• DOLAR 32.474
  • EURO 34.752
  • ALTIN 2434.44
  • ...
Unutturulan Vasıflarımız
Google News'te Doğruhaber'e abone olun. 

Ama ne yazık ki, manevi ve ahlâki değerler, yaşadığımız şu çağdışı dönemde sarsılmış, ölçü olarak alınması gereken değerler bir tarafa bırakılmış, ahîret yokmuş gibi bir yaşam sürülmeye başlanmıştır.
Çevremizdeki insanlardan şu şikayeti çok sık duyar olduk: “Mutsuzum!” Sebeplerini biraz irdelediğimizde görüyoruz ki, bu şikayetleri yapan kişilerin mutsuzlukları, manevi değerlerin eksikliği ve maddi imkanların yetersizliğidir. Günümüz insanı, bu yetersizliklerden şikayet ettikçe mutsuzluğunu arttırıyor, mutsuzluklar arttıkça da, kurtuluşu maddeye yönelmek olarak görüyor ve zamanını bunun için harcıyor.
 

Günümüz Müslümanları ifrat (aşırıya gitme) ve tefrit (geride kalma) dengesini kuramamakta, bazı konularda ifrata bazı konularda tefrite kaçmaktadırlar. Müslüman’a örnek olan sahabelerin kendisinden sonraki nesillere örnek oluşları dikkate alınmış olunsaydı (onlar ki gökyüzündeki yıldızlardı); ebedi mutluluğu hem dünyada hem de ahirette yakalamış, ifrat ve tefrit konusunda bovalamış olmayacaktık.
Bize örnek olan sahabe, Kur’an’ın terbiyesiyle terbiyelenmiş, Resûlün öğrencileridirler. Bizlerde Resûlü ve onun öğrencilerinin yaşamlarını öğrenip pratiğe geçirirsek, mutsuzlaştıran çağ diyebileceğimiz bu asr-ı saadet asrına çevirebiliriz.
 

Cahili sistemle benzeşmeye uğramış, hayata Kur’an ve Sünnet açısından bakmayan dünyevileşmiş günümüz Müslümanları, Allah katında ve Müslümanların nezdinde Kur’an ve Sünnete verdiği değer kadar değerleri olduğunu unutmuş, giyimi, konuşması, eğitimi, işi, ticareti, sosyal aktiviteleri artık ben yaptım oldu zihniyeti ile yapmaktadırlar. İnsanları Allah’ın katındaki değere göre değil, insanların yanındaki değere göre değerlendirmiş v eve tercihini bu şekilde yapmış olduğu ayrıca görünmektedir.
 

Bizler, insanların yanında materyalist ölçülerle değerlendirilip sosyal statümüzün bu değerle belirlenmesini tercih etmektense, Allah’ın emrettiği bir hayatı ölüm pahasına yaşamak ve yaşamayı hedeflemeliyiz. Allah’ın emrettiği dini yaşamak yani sırat-ı müstakim de kalmak için, hayatımızı arzularımızı yönlendirmesi ile değil, müslümanlara dayatılan din anlayışlarını kabullenerek değil, bir İbrahim (as) gibi putlara karşı dik durmalı, bir Ömer (ra) gibi cahili sistemlerde müşriklere karşı mücadele edebilmeliyiz.
 

Unutturulan vasıflarımızı tekrar hayata geçirmek için yapılması gereken eylem planı olan Kur’an, Sünnet ve sahabenin hayatı, pratiğe geçecek çağın örnek nesli olmayı arzu eden Müslüman şahsiyetleri beklemektedir.
Unutturulan vasıflarımızı yeniden hatırlatma çabası içinde olma dileğiyle.
Allah’a emanet olunuz.

 

Esranur Doğan / İstanbul (Sultanbeyli) - Yaş 15

 

Sevgili Genç Kardeşlerimiz!
Bir ay boyunca gelen tüm yazılar içerisinde en güzel yazıyı gönderen kardeşimize bir kitap seti veya kaset vb. bir set hediye edeceğiz. Posta ile yazı gönderecek kardeşlerimiz yazılarının “Ayın Yazısı” seçilmesi durumunda, bizimle iletişime geçebilirler. Fakat özellikle dikkat etmenizi istediğimiz iki nokta var. Birincisi; gönderdiğiniz yazıların tamamen size ait olması gerektiği, yazınızda alıntı cümleler varsa bunları belirterek göndermeniz. İkincisi ise adınızı, soyadınızı, yazıyı gönderdiğiniz memleketi ve yaşınızı mutlaka belirtmeniz gerekmektedir. Bu hayırlı çalışmaya (yarışmaya) tüm genç kardeşlerimizin katkıda bulunmasını bekliyoruz.

Doğrugenç sayfasında sizden gelecek karikatür ve mini bulmacalara da yer veriyoruz. İlginizi bekliyoruz.
Yayınlanmasını istediğiniz yazılarınızı dogrugenc@dogruhaber.com.tr e-posta adresine mail olarak veya posta yolu ile gönderebilirsiniz.
Yazılarınızı eğer bilgisayarda yazıyorsanız bir sayfayı geçmesin. El yazınızla gönderecekseniz bir beyaz kâğıdı aşmasın. Gönderdiğiniz mektuplara “Doğru Genç” için diye not düşürmeyi unutmayın.

 

Bu haberler de ilginizi çekebilir