Diyarbakır'da şehit olduğunu belirten Turhan, basın açıklamasını "Fetihten sonra birçok sahabe Diyarbakır'da kalmıştır. Onların da burada vefat etmesiyle Diyarbakır beş yüzden fazla sahabeyi bağrına basmış bir şehir hüviyeti kazanmıştır. Hendek Savaşı esnasında Efendimiz(sas)'in verdiği fetih müjdesi, Halife Hazreti Ömer bin Hattab'ın kutlu emri, Sahabe Halid bin Velid'in kılıcı ve Süleyman bin Halid'in şahadeti surları aşıp Diyarbakır'a ulaşmıştır" dedi.

'Diyarbakır İslam ordularının fethinden önce de peygamberlere ev sahipliği yapmış'
Diyarbakır'ın İslam Ordularının fethinden çok daha önce de peygamberlere ev sahipliği yaptığını ifade eden Turhan, Diyarbakır'ın mübarek bir belde olduğunu dile getirerek, "Hazreti Zülküf, Hazreti Elyesa, Nebi Zennun (Hazreti Yunus), Nebi Melak, Hazreti Danyal bu bölgede kabirleri olan peygamberlerdir. Hazreti Yunus ve Hazreti Zülküf peygamberlerin makamları da yine bu bölgededir" diyerek Diyarbakır'ın sıradan bir şehir olmadığının altını çizdi.

'Diyarbakır'ın Fethi, İstanbul'un alınması yolunda çok önemli bir hamledir'
Diyarbakır'ın Fethi, Anadolu'nun İslamlaşması, İstanbul'un alınması ve İslam'ın Avrupa'ya taşınması yolunda çok önemli bir hamle olduğunu açıklayan Turhan daha sonra basın açıklamasını şöyle sürdürdü: "Anadolu'da ve Avrupa'da İslam'ın tarihini bu bölgeden başlatmayan her söz eksiktir. Diyarbakır'ın Fethi'ni, Mekke'nin Fethi'nden, Kudüs'ün Fethi'nden ayrı gören her söz de eksiktir. Diyarbakır'ın Fethi'ndeki inanç, Eyüp el-Ensari'yi İstanbul surları önüne taşıyan inançtır. Diyarbakır'ın Fethi'ndeki inançtır, Sultan Selahaddin el-Kürdi'ye Kudüs'ü Haçlıların elinden geri alma gayretini veren inançtır. Diyarbakır'ın Fethi'ndeki ruh, Fatih Sultan Muhammed'e İstanbul'un Fethi aşkını veren inançtır. Diyarbakır'ın Fethi'ni ne Malazgirt Meydan Savaşı'ndan, ne İstanbul'un Fethi'nden ne de Çanakkale Direnişi'nden ayrı tutabiliriz."

'İslam Birliği çok yakın bir zamanda gerçekleşecektir'
"Son üç yüz yılda, özellikle de son yüzyılın başında yitirilen savaşlarla birlikte emperyalist ülkeler tarafından topyekûn Hazreti İbrahim'in milleti, İslam milleti olan bir kardeşler topluluğu aralara çizilen yapay sınırlarla birbirlerinden koparılmaya çalışılmıştır. Âlemlerin Rabbine hamd ediyoruz ki geçen zaman içerisinde sadece hasret artmıştır. Sayarbosna İstanbul'dan, İstanbul Diyarbakır'dan, Diyarbakır Bağdat'tan, Bağdat Şam'dan, Şam Kudüs'ten ve Kudüs Mekke'den kopartılamaz. Bu ayrılık geçicidir ve Endonezya'dan Fas'a İslam Birliği çok yakın bir zamanda gerçekleşecektir" diyen Turhan, Diyarbakır'ın Fetih kutlamalarının İslam Birliği'nin yükselişine vesile olmasını diledi.

'Bu milletin harcı İslam kardeşliğidir'
Gazetecilerin sorusu üzerine Turhan "Hiçbir vatandaşımızı hiçbir kardeşimizi dışarıdan bırakan bir çözümü kabul etmemiz mümkün değildir. Toplumun her tarafından her kesimini kapsayan kucaklayan çözümün daha faydalı olacak kanaatindeyiz. Bir de bunu da çok bir şekilde ifade etmek gerekir ki; bu milletin harcı İslam'dır kardeşliktir ümmet şuurudur. Bu ümmet şuuru, kardeşlik bilinci, İslam kardeşliği şuurunu, yok sayan ya da ifade etmeyen ya da merkeze almayan çözüm önerilerini yetersiz buluyoruz" dedi. (Osman İçli /Feshi Duymuş- İLKHA)