Gaziantep'in Nurdağı ilçesinde bulunan Ukkaşe bin Mihsan el- Esedi'nin (radıyallahu anh) türbesi 4 yıl önce Vakıflar Genel Müdürlüğü tarafından restorasyona alındı.

Nurdağı ilçesi Durmuşlar Köyünde meftun bulunan ve Peygamber Efendimizin cennetle müjdelediği sahabilerden olan Hazreti Ukkaşe bin Mihsan el- Esedi’nin (radıyallahu anh) türbesi, 4 yıl süren yoğun çalışmanın ardından tekrar ziyarete açıldı.

video

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Gaziantep'te gerçekleştirdiği toplu açılış töreninde ziyarete açılan türbenin restorasyonu için 92 milyon 300 bin TL'lik bir bütçe ayrıldı.

Riskli olması nedeniyle betonarme yapıların yerine taş yapıların kullanıldığı türbe, yeni haliyle yeniden ziyaretçilerini ağırlamaya başladı.

Gaziantep Vakıflar Bölge Müdürü Adem Bozkurt, Hazreti Ukkaşe bin Mihsan el- Esedi’nin (radıyallahu anh) türbesinin 4 yılın ardından tekrar ziyarete açıldığını söyledi.

Hazreti Ukkaşe bin Mihsan el- Esedi’nin (radıyallahu anh) Gaziantep'in fethi sırasında şehit düştüğünü ve Peygamber Efendimiz Hazreti Muhammed döneminde yaşadığını, birlikte tüm savaşlara katıldığını belirten Bozkurt, aynı zamanda peygamberlik mührünü öpen bir sahabe olduğunu bildirdi.

“Peygamber Efendimizin nübüvvet mührünü öpen tek sahabe”

Hazreti Ukkaşe bin Mihsan el- Esedi’nin (radıyallahu anh) türbesinin restorasyon çalışmalarının 2017 yılında başladığını ve 2021 yılının Aralık ayında tamamlandığını bildiren Bozkurt, “Bu restorasyon için 92 milyon 300 bin TL'lik bir bedel harcanmıştır. Hazreti Ukkaşe bin Mihsan el- Esedi’nin (radıyallahu anh) Peygamber Efendimizin sahabelerinden olduğunu, Peygamber Efendimizin nübüvvet mührünü öpen tek sahabe olduğunu ve Peygamber Efendimizin yapmış olduğu bütün savaşlarda yer aldığını hatta Gaziantep'in fetih edilmesinde buraya kadar gelip burada şehit olan bir sahabe olduğunu bilmek gerekiyor.” dedi.

“Betonarme binalar yıkıldı”

Hazreti Ukkaşe bin Mihsan el- Esedi’den (radıyallahu anh) kaynaklı olarak Gaziantep, Osmaniye, Kilis ve Kahramanmaraş’ta Ökkeş isminin çok meşhur olduğunu belirten Bozkurt, “Bu eserimiz aslında 1600 ile 1700 yılları arasında ilk defa bir türbe olarak yapılmış. Daha sonra 1900'lü yıllarda Abdülhamid Han tarafından tekrardan onarım görülmüş. Nihayetinde betonarme binalar yıkılarak toplam 17 dükkan, kafeterya, otopark var. Engelli, yaşlı vatandaşlarımız da düşünülerek organize edilmiştir. Aşevi, kesimhaneler, hayvanlar için ahırlar dahi düşünülüp böyle bir kompleks oluşturulmuştur. Yapım aşamasında Kültür ve Turizm Bakanlığı mahiyetinde Vakıflar Genel Müdürlüğü tarafından yapılmıştır. Bu eserin gerçekleşmesi için öncelikle yöre halkının ihtiyaçları düşünülmüştür.” ifadelerini kullandı.

“400 kişilik bir cami yeniden yapılmıştır”

Türbeye yıllık 300 bin ziyaretçinin gelmesinin hedeflendiğini belirten Bozkurt, “Türbe içerisinde bulunan camimiz eski betonarme bir yapıydı. Camimiz güçlendirme ihtiyacı olan ancak güçlendirme yapılamayacak aşamadaydı. Camimiz bu nedenle yıkılarak tamamı taştan oluşan 400 kişilik bir cami yeniden yapılmıştır. Türbemizin dış katmanı hayırsever bölge halkı sayesinde sürekli olarak ilave edilmiş betonarme bir yapı vardı. Koruma Kuruluyla beraber buradaki camimizin ve türbemizin dış katmanlarının yıkılmasına, türbemizin içerisindeki mevcut kısmın yüzeyinin temizlenmesine karar verilmiş ve sıvası yapılmıştır. Biz buraya gelecek olan ziyaretçilerimizin araçlarını nereye park edeceklerini, gelen misafirlerimizin kadın-erkek ve engellilerimize yönelik toplam 36 adet tuvalet ve abdesthaneler oluşturduk. Yaşlı ve engelli bireylerimiz için tepede bulunan türbeye çıkabilmeleri için 2 adet asansör oluşturuldu.” diye konuştu. (İLKHA)