• DOLAR 34.573
  • EURO 36.139
  • ALTIN 3012.052
  • ...
Hastane ihmali iddiasıyla yaşam mücadelesi veren genç kızın ailesinden yetkililere çağrı
Google News'te Doğruhaber'e abone olun.  Haberin Videosunu İzlemek İçin Tıklayınız

Bir sivil toplum kuruluşunda yetim ve ihtiyaç sahiplerine yardım yapmaya kendisini adayan üniversite mezunu 27 yaşındaki Büşra Güntaş'ın hayatı, burun ameliyatı için gittiği özel bir hastanede karardı.

 

İddialara göre Büşra Güntaş, burun ameliyatı için gittiği özel hastanede yapılan narkozun ardından kalbi durdu. Büşra Güntaş, yapılan kalp masajlarının ardından ambulansla Bitlis Devlet Hastanesine kaldırıldı. Güntaş, burada yapılan müdahalenin ardından ambulans uçakla İstanbul'daki bir hastaneye kaldırıldı.

75 günü aşkındır şuuru yerinde olmayan Büşra Güntaş, yoğun bakımda hayat mücadelesi veriyor.

"Endişe ve şüphelerimiz var"

Genç kızın ağabeyi Ömer Güntaş, İLKHA muhabirine yaptığı açıklamada, kardeşinin bu duruma gelmesinde hastanenin ihmalinin olduğunu düşündüklerini belirterek, ilgililerin konuyu hassas bir şekilde araştırmasını istedi.

Kardeşinin burun ameliyatı için gittiği hastanede yaşanan süreci anlatan Ömer Güntaş, "12 Ekim 2021 tarihinden bu yana başlayan bir tedavi süreci var. Kardeşim, Bitlis'in Tatvan ilçesinde küçük bir burun operasyonu için özel bir hastaneye gidiyor. Ameliyat öncesi narkoz veriliyor. KBB doktorunun bana aktardığı bilgilere göre, henüz operasyona başlamadan önce nabzının çok düştüğünü, tansiyonunun 4-6 gibi bir seviyeye geldiğini söyledi. Daha sonra anestezi ekibi olaya müdahil olmuş. Anestezi ekibi hastaya müdahale ederken, kalp masajına başlıyorlar. Kalp masajından yaklaşık 15 dakika sonra hastanın kalbinin çalıştığını, 5 dakikalık kalp çalışmasından sonra 10 dakikalık tekrar kalbinin durduğunu söylediler. Bu müdahale yaklaşık 25 dakika sürüyor. Anestezi doktoruyla yaptığım görüşmede, kalbinin durması esnasında benimle beraber olan dahiliye uzmanı yakınımın monitörde kalbinin ritmiyle ilgili bilgi almak istediği zaman, ne gördüğünü söylediğinde, monitörü okuyamadığını söyledi. Burada monitörü okuyamadığından dolayı kalbe nasıl bir müdahalede bulundular, kalp masajı mı yapılması gerekiyordu yoksa başka bir şekilde müdahale edilmesi mi gerekiyordu ya da cihazda herhangi bir sorun var mıydı? diye endişe ve şüphelerimiz oluştu." dedi.

"Acaba anestezi uzmanı yerine başka bir sağlık personeli mi narkozu uyguladı veya diğer ilaçları o mu verdi?" şüphesini taşıdıklarını dile getiren Güntaş, bunun araştırılmasını istediklerini ifade etti.

Olay nasıl yaşandı?

İlk gün yaşananları dile getiren Güntaş, yaşanan durumu şöyle anlattı:

Olayın yaşadığı ilk gün özel hastane (Özel Tatvan Can Hastanesi), kardeşimi kendi hastanelerinden Bitlis Devlet Hastanesine sevk ediyor. Kendi alt yapılarının olmadığı veya bu tür acil durumlarda müdahale edemedikleri noktada, kendi hastanede bırakmadıkları kardeşimi devlet hastanesine götürüyorlar. Bu süreçte ambulansa götürme, hastaneye yetiştirme sürecinde hasta için bir dezavantaj oluştuğunu düşünüyoruz. Olay akşamında hastane yönetimi, hastane sahibi başhekim, hastane müdürü ve birkaç doktor, hastane bahçesinde bizimle konuştular. Onlarla yaptığımız görüşmede bana ve yakınlarıma bilgi verdiler. Hastamızın ameliyat edilirken entübe dildiğini söylediler. Entübe edildiği için çok fazla bir riskinin olmayacağını, birkaç gün içinde kendisine geleceğini söylediler. Verdikleri narkozdan da alerjik reaksiyon oluştuğunu dile getirdiler. Daha sonra özelde konuştuğumuz hastane doktorları, bu olayın alerjik bir reaksiyon olmadığını bize ilettiler. Dışarda kalp masajı, suni solunum yapılan bir şahısta 20-25 dakika boyunca bu kadar beyin hasarı alacağını tahmin etmiyoruz. Kardeşimin çekilen iki MR'ının birinde yoğun beyin hasarı, diğerinde de atrofi dediğimiz beyin küçülmesi meydana gelmiş. Dışarıda yapılacak bir müdahalede dahi bu kadar bir hasar olması beklenemezken, ameliyat masasında, entübe edilmiş bir pozisyonda, onların deyişine göre tüm sağlık ekipmanları ellerinde mevcut olduğu bir durumda, bu durumun yaşanması bizi düşündürmüştür.

"Varsa bir ihmal araştırılsın"

Hastane yönetiminin olayı görmezden gelmesinin kendilerini derinde üzdüğünü belirten Güntaş, bir ihmal varsa, ihmali yapanların cezalandırılması çağrısında bulundu.

Güntaş, "Tatvan gibi çok kozmopolitik olmayan bir ilçede, herkesin birbirini tanıdığı, hastane sahipleri olsun, çalışanları olsun, yakinen birbirimizi tanırız. Buradaki en büyük kırgınlığımız, hastane yönetiminin bu konuya ilgisiz kalmasıdır. İlk birkaç gün dışında olayı tamamen görmezden geldiler. Yaşanan olayların neticesinde bir ihmal varsa, ihmalin sahiplerinin cezalandırılmasını istiyoruz." ifadesini kullandı.

"Hastaneden destek görmedik"

Hastane yönetiminde destek görmediklerinin altını çizen Güntaş, şunları kaydetti:

Yaşanan bu süreç içerisinde hastanenin ilgi göstermesi, hastayla ilgili herhangi bir problemin devam edip etmemesi, hastanın bir ihtiyacının olup olmadığını sormasını hastane yönetiminden beklerdik. Küçük de olsa kendi çaplarında bir kök hücre tedavisine başladıklarını WhatsApp durumlarında gördüm. Hastanedeki doktor arkadaşlara bununla alakalı yardımcı olmalarını talep ettiğimde, anestezi doktoru şahsi olarak 'Ben yardımcı olabilirim.' dedi. Lakin hastanenin yönetimi ya da hastanedeki diğer arkadaşlardan destek görmedik. Hastamız için kök hücre tedavisine başlayacağız. Vücudunda yoğun kasılmalar meydana geliyordu. Bu yavaş yavaş kontrol altına alındı. Bu tedavinin ardından hastamızın sağlığına kavuşmasını temenni ediyoruz.

"Konunun hassas bir şekilde araştırılmasını istiyoruz"

Son olarak uçak ambulansla hastalarını İstanbul'a getiren Sağlık Bakanlığına teşekkür eden Güntaş, "Bize ayrılan uçak ambulansla hastamızı İstanbul'daki bir hastaneye getirdik. Başta Sağlık Bakanı Fahrettin Koca olmak üzere, Sağlık Bakanlığına çok teşekkür ediyoruz. Neredeyse tüm aile bireyleri İstanbul'dayız. Bu süreçte bizim de hayatımız ve düzenimiz bozuldu. Kardeşimiz için seferber olduk. İlgililerin bu konuya hassasiyet göstermesini, konunun hassas bir şekilde incelenmesini talep ediyoruz. Bizi yalnız bırakmayan tüm dostlarımıza teşekkür ediyoruz." diye konuştu.

Hastane yetkilileri "ihmal yok, hasta için üzgünüz"

İddialara ilişkin telefon üzerinden görüştüğümüz hastane yetkilileri ise yaşanan olaydan ötürü aile gibi derin bir üzüntü içerisinde olduklarını, hastane doktorlarıyla yaptıkları istişare sonucu kesinlikle bir ihmalin olmadığı, olayın yargıya taşındığını, yargı kararından sonra gerçeğin ortaya çıkacağını belirttiler. (İLKHA)







Haberin Videosunu İzlemek İçin Tıklayınız

Bu haberler de ilginizi çekebilir