Üsküdar Antikacılar Çarşısı, geçmiş ile günümüz arasında köprü görevi gören antika eşyaları, tutkunlarıyla buluşturuyor. Mezatlarda, değerli-değersiz, büyük-küçük birçok eşya, haraç mezat usulüyle satışa sunuluyor.

Haftanın belirli günlerinde düzenlenen mezatlarda, eski eşyaların yaşanmışlıkları yeni sahiplerinin hayatlarına ortak oluyor. Kimileri için çöp değerindeki eşyalar kimileri için bulunmaz bir hazine değeri taşıyor. Antika meraklıları, Üsküdar'ın güzel havası, tarihi dokusu ve içilen sıcak çay eşliğinde sohbet ederek münadinin ustalıkla satışa çıkardığı eşyaları takip ediyor.

Dünyanın birçok yerinden bugüne kadar kıtalar dolaşarak antikacıların eline düşen eşyalar, görenleri adeta zamanda yolculuğa çıkarıyor. Antika mezatlarına ürün getirip satan veya alan esnaf, sadece ürün alan koleksiyonerler veya mezatı duyarak gelenler, ortamı gördükten sonra mezatların bağımlısı haline geliyor.

Mezatta satılan eşyalar bazen 10 liradan satılırken bazen de 100 hatta binlerce liradan satılabiliyor.

"Başkasının çöpü sizin hazineniz olabilir"

Onur Dikici

Gerçekleşen mezatlarda antika sunumu yapan münadi Onur Dikici, tiyatro okulundan mezun olduğunu, tiyatrolarda işleri sıkıştığında ne yapabilirim diye düşünürken münadilik işine başladığını belirtti.

Dikici, "Antika, eski ürünleri insanlara tanıtarak onların açık arttırma usulü satışını icra ediyorum buna da münadilik diyorlar.. Üsküdar'da haftanın 3 günü münadilik yapıyoruz. Evinizde bunu ne yapabilirim dediğiniz ürünleri burada satıyoruz. Şöyle söyleyeyim ki başkasının çöpü, sizin hazineniz olabilir. Eskiden atıyorlardı, şimdi atmıyorlar bize getiriyorlar biz de değerlendiriyoruz. Açık arttırma şekilde hem eğlenerek hem de güzel bir ortam içinde sergiliyoruz." dedi.

“10 liradan satışa çıkarılan ürün 500 liraya kadar satılabiliyor”

Ürünlerin verilen teklif üzerinden satışa çıktığını söyleyen Dikici, "Teklif, 10 liradan başlıyor kaç liraya kadar giderse. Bazı ürünler alt limitli oluyor. Çok ünlü ressamlar, parçalar çıkıyor. Piyasa fiyatı 2-3 bin liralık ürünler de çıkıyor. Bunlara minimal bir alt limit koyuyor, öyle çıkartıyoruz. Şimdi Osmanlı gözlük ve terazi çıkacak. Bunlar bin liradan çıkacak ki piyasa fiyatı zaten bunun 4-5 katıdır. Çoğunlukla tekliften çıkartıyoruz. Tekliften çıkardığımız zaman insanlarda bir sinerji oluşuyor. 10 liradan başlıyor kaç liraya giderse; 200 liraya da çıkabiliyor, 500 liraya da çıkabiliyor, 20 lirada da kalabiliyor. Zaten mezat da budur aslında. 153 bin liraya klasik bir araba satmıştım, şu an ki rekorumdur. Tekliften çıkardık, koca arabayı 10 liradan çıkardık. O arabanın çıkacağı biliniyordu, 10 liradan çıkardık 153 bin liraya sattık. Benim de şu anki rekorum odur." diye konuştu.

"Gün geçtikçe antikaya ilgi daha çok artıyor"

Salonlarda düzenlenen mezatların salgın sürecinde uzaktan yapıldığını da hatırlatan Dikici, "Genel olarak bir ekonomik kriz var. Biz de bu işin esnafı olarak birbirimizi ayakta tutmaya çalışıyoruz, birbirimize destek veriyoruz. Salon mezatları biraz daha iyi, buradan daha uygun fiyata ürün alarak pazarlarda satmaya çalışıyorlar. Buraya gelenlerden 7-8 dostumuz var, geçimini bununla sağlıyorlar. Piyasadan toplayarak bize getiriyorlar, biz de değerinde satıyoruz ki evine çorbasını götürebiliyor. Gün geçtikçe antikaya ilgi daha çok artıyor. İnsanlar bilinçlenmeye başlıyor. Eskiden kapıcıların çöpe attıklarını şimdi insanlar değerlendiriyor. Yurtdışı bu konuda daha iyi. Biz daha yeni aydınlanmaya başlıyoruz, eskimizi değerlendirmeye başlıyoruz. Şu anda antikada gidişat güzel, insanlar bilinçleniyor." şeklinde konuştu.

Eski eşyaların çöpe atılmayarak değerlendirilmesi gerektiğini söyleyen Dikici, "Eldeki ürünlere kesinlikle çöp gözüyle bakılmasın. Alışveriş yapmasalar dahi bit pazarları ve böyle pasajları bilinçlenmek için gezsinler. Sizin çöpünüz başkasının hazinesi olabilir." diye belirtti.

"Tarihin bir kenarından kopmuş gelmiş bazı şeylere ulaşabilme imkânı sunuyor"

İbrahim Ethem Altınsoy

Antika mezatının müdavimlerinden biri olan üniversite öğrencisi İbrahim Ethem Altınsoy, "Buraya fırsat buldukça gelmeye çalışıyorum çünkü çok güzel bir organizasyon, özelikle Üsküdar'da olması cezbettiği için fırsat buldukça geliyorum. Haftada bir iki gün gelmeye çalışıyorum. Burası, ulaşamadığımız veya kenarda, köşede kalmış tarihin bir kenarından kopmuş gelmiş bazı şeylere burada ulaşabilme imkânı sunuyor. Bu durumda açıkçası bizi buraya çeken şey oluyor." ifadelerini kullandı. (İLKHA)