Kazılarla heykel üretim aşamalarının ortaya çıkarılması, teknikleriyle ilgili daha fazla bilgi elde edilmesi ve Yesemek’in UNESCO Kalıcı Dünya Mirası Listesi sürecine katkı sunan önemli verilere ulaşılması hedefleniyor.

Kazı çalışmaları ile heykel atölyesinin yüzey bulguları dışında kazılarla somut olarak tarihlendirilmesini, heykel üretim aşamaları ve teknikleri ile ilgili daha fazla bilgiye ulaşılması amaçlanıyor.

31 yıl aranın ardından Yesemek’in kuzeydoğu kesiminde Gaziantep Müze Müdürlüğü Başkanlığında ve Gaziantep Üniversitesi Arkeoloji Bölümü Başkanı Profesör Doktor Atilla Engin’in bilimsel danışmanlığında kazılar başladı.

2012 yılında UNESCO Dünya Kültür Mirası Geçici Listesi’ne giren Yesemek Taş Ocağı ve Heykel Atölyesi, 2016 yılında Kültür ve Turizm Bakanlığı ile yapılan protokolle UNESCO Kalıcı Dünya Mirası Listesi için “Adaylık Dosyası ve Alan Yönetim Planı Hazırlama” yetkisi Gaziantep Büyükşehir Belediyesi KUDEB Şube Müdürlüğü’ne verildi. Yapılan kazılar ve bulgulardan elde edilen bilgiler Yesemek’in kalıcı listeye girmesi için önemli bir katkı sağlayacak.   

Kazı çalışmalarını yürüten Gaziantep Üniversitesi Arkeoloji Bölümü Başkanı Profesör Doktor Atilla Engin, alanda yapılan kazı çalışmalarında şimdiye kadar 22 adet yeni heykel, heykel taslağı ve blokların kısmen ortaya çıkartıldığını bildirdi.

Yesemek’in Türkiye’de ki en önemli arkeolojik kültür varlıklarından biri olduğunu belirten Engin, atölyenin bilinenden daha eskiye, milattan önce 13’üncü yüzyıl Hitit İmparatorluk Çağı’na tarihlendirdiğini ve üretilen heykellerin Yesemek’in hemen yakınlarında planlanan bir kentteki yapıları donatmak üzere yapıldığını tespit ettiklerini söyledi.

Bu bilgilerin Yesemek’in önemini büyük ölçüde arttırdığını ifade eden Engin, “Alanda yapılan kazı çalışmalarında şimdiye kadar 22 adet yeni heykel, heykel taslağı ve bloklar kısmen ortaya çıkartıldı. Devam edecek kazılarla bu sayının artmasını bekliyoruz. Bununla birlikte çok sayıda Hitit İmparatorluk Çağı’na tarihlenen seramik parçaları ile bir kısmı kırılmış çok sayıda taş çekiç bulduk. Bu çalışmaların kurumlar arası iş birliği ve koordinasyon ile gerçekleşti.” dedi. (İLKHA)