Türkiye'de son birkaç ayda dolar kuruna bağlı olarak temel gıda maddeleri başta olmak üzere bütün ürünlere fahiş zamlar yapıldı. Halk artık en temel gıdalar olan un, şeker, çay ve ekmeği dahi almakta zorlanıyor.

Cumhurbaşkanı tarafından açıklanan " Kur korumalı TL vadeli mevduat hesabı" açıklamasından sonra 18 TL olan dolar bir anda 11 TL seviyelerine kadar indi.

Kurlardaki yükselmeyi gerekçe göstererek fiyat arttıran marketler ise düşen kura rağmen fiyatlarda indirime gitmemiş hatta bazı ürünlerde yeni zamlar dahi yaptı. Düşmeyen ürün fiyatlarına tepki gösteren tüketiciler ise fiyatların bir an önce makul seviyelere gelmesi gerektiğini söylüyor.

Yaşanan gelişmeler hakkında İLKHA'ya konuşan Türkiye Perakendeciler Federasyonu Van Şube Başkanı Tekin Irmaksever, dolar kuru ve diğer bazı nedenlerden dolayı ürünlere zamların uygulandığını, artan maliyetlerden ürünlerin eski maliyetlerine dönemeyeceğini ancak dolardaki düşüşle beraber ürün fiyatlarında da makul oranda bir düşüşün olacağını söyledi.

"Yerel marketler olarak gelen zamları hemen uygulamadık"

Dolar kuruna bağlı olarak artan ürün fiyatlarının marketçi olarak kendilerinin de aleyhinde olduğuna dikkat çeken Irmaksever, "Piyasalarda belirsizlik olunca insanlar alışveriş yapmak istemiyorlar. İnsanların daha rahat bir ortamda alışveriş yapmaları bizim de işimize gelir. Dolar kurunun yükselmesi ile beraber büyük firmalar ürünlerini daha hızlı tükettikleri için gelen zamları hemen uyguladılar. Ama biz hem çalıştığımız federasyon ile hem de yerel marketlerle yaptığımız istişare ile daha temkinli ve yeni mal geldikçe fiyatları güncelleyelim diye karar aldık. Bu yüzden ürünlerin fiyatlarını bir anda yükseltmedik. Yeni mal alışımızda yeni fiyatları belirleyip etiketlerimizi ona göre değiştirdik." dedi.

"Fiyatların eskilere dönmesi çok zor"

Ürünlerdeki fiyat artışının sadece dolar kuruna bağlı olmadığını ifade eden Irmaksever, maliyetlerde de ciddi artışların olduğuna dikkat çekti.

Irmaksever, "Şu an geldiğimiz noktada dolar kurunun düşmesi ile beraber insanlarda şöyle bir anlayış oluştu; 'Dolar 18 TL iken yağ 180 TL idi şimdi dolar 12 TL'ye indi yağın da 120 TL'ye inmesi gerekiyor.' Ama marketçi stok yapamadığı ve deposunda mal olmadığı için yeni ürün geldikten sonra indirimli fiyattan satabilir. Bir ürünün eski fiyatına dönmesi için maliyetlerin de eski fiyatlarına dönmesi lazım. Bu maliyetlerden en önemlisi araç yakıtına yapılan zamdır. Halihazırda ürünlerin eski fiyatlarına dönmelerinin imkânı yok ama bir ay içinde herkesin kabul edeceği yeni fiyatları raflarda görmüş olacağız. Bu süreç çok uzun olmayacak." ifadelerini kullandı.

"Bu yıl tarımsal rekoltenin yüzde 60'ını gerçekleştirebildik"

Dünyada baş gösteren küresel ısınmaya bağlı olarak kurak bir mevsimin yaşandığına dikkat çeken Irmaksever, "Bundan dolayı beklediğimiz tarımsal rekoltenin yüzde 60'ını gerçekleştirebildik. Bunun da arzı yeteri kadar karşılayamaması ve tarım ülkesi olmamız nedeniyle ürünleri iç piyasaya satmak varken ihracat yaptığımız için enflasyon oluştu. Fiyatlar kısmen dolar kuruna bağlı olsa da büyük bir kısmı kuraklığa bağlı rekoltenin düşüklüğünden meydana geliyor. Bu yıl inşallah yağışlı geçer. Bu yıl eğer yağışlı geçerse önümüzdeki yıl şimdiki dolar kuru baz alınsa bile fiyatların daha uygun olacağının kanaatindeyim." diye konuştu.

"Ülkemizin yeni tarım politikalarına ihtiyacı var"

Ülke olarak yeni tarım politikalarının üretilmesi gerektiğini belirten Irmaksever, şunları söyledi:

"Dünya, tarımı farklı bir boyuta taşıdı. Topraksız tarım yapılmaya başlandı. Bizde ise vahşi bir sulama var. Suyu daha verimli kullanırsak ülkemizde tarımla ilgili herhangi bir sıkıntının çıkabileceğine inanmıyorum. Biz doğru tarım politikası üretmiyoruz. Neyi ne kadar üreteceğimizi bilmiyoruz. Bir yıl patates üretmiyoruz fiyatı 12 TL'ye çıkıyor, sonraki yıl ihtiyacımızın 2-3 katını üretiyoruz fiyatı 1 TL'ye iniyor. Bunlar bir şekilde dengelenirse hiçbir sorun olmadan daha iyi bir satış politikamız olacaktır." (İLKHA)