• DOLAR 34.467
  • EURO 36.388
  • ALTIN 2905.615
  • ...
 Kalbi mescidlere bağlı kimselere ne mutlu
Google News'te Doğruhaber'e abone olun. 

Feyzullah Zerey

İslam’da mescitlerin büyük bir önemi vardır. İslam’ın en büyük şiarlarından biri de mescitlerdir. Peygamber Efendimiz (sav) mescitlere çok ehemmiyet vermiş ve Medine’ye hicret yolunda konakladığı Kuba’da mescid yaptırmış, Medine’ye varır varmaz da ilk iş olarak mescid inşa etmiştir. Müminler mescitlerde bir araya gelip cemaatle namaz kılar, dostluk ve kardeşliklerini perçinler, dinlerini öğrenir, vaaz ve nasihatler dinler, Allah’ın kelamını öğrenip öğretir… Ne mutlu kalbi mescidlere bağlı olanlara. Mescidin önem ve ehemmiyetini Peygamber Efendimiz (sav)’den dinleyelim:

Ebu Hureyre, Resulullah aleyhisselatu vesselam’ın şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir:

“Yedi kişi vardır ki, Allah, bunları sadece kendi gölgesinin bulunduğu bir günde gölgesinde gölgelendirir:

1–Adil devlet başkanı

2–Rabbine kulluk üzere yetişmiş genç

3–Kalbi mescidlere bağlı bir kimse

4–Allah için birbirini seven, Allah için birleşen ve ayrılan iki şahıs

5–Kendisine güzel ve asil bir kadın musallat olduğunda: “Ben Allah’tan korkarım” diyen kimse

6–Sağ elinin verdiğini sol elinin bilmeyeceği derecede gizlice sadaka veren kimse

7–Tenhada yalnız başına Allah’ı anıp zikreden ve bu nedenle gözleri dolan kimse. (Buharî, Müslim)

“Allah’ın, yüceltilmesine ve içlerinde adının anılmasına izin verdiği evlerde hiçbir ticaretin ve hiçbir alış verişin kendilerini, Allah’ı anmaktan, namazı kılmaktan, zekatı vermekten alıkoymadığı birtakım adamlar buralarda sabah akşam O’nu tesbih ederler. Onlar, kalplerin ve gözlerin dikilip kalacağı bir günden korkarlar.” (Nur: 36–37)

Ayet–i kerimede sözü edilen ‘evler’den maksat mescidlerdir. Bir rivayete göre Abdullah b. Mesud, pazarda bulunanların namaza gitmekte olduklarını görünce şöyle demiştir: “İşte Yüce Allah’ın ‘Kendilerini ticaretin de, alışverişin de Allah’ı anmaktan… Alıkoymadığı yiğitlerdi’ buyruğunda kastettiği kimseler bunlardır.” demiştir. (Kurtubi)

Resulullah aleyhisselatu vesselam, birçok hadisinde biz ümmetini cami cemaatlerine katılmaya teşvik etmiştir:

“Her kim sabah veya akşam mescide gidecek olursa, Allah ona sabah veya akşam gittiği her vakit için bir ikram ve ziyafet hazırlar.” (Buhari, Müslim)

“Karanlıklarda mescidlere yürüyüp gidenleri kıyamet gününde tam nur ile müjdele!” (Ebu Davud, Tirmizi)

“Kişinin cemaatle birlikte kıldığı bir namaz, evinde ve ticaret yerinde kıldığı namazından yirmi küsur kat daha fazladır. Çünkü onlardan herhangi bir kimse güzel bir şekilde abdest alıp sonra da namaz kılmaktan başka bir arzusu bulunmayıp yalnız namaz kılmak arzusu ile mescide gidecek olursa attığı her bir adım sebebiyle mutlaka onun bir derecesi yükseltilir ve mutlaka onun bir günahı silinir; ta ki mescide girinceye kadar. Mescide girdikten sonra onun orada kalmasına sebep namaz olduğu sürece namazda sayılır. Sizden herhangi biriniz namaz için yerinde kaldığı sürece namazda sayılır. Sizden herhangi biriniz namaz için yerinde kaldığı sürece melekler de sizden o kimseye dua eder dururlar ve “Allah’ım, ona rahmet eyle. Allah’ım, ona mağfiret eyle. Allah’ım onun tevbesini kabul buyur” derler. Orada başkasını rahatsız etmediği ve abdestini bozmadığı sürece (bu böyle sürer gider).” (Buharî, Müslim)

‘İçerisinde Allah’ın zikredildiği bir Mescid bina edene Cenab–ı Hak, cennette bir köşk hazırlar’ (Müslim)

“Canım elinde olana yemin ederim, düşündüm ki emredeyim de odun toplansın, sonra emredeyim de namaz için ezan okunsun, sonra bir adama emredeyim de insanlara imamlık yapsın, sonra namaza gelmeyen adamlara gideyim ve evlerini başlarına yakayım.” (Buhari)

doğruhaber

Bu haberler de ilginizi çekebilir