MAZLUMDER Başkanı Kartal: OHAL uygulamaları toplumda ciddi mağduriyetler oluşturdu
"Kim olursa zalime karşı, kim olursa olsun mazlumdan yana" şiarıyla 1991 yılında kurulan MAZLUMDER, 30'uncu kuruluş yıldönümünü düzenlediği programla kutladı.
Fatih Ali Emiri Efendi Kültür Merkezi'nde düzenlenen programa dernek yönetimi, üyeleri, gönüllüleri ve çok sayıda hukukçu katıldı.
Cezaevinde uzun yıllar kalan çok sayıda kişi ile yapılan röportajlardan oluşan sinevizyon gösterimi ile başlayan programda konuşan MAZLUMDER Genel Başkanı Av. Kaya Kartal, ülkemizde yaşanan OHAL ve hak ihlalleri hakkında da önemli değerlendirmelerde bulundu.
"OHAL uygulamalarıyla toplantı ve gösteri yürüyüşleri neredeyse yapılamayacak hale geldi"
OHAL uygulamalarının her türlüsüne karşı olduklarını hatırlatan Kartal, "Aslında OHAL resmi olarak ortadan kaldırılmış olsa da kalıcılaşan uygulamalarıyla ilgili bir süreç yaşıyoruz. Toplumu ciddi anlamda rahatsız eden, hak mücadelesi yürüten insanları tıkayan bir noktaya dönüştürüldü. Bugün Türkiye'de toplantı, gösteri yürüyüşü neredeyse yapılamayacak hale gelmiş durumda. Hâlbuki toplantı ve gösteri yürüyüşü ifade özgürlüğünün en temel araçlarında birisidir. Bu zeminin daha fazla devam ettirilmemesi gerekir. Aksi halde farklı problemler daha büyük bir şekilde karşımıza gelecek." dedi.
"Mülteciler konusunda kullanılan dil mültecilere şiddet ve yağma olarak geri dönüyor"
Kartal, "Mevcut iktidar doğal olarak bizim bugüne kadarki mücadelemizde bir taraftan iş birliği yaptığımız bitaraftan ise uygulamalarına, ihlallerine karşı çıktığımız bir iktidar olarak varlığını devam ettiriyor. Bize bazen 'hep iktidarla uğraşıyorsunuz niye hiç muhalefete sözünüz olmuyor?' diye soruluyor. Yaptığımız işin doğası gereği doğal olarak iktidar ve iktidar uygulamaları bizim hedefimizde. Ancak mülteciler konusunda özellikle mülteciler ve yabancılar üzerinden kullandıkları dil alanda mültecilere şiddet, gasp, yağma olarak yansıyor. Bu tutumu eleştiriyoruz. Temelde bizim muhatabımız işin mahiyeti gereği iktidarlardır. AK Parti iktidarı da bugüne kadarki performansı içerisinde birçok iyileşme sağlayarak bu topluma katkı sağlamış olmasına rağmen, maalesef son 5-6 yıldır eleştirdiğimiz tutumlar içerisinde." diye konuştu
OHAL uygulamaları toplumda ciddi mağduriyetler oluşturdu
Ak Parti iktidarı sürecinde askeri ve bürokratik vesayetin kırılması, işkenceye sıfır tolerans vurgusu üzerinden işkencenin büyük oranda azalmış olması gibi durumların önemli gelişmeler olduğunu vurgulayan Kartal, yaşanan olumlu gelişimler sonrasında uygulanmaya başlanan OHAL ile ortaya çıkan durumu şu şekilde özetledi;
Kürt Meselesi konusunda çözüm iradesinin belli riskler alınarak belli bir aşamaya getirilmiş olması çok önemliydi. 28 Şubatçı uygulamaların arzuladığımız anlamda tam manasıyla gerçekleşmese bile çeşitli törpülenmelerle geriletilmiş olması bizler için çok önemliydi. Ancak malum bir darbe girişimi yaşandı. Ardından bir OHAL sürecine girdik. OHAL 2018'de kaldırılmasına rağmen uygulamalarıyla kalıcı hale getirildi. Bazı düzenlemeleri yasalara monte edilerek kalıcılaştırıldı. Bunu her fırsatta eleştiriyoruz. Toplumda ciddi mağduriyetler oluşturan Kanun Hükmünde Kararname uygulamaları hala önümüzde duruyor. Hakkında hiçbir soruşturma açılmadığı halde yıllardır mesleğinde uzaklaştırılmış, ihraç edilmiş, sigorta kaydına terör damgası vurulmuş ve neredeyse ekmeğe muhtaç bırakılmış insanlar ülkesi haline geliyor. Bu bir kişi de olsa itiraz edebileceğimiz bir şeydir ama bu durumda olan binlerce insan var. Bu itirazımızı her fırsatta dile getiriyoruz.
"Kurumsallaşma yolunda üye ve gönüllülerimizin maddi manevi desteklerine ihtiyacımız var"
MAZLUMDER'in kuruluş sürecinde yaşanan zorluklar, son dönemde gelinen nokta ve kurumsallaşmaya giden yolda atılan adımları anlatan Kartal, "Gönül haksızlıkların, mağduriyetlerin ve mazlumiyetlerin sona erdiği mazlum der gibi kurumlarında aslında doğal olarak işlevsizleştiği bir dünya hayal ediyor. Bize iş kalmasın ve kültür sanat işleri ile uğraşalım mesela o tür arzularımız var. Biliyoruz ki gerek vahiy bilgisi ile gerekse tarih bilgisi ile devletleri, otoriteyi, iktidarları biliyor olmamız hasebi ile bu arzumuz dünyada tam anlamıyla ya da kalıcı bir şekilde gerçekleşmeyecek. MAZLUMDER ve onun gibi kuruluşlara ihtiyacımız olacak. Bu durumda el birliği ile zulme karşı yürütülen hak mücadelesinin ana zeminlerinden olan mazlum derin ve diğer kurumlarımızı kurumsallaştırmak, güçlü bir şekilde kişilerden bağımsız olarak yürüyen bir mekanizma haline getirmek zorundayız. Özellikle son 4-5 yıldır kurumsallaşma sürecimiz yoğun olarak çalışıyoruz. Bu arzularımızın gerçekleşmesi için camiamızın, üyelerimiz, gönüllülerimizin, bize kadro desteği sunmasına, bizlere düşünsel destek sunmasına, bizlere maddi destek sunmasına ihtiyacımız var. Buna muhtacız bunu ifade etmek istiyoruz." dedi.
"Artık önümüzü görebilecek şekilde çalışmalarımızı yürütebiliyoruz"
MAZLUMDER'in kötü dönemlerde daha fazla hatırlandığını ancak rahat dönemlerde bu tür kurumlara sahip çıkılmasıyla belli bir yere gelinebileceğini ve zor dönemlerde daha işlevsel bir hal alabileceğini vurgulayan Kartal, "Kurumsallaşma çabamızın belli boyutları oldu. MAZLUMDER gibi kuruluşların temel gündemleri hep mali meseleler olmuştur. Allaha şükür büyük oranda mali sorunlar çözülmüş durumda. Özellikle mali komitemize teşekkür ediyorum. Artık önümüzü görebileceğimiz, mali disiplini sağlamış bir şekilde faaliyetlerimizi yürütebiliyoruz. Şubelerimizin ve genel merkezimizin kurumsallaşma kriterleri anlamında yerine getirmesini arzu ettiğimiz bir takım kriterler vardı. Şubeler yönünden muhakkak bir merkezinin bulunması, bir çalışanının bulunması, sürekli açık tutulması, bir müracaat olduğunda gerekli hamleleri, refleksleri gösterebilmesi, bulundukları bölgedeki sorunlar karşısında gerekli hak mücadelesini ve çalışma yapabilmeleri şubelerimizin olmazsa olmaz yükümlülükleri olarak artık oturtulmuş durumda olmasını istiyoruz."
Program, "Tiyatro Külliyen" tarafından sahnelenen skeç ile (kısa oyun) son buldu. (İLKHA)