• DOLAR 34.623
  • EURO 36.335
  • ALTIN 2921.483
  • ...
Kurtulmuş: Örtülü veya açık faizle uzaktan yakından ilgisi yok!
Google News'te Doğruhaber'e abone olun. 

Kurtulmuş'un açıklamalarından öne çıkanlar; 

Kurdaki hareketlilik

Bir günde aşağı yukarı 14 liradan, 13 küsurlardan18 liraya çıkması, ekonominin tabii seyri içerisinde bunun açıklanabilmesi mümkün değil. Dolayısıyla dövizlerde, olağan üstü yukarı doğru bir hareketlilik, bir durum ortaya çıktı. Nihayetinde döviz bizim için bir mal, yani Merkez Bankamızın ürettiği bir şey olmadığı için dolayısıyla serbest piyasa içinde belli bir noktaya gelmesi beklendi ama bu işten zıvanadan çıktı.
Piyasayı hareketlendirecek, spekülatif atakların tesirinin ortadan kaldıracak açıklama sayın Cumhurbaşkanımız tarafından yapıldı ve dengelenmiş oldu.

Bazıları serbest düşüş gibi saçma sapan lafı gündeme getirdiler o günlerde. Orada yapılmak istenen piyasanın kendi dengesi içinde seviyeye gelmesiydi. Öyle olmayınca ilave tedbirlerle; hatta radikal tedbirlerle ekonomiyi serbest kurallar içinde rahatlatacak, dolarizasyonu azaltıp, Türk Lirası'na güvenini arttıracak önlemlerle çok şükür o yangın sönmüş oldu. Dolarizasyonu önlemek, TL'ye yapılan yatırımları özendirmek, Türkiye'de vatandaşlarımızın daha çok tasarruf yapabilecekleri bir imkan ortaya koymak. BES'lere verilen destek fevkalade önemlidir. Şirketlerimizin, özel şahısların birtakım enstrümanları kullanarak TL üzerinden yapmış olduğu yatırımla destekleniyor. Bu adım tutmuştur. İnşallah kalıcı olur, istikrar sağlanır. Kurdaki oynaklık Allah'ın izniyle ortadan kalkar.

''Örtülü veya açık faizle alakası yok!''

Maalesef politik söylem olarak ortaya konulmuş, atılan adım hakkında vatandaşlarımızın, geniş muhafazakar kitleler üzerine uydurulmuş bir sözdür. Örtülü veya açık faizle uzaktan yakından ilgisi yoktur. Vatandaşlarımızın yatırımlarının korunmasıyla ilgili bir devlet garantisidir. Bu tür ekonomik krizlerde, dalgalanmalarda korkmanız gereken şey o andaki ülke ekonomisinin yapısal durumudur. Yapısal duruma baktığınızda 2021'de yüzde 10 büyüme, 221 milyar dolar ihracat, tarım dışı istihdam seviyesi ortada, fabrikalarınız harıl harıl çalışıyor, yüksek teknoloji alanında fevkalade üretim yapılıyor. Böyle bir yapı olmasaydı sadece kur üzerindeki oynaklıkların Türk ekonomisinde ağır, kalıcı neticeleri olabilirdi. Neredeyse artık şehirlerimize organize sanayi bölgeleri yetmiyor. Ekonomik yapısı sağlam bir Türkiye söz konusuydu, maalesef döviz kurları üzerinden tabii olmayan bir seyir söz konusuydu. Bunun geri döndürüleceğine elbette inanıyorduk. Kaygıyla elbette izliyorduk; ama çok şükür bunun geriye doğru gelmesini gördük.

Memur ve emekli zammı!

Fiyatlar yukarıya doğru çıktığı için mesela asgari ücrette tarihi bir açıklama yaptı Türkiye. Şimdi inşallah memurlarımızla ilgili gerekli düzenlemeler yapılacaktır. İşçimizi nasıl enflasyona ezdirmediysek, memurumuz ve emekliler için aynı tedbirler alınacak. Herkes rahat olsun. Vatandaşımızın alım gücünü azaltmayacak ilave tedbir alınacaktır. Ticaretin içerisindeki sivil toplum kuruluşları da işin başından itibaren füze gibi fiyatları yukarıya çekenlerin fiyatları geriye alma noktasındaki davetleri var. Bu seferberlik halinde yapılacak bir şeydir. Birtakım denetimler sonucu değil, kuruluşlarımızın bu fiyatlarla ilgili milletin beklentilerine kulak vermesi lazım.

Kademeli fatura

Milletin alım gücünün azalmaması için Türkiye'de doğalgaz faturasının dörtte üçünü, elektrik faturasının yarısını devlet ödüyor. Bu olağanüstü bir destektir. Şimdi bir çalışma daha yapılıyor. Doğalgazın evlerin cinsine göre, gecekondudaki doğalgazdan alınacak fiyatla çok lüks malikanede yaşayan vatandaşlarımızdan alınacak ücretlerin farklı olması için çalışma yapılıyor. Herkesin denetleyecek yeri gönlüdür, zihnidir. Devlet burada her türlü denetimi yapacaktır.

BDDK'nın suç duyurusu

Bazı bilgilerle piyasaların yanlış yönlendirmesini temin etmek, bu şekilde bazı vatandaş ve şirketlerin zarar etmesinin önünü açtığı için BDDK bazı kişilerin cezalandırılmasını istiyor. Biz neredeyse dakika dakika takip ettik, yüreğimiz ağzımızda takip ettik. Bazıların 'oh ne güzel döviz yukarı çıkıyor' diye sevinmelerini anlamak mümkün değil. Herkesin bu anlamda vatandaşa yardımcı olması lazımdı. Bazıları yalan yanlış bilgilerle piyasayı yönlendirme içerisinde oldular, bazıları sevinç çığlıkları attı. Bunların içinde siyasiler, gazeteciler vardı. Aynı şekilde dövizin aşağı indiği dönemde 'teşekkür ederiz, iyi bir adım attınız' sözünü beklemek milletin hakkıydı. Bu tedbirler açıktır. Dolarizasyonun önlenmesi, TL'nin değerinin arttırılması, teknolojiyi teşvik eden bir sürü uygulamanın arttırılmasıyla Türkiye'nin ayakları üstünde duran, üreten, ihracat yapan ve dünyada rekabet bir ülke haline gelmesinin önemli bir ivme kazanacağını düşünüyorum. Önce yatay seyir olacak ve nihayetinde döviz de hak ettiği yere gelecektir.

Bu haberler de ilginizi çekebilir