Erbaş, 2. Roman Çalıştayı'nda konuştu
Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş, Din Hizmetleri Genel Müdürlüğünce düzenlenen 2’nci Roman Çalıştayı’nda konuştu.
Diyanet İşleri Başkanlığında gerçekleştirilen çalıştayın açılış konuşmasını yapan Diyanet İşleri Başkanı Erbaş, çalıştaya katılan STK temsilcilerine teşekkür etti.
Erbaş, Diyanet İşleri Başkanlığının, İslam’ın rahmet yüklü mesajlarını bütün insanlığa ulaştırma bilinciyle Kur’an ve Sünneti esas alarak hizmetlerini en güzel şekilde yerine getirmeyi amaçlayan bir kurum olduğunu söyledi.
Erbaş, Diyanet İşleri Başkanlığının, hizmetlerini yerine getirirken vatandaşların eşitlik ve kardeşliği temelinde; farklı inanç, düşünce, hayat tarzı ve kültürlere saygı duyarak hareket etmenin gayreti içerisinde olduğunu bildirdi.
"İçinizden hayra çağıran, iyiliği emredip kötülüğü meneden bir topluluk bulunsun. İşte onlar kurtuluşa erenlerdir" ayetini hatırlatan Erbaş, "Bu vazife önce Rabbimizin bize verdiği bir görevdir. İşte o topluluğun vazifesi bizim üzerimizdedir. Ülkemizde yaşayan farklı kültürlerden, farklı mezheplerden hiçbir ayrım yapmadan herkese iyilikle ilgili konuları nasıl götürebiliriz, herkesi hayra nasıl çağırabiliriz, kötülükten nasıl men edebiliriz. Bunun gayreti içindeyiz." ifadelerini kullandı.
"Aynı medeniyetin çocuklarıyız"
"Vatandaşlarımıza din hizmeti götürürken; coğrafyamızın ortak kaderini paylaşan insanımızın her bir ferdini aynı kilimin desenleri, aynı coğrafyanın desenleri, aynı medeniyetin çocukları olarak görüyor ve bu doğrultuda hizmetlerimizi yürütmeye çaba gösteriyoruz" diyen Erbaş, "Başkanlığımızın hizmet grupları açısından insanımız arasında hiçbir fark bulunmamaktadır. Zira insanımıza sunmuş olduğumuz din hizmetinin temelinde; acısıyla, neşesiyle, mutluluğuyla tecrübe etmiş olduğumuz ortak kültürümüz ve aynı özden yaratıldığımız Anadolu’nun gönül dili ile birlikteliğimizi idame ettirmek yer almaktadır." ifadelerini kullandı.
Erbaş, sözlerine şöyle devam etti:
İnanç bakımından aynı Allah’a, aynı Peygambere, aynı Kitaba iman eden, aynı ninnilerle büyüdük, aynı dualarla yoğrulduk, aynı topraklarda aynı kaderi paylaştık. Aynı cephelerde omuz omuza birlikte mücadele ettik. Aynı bayrak altında gururla yaşayan büyük bir milletin ve yüce bir ümmetin çocuklarıyız. Evet, şükürler olsun ki bizler, Allah’ın dinine sımsıkı sarılmayı kendisine şiar edinen Müslümanlarız. Bizler kardeşiz.
Hucurat Suresi’ndeki; "Müminler ancak kardeştirler, öyleyse iki kardeşinizin arasını düzeltin, Allah’a itaatsizlikten sakının ki rahmetine mazhar olasınız" ayetini paylaşan Erbaş, "Yani rahmet ve merhamet yüklü bir atmosferde yaşayabilmemiz için birbirimize karşı merhametli davranacağız. Barış içerisinde yaşayacağız." dedi.
"İslam, kök itibariyle anlamı barış demektir"
Erbaş, İslam’ın, kök itibariyle anlamının barış demek olduğuna dikkat çekerek, "Yüce Rabbimiz; "Ey iman edenler! Bir topluluk diğer bir toplulukla alay etmesin; zira onlar kendilerinden daha iyi olabilirler. Kadınlar da başka kadınlarla alay etmesinler; çünkü alay edilenler edenlerden daha iyi olabilirler." buyuruyor. Peygamber Efendimiz; 'Ey insanlar! Şunu iyi bilin ki Rabbiniz birdir, atanız da birdir. Arap’ın Arap olmayana, Arap olmayanın Arap’a; beyazın siyaha, siyahın beyaza takva dışında bir üstünlüğü yoktur.' diye ifade buyurdu." şeklinde konuştu.
"Biz ayrımcılığı reddediyoruz"
Türkiye’de yaşayan bütün ırk, meşrep ve mezhepleri birlik ve beraberlik içinde görme gayreti içinde olduklarını dile getiren Erbaş, "Ülkemizde milyonlarca Roman kardeşimiz var. Onlar çok güzel insanlar. İstanbul’da 13 sene yaşadım, komşuluk yaptım. Görev yaptığım camide Kur’an-ı Kerim okunduğu zaman kendisini tutamayan, ağlayan kardeşlerimiz hep onlardandı. Biz onları çok sevdik. Biz ayrımcılığı reddettiğimiz için bugün buradayız." diye konuştu.
Çalıştaya, Türkiye’nin dört bir yanından Roman vatandaşlara yönelik faaliyet yürüten sivil toplum kuruluşları temsilcileri, kanaat önderleri, akademisyenler, din görevlileri ve mahalli idareciler katılıyor. (İLKHA)