Karaciğer, beslenme yoluyla alınan gıdaların sindiriminde ve zararlı maddelerin etkisiz hale getirilmesinde görev alan hayati öneme sahip organlardan biridir. Bu organ üzerinde aşırı miktarda yağ birikiminin oluşması karaciğer dokusunda iltihaplanmaya ve ilerleyen süreçte de yara dokusu oluşumuna neden olabiliyor.

Kayseri Devlet Hastanesi Dahiliye Uzmanı Doktor Hafsa Koçyiğit, "Karaciğer Yağlanması"nın, genellikle hastaların karaciğer fonksiyonlarındaki bozukluğun sebebini araştırmak için çektikleri ultrason sonuçlarıyla farkına varabildiklerini söyledi.

"Karaciğer yağlanmasını genellikle tesadüfen tespit ediyoruz"

Karaciğer yağlanmasının oluşumu hakkında bilgiler aktaran Koçyiğit, "Karaciğer; depolama, enerji metabolizması, toksinlerin atılması gibi birçok fonksiyonu olan bir organımızdır. Zaten karaciğerde belli bir miktarda yağ depolanması mevcuttur. Ancak bu miktar normalin üzerine çıktığı zaman sorun ortaya çıkıyor. Öncelikli olarak karaciğer fonksiyonları yavaş yavaş bozuluyor, hücreler işlevlerini yerine getiremiyorlar. İlerleyen süreçte karaciğer hücrelerinde iltihaplanma dediğimiz inflamasyon durumu ortaya çıkar ve hepatit dediğimiz tablo ortaya çıkıyor. Hatta bu ilerlerse siroz dediğimiz karaciğer yetmezliğine kadar gidebiliyor. Hastalarda karaciğer yağlanmasını genellikle tesadüfen tespit ediyoruz. Bunun dışında hastalar bize yorgunluk, halsizlik, karnın sağ üst tarafında bir şişkinlik, doluluk hissi gibi şikayetlerle başvuruyorlar." şeklinde konuştu.

"Yüksek kalorili gıdalar karaciğer yağlanmasının en sık görülen sebeplerinden birisi"

Karaciğer yağlanmasının sebeplerini anlatan Koçyiğit, "Yüksek kalorili gıdalar aldığımız zaman kanda yüksek oranda şeker bulunuyor. Bunu harcamadığımız zaman vücut bunu bir şekilde depo olarak karaciğerde biriktirmeye başlıyor. Birçok sebebi olmakla birlikte en sık karşılaştığımız sebeplerden birisi yüksek kalorili gıdalar almak. Bunun dışında hastanın insülin direncinin olması, diyabetinin olması, obezitesinin olması, alkol kullanımı… bunlar karaciğer yağlanması için zemin hazırlayan birer faktördür." dedi.

"Karaciğer yağlanmasını basit görmemek gerekir"

Karaciğer yağlanması tespit edildiği zaman hastaların ilk sorduğu soruların genelde; "Hangi ilacı kullanacağım, bunun tedavisi nedir?" şeklinde geldiğini söyleyen Koçyiğit, "Bunun tedavisi aslında sebebin tedavi edilmesidir. Ortaya çıkaran faktör neyse onu tespit ederek hastalarımızı yönlendiriyoruz. Örneğin diyabetik bir hastaysa iyi bir kan şekeri kontrolü gibi destek tedavileriyle hastanın karaciğer yağlanmasını geriletmeye çalışıyoruz. Hastaların karaciğer fonksiyon testleri bozulmaya başladığı zaman herhangi bir sağlık kuruluşunda, sağlık ocağı gibi yerlerde tespit edildiği zaman bir dahiliye uzmanına başvurarak veya yönlendirilerek bunun sebebinin araştırılması gerekir. Eğer yağlanma uzun süre devam ettiyse altta yatan başka bir sebep var mı diye ileri tetkik araştırma yapılması önemli. O yüzden sadece yağlanmaymış deyip basit bir şeymiş gibi görmememiz gerekiyor. İlerleyen süreçte bu da steato hepatit dediğimiz karaciğer hücrelerinin yağa bağlı inflamasyonu ve ilerleyen süreçte siroz, karaciğer yetmezliğine yol açabilir." ifadelerini kullandı. (İLKHA)