Küresel ısınmanın sonucu olarak önümüzdeki bin yıla kalmadan sular altında kalacak olan ülkelerin başında Hollanda geliyor.

Hollanda halihazırda bu durumla mücadele ediyor. Su akışlarını kontrol ediyor ve yapay kara parçaları yapılıyor.

İklim değişikliği ayrıca Kuzey Norfolk kıyı şeridi, Wash Ulusal Deniz Koruma Alanı da dahil olmak üzere, alçakta bulunan Doğu Anglia`nın büyük bölümleri için potansiyel bir felaket oluşturuyor.

İngiltere’nin başkenti Londra da, buzulların erimesinden en fazla etkilenen şehirlerden biri olacak ve önemli oranda sular altında kalacak.

Suyu ve doğasıyla turistlerin tercih noktalarından biri olan Maldivler, sular altında kalma tehlikesi altında olan ülkeler arasında bulunuyor. Maldivler’de bulunan çoğu ada bu tehlike ile yüzleşiyor.

Küresel ısınma ile mücadele edilmezse Maldivler’in güzellikleri sadece fotoğraflarda kalabilir.

Küresel ısınmadan Türkiye de nasibini alıyor. Eğer 100 yıl içerisinde sularda öngörülen 60-70 cm arası yükselme gerçekleşirse İstanbul da sular altında kalabilir.

Danimarka`nın en eski şehri olan Ribe Kuzey Denizi`ndeki deniz seviyeleri nedeniyle belirsiz bir gelecekle karşı karşıya.

Alçak Kuzey Denizi kıyı şeridinin çoğu ile birlikte, Belçika`nın kıyı şeridi ve güzel sahil kasabaları, yükselen deniz seviyelerine karşı son derece savunmasızlar.

Ülkenin kuzey batısındaki pitoresk Bruges şehri de aynı şekilde tehlike altında. UNESCO Dünya Mirası alanı olan şehir, dolambaçlı su yolları, Arnavut kaldırımlı sokakları ve çarpıcı çan kulesi ile ünlü ancak yükselen sular, zarif ortaçağ merkezine ciddi zarar verebilir.

2019`da Dorian Kasırgası tarafından harap edilen Bahamalar da dahil olmak üzere, birçok küçük ada ülkesi gelecekte deniz seviyesindeki yükselmelerden feci şekilde etkilenecek.

Termaikos Körfezi`nin kuzey ucunda kurulmuş olan Selanik, su ile iç içedir. Güçlü surları, birçok kilisesi ve antik anıtları ile birçok kültürün etkileri belirgindir. Termaikos Körfezi Akdeniz`in tehlikeli bölgelerinden biridir ve yükselen su seviyelerine karşı savunmasızdır.

Akdeniz için öngörülen deniz seviyesinin yükselmesi, özellikle kuzey Adriyatik kıyılarında sayısız inanılmaz yeri etkileyecek. Venedik`in yükselen gelgitle mücadelesi iyi durumda, ancak Aquileia kasabası risk altında.

Batı Avrupa`nın en eski şehri Cadiz de tehlike altında. Bölgede bulunan nehirler ve Cadiz Körfezi diğer alanlarla birlikte iklim krizinden oldukça kötü etkilenecek.

Büyük ölçüde düz olan güney Florida kıyı şeridinin çoğu, 2050 yılına kadar su altında kalacak. Aslında, Key West, yükselen deniz seviyeleri nedeniyle sel basmaya başlayan ilk ABD şehirlerinden biri olabilir. 2060`a kadar, orada yaşanabilir arazinin %60`ından fazlasının sular altında kalacağı tahmin ediliyor.

ABD`nin Batı Kıyısında, San Francisco Körfez Bölgesi, deniz seviyesinin yükselmesi nedeniyle büyük sel tehlikesi altında görünüyor. 2050 yılına kadar San Francisco, Oakland ve Foster City`nin bazı kısımlarının sular altında kalacağı öngörülüyor.

Belirsiz bir gelecekle karşı karşıya olan dünyanın büyük şehirlerinden bir diğeri de New York City. Aslında tüm New York eyaleti tehdit altında.

Okyanus seviyelerinin yükselmesiyle Güney Amerika`nın yarısına yakınını oluşturan Amazon havzası ile Atlantik Okyanusu birleşecek ve Asunsion, Buenos Aires, Montevideo gibi şehirler sular altında kalacak.

Meksika Körfezi`ndeki Tabasco eyaleti sele yabancı değil ve sonunda tamamen yok olabilir. Eyaletin kırsal bölgeleri sulak alanlar ve ormanlarla kaplı. Halihazırda mevsimsel sellere maruz kalıyor ancak yükselen deniz seviyeleri bölgeyi tamamen sular altında bırakabilir.

Çin’in en kalabalık yerleşim alanlarından biri olan Şangay, sular altında kalma tehlikesi ile yüzleşiyor.

Yaklaşık 10 milyon insana ev sahipliği yapan Tayland`ın genişleyen başkenti Bangkok batıyor. Climate Central`ın verilerine göre yükselen deniz seviyesinden en fazla etkilenen şehirlerden biri olması muhtemel.

Deniz seviyeleri olduğu gibi yükselmeye devam ederse, Vietnam`ın ekonomik merkezi Ho Chi Minh City`nin çoğu ve şehrin güneyindeki kalabalık, düz kıyı bölgelerinin çoğu sular altında kalacak. Bir zamanlar Saygon olarak bilinen hareketli şehir, yaklaşık sekiz milyon insana ev sahipliği yapıyor ve birçok önemli Vietnam tarihi ve kültürel mekanının yeri.

Topraklarının önemli bir kısmı nehir havzasında olan Bangladeş’in sular altında kalacağı öngörülüyor.

Mozambik , Afrika`nın en uzun ve en çarpıcı kıyılarından birine sahip. Aynı zamanda kıtanın yükselen deniz seviyesinden en çok etkilenen ülkelerinden biri olacak. Kıyı taşkınları milyonlarca insanın hayatını tehdit etmenin yanı sıra altyapıyı ve mercan resifleri, mangrovlar ve deniz otu gibi çeşitli önemli ekosistemleri de yok edebilir.

Malezya`nın Sarawak eyaletinde, nehir kıyısındaki büyüleyici başkenti Kuching, verilere göre sel suları altında kalma riskiyle karşı karşıya. Tüm banliyö önümüzdeki otuz yıl içinde sular altında olabilir.

Yükselen deniz seviyelerine karşı son derece savunmasız olan bir başka Asya mega kenti, yaklaşık 6.8 milyon kişiye ev sahipliği yapan Filipinler`in başkenti Manila. Başkent, Pasifik Okyanusu takım adalarının diğer bölümleriyle birlikte 2050 yılına kadar sular altında kalacak.

Kuzey Kutbu`ndaki Manitoba eyaletinin kıyı şeridi endişe verici bir gelecekle karşı karşıya. Hudson Körfezi`nin uzak güneybatı kıyılarında yer alan ve Kutup Ayısı başkenti olarak adlandırılan Churchill, şiddetli bahar sellerinin daha yaygın hale gelmesiyle iklim değişikliğinin etkilerini şimdiden hissetmeye başladı. Ancak sonunda tamamen sular altında kalabilir.

Afrika kıtasında ise su seviyelerinin yükselmesiyle yutulacak şehirler arasında Mısır’ın başkenti Kahire, Senegal’in başkenti Dakar ve Nijerya’nın en büyük şehri Lagos bulunuyor.

Hindistan ve Çin kıyılarında da su seviyesinin yükselmesi sonucu birçok büyük kent sular altında kalacak. Bunlar arasında Hindistan’ın Kalküta ve Bombay, Çin’in başkenti Pekin ile Şangay şehirleri bulunuyor.

Karadeniz ve Hazar Denizi’nde su seviyelerinin on kat yükseleceği öngörülüyor.