"Taşları bağlamışlar, köpekleri salmışlar"
Neredeyse her gün yaşanan köpek saldırıları artık önlem alınması gereken hayati bir mesele olmaya başladı. Neden önlem alınmıyor? İslam dini köpek besleme meselesine izin veriyor mu? Sizler için araştırdık...
Haber-Yorum
Sokak hayvanları terörüne şimdi bir de sahibi olan hayvanlar terörü eklendi.
Gaziantep'te Asiye Ateş isimli 4 yaşındaki yavrucak iki pitbull cinsi köpeğin saldırısına uğradı. O korkunç görüntüler sonrasında sosyal medyada köpeklere ve sahiplerine yönelik tepki baş gösterdi.
Aslında Türkiye'nin çok ciddi bir ‘köpek’ sorunu var.
Neredeyse her gün bir çocuğa ya da bir kadına saldırıyorlar.
Ve bu sokak köpekleri her yerdeler.
İstanbul’da ya da diğer illerimizde....
Her yerde bu sorun var.
Ama ilginç bir şekilde bu soruna yönelik çözüm üretemeyen yerel otoriteler.
Yani belediyeler…
Herhalde hayvan severlerden çok korkuyorlar.
Öyle ya öyle bir mahalle baskısı var ki…
Artık hayvan insandan çok daha değerli…
Meseleyi bir hikayecikle anlatalım
Taşları bağlamışlar, itleri salmışlar
Binbir Gece Masalları'nda da geçer ama kimileri Nasreddin Hoca’ya nispet etse de aslında olay Molla Cami’nin başından geçmiştir.
Denildiğine göre Molla Cami’nin yolu soğuk bir kış günü bir köye düşmüş. Akşam vakti köye girerken, köpeklerin saldırısına uğrayan Molla Cami can havliyle yerden birkaç taş alıp köpekleri kovmaya niyetlenmiş,…
Niyetlenmiş ama eline aldığı taşları sökememiş.
Bunun üzerine, “Bu nasıl bir köy, taşları bağlamışlar, itleri salmışlar” diyerek, neredeyse tüm asırlara seslenecek veciz ifadesini kullanmış…
İnsanın saldırıya uğradığı ama kendisini savunamadığı bir durumu herhalde bundan daha iyi ifade edecek bir hikaye olamazdı.
Neden önlem alınmıyor?
İşte günümüzde Batıcı dünya tasavvurunun etkisinde kalmış bireylerin “köpek de mi sevmeyelim” diye baş köşelerine aldıkları köpekleri bir zaman sonra sokağa salmalarından kaynaklı ya da dikkatsizliklerinden kaynaklı korkunç görüntüler için bakalım ne dersiniz…
İstanbul veya Anadolu…
Tüm Türkiye’de bu sorun var… Ama taşları bağlamışlar… Kendini hayvan sever zanneden güruhun saldırılarından korkan bireyler ve kurumlar herhangi bir çözüm üretmiyor. Oysa madem bu ülkede hayvan meraklısı bir kitle var.
O halde tüm evcil hayvanlar için de yeni bir sistem getirilmelidir.
Canı sıkılan petshoptan kedi köpek alsın, sonra can sıkıntısı geçince sokağa salsın…
Aklın mantığın alamayacağı bir başıboşluk bu.
O halde ne mi olmalı?
Hayvanlara kimlik verilmeli ve satın alana “bu hayvanı asla sokağa salamazsın” mesajı net bir şekilde verilmeli. Normalde böyle bir yasa var.
5199 nolu hayvanları Koruma Kanunun 4. Maddesinde “ toplu yaşanan yerlerde beslenen ve barındırılan kedi ve köpeklerin sahiplerince kısırlaştırılması” ve "söz konusu hayvanlarını yavrulatmak isteyenler, doğacak yavruları belediyece kayıt altına aldırarak bakmakla ve/veya dağıtımını yapmakla yükümlü olduğu" belirtiliyor.
Peki bu maddeye uyuluyor mu? Hayır. Uyulmayınca bir cezası var mı. Hayır.
Neden çünkü yerel yönetimlerin kendileri yasaya uymuyor ki.
Misal aynı kanunun 6. Maddesinde “Sahipsiz veya güçten düşmüş hayvanların en hızlı şekilde yerel yönetimlerce kurulan veya izin verilen hayvan bakımevlerine götürülmesi zorunludur.” Denilmekte.
Var mı buna uyan Belediyemiz… Varsa da çok ama çok az
Batı taklitçiliği, özentisi olan "benim de bir köpeğim olsun" isteği her geçen gün sokaklarda köpeklerin çoğalmasına ve saldırılara neden oluyor.
Hülasa Batı medeniyeti taklitçileri sadece insana değil hayvanlara da zulmediyorlar.
Peki İslam buna ne diyor? diye soracak olursanız... Aziz İslam Peygamberinin bu konudaki uyarıları çok önemli
Peki bu konuda İslam ne diyor?
Aziz İslam Peygamberi Hz. Muhammed(sav) meseleyi 2'ye ayırıyor.
İbni Ömer'in(ra) rivayet ettiği Buhari, Müslim ve Tirmizi'de geçen Hadise göre göre Efendimiz "Av veya çoban köpeği dışında her kim köpek edinirse her gün o kimsenin ecir ve sevabından iki kırat eksilir." buyuruyorlar
Ebû Hüreyre radıyallahu anh'den de benzer bir rivayet edilmektedir.
İslam peygamberi köpekleri kır hayatının bir gerçeği saymış ve kırsal alanı müstesna tutmuş ama insanların bir arada yaşadığı yerlerde ise bunu uygun görmemiştir.